12.12.2013

Tanrı neden doğal afet gönderir?

Bazı insanlar şöyle diyor: “Dünyayı Tanrı yönettiğine göre doğal afetlerin kaynağı da O olmalı. Bu şekilde kötüleri cezalandırıyor.”

Kutsal Kitap ne diyor?: “Bütün dünya kötü olanın elinde bulunuyor” (1. Yuhanna 5:19). Ayette bahsedilen “kötü olan” kimdir? Kutsal Kitap onun “Şeytan” olduğunu söyler (Matta 13:19; Markos 4:15). Buna inanmak size zor mu geliyor? Şöyle düşünelim: Şeytan’ın bu dünyayı etkileme gücü olduğunu kabul edersek, onun insanları tıpkı kendisi gibi bencil, açgözlü ve sağgörüsüz olmaya yöneltmesi gerekmez mi? Yeryüzüne baktığımızda insanların içinde yaşadıkları çevreye zarar vermesinin başka bir açıklaması olabilir mi? Birçok uzman çevrenin bu şekilde zarar görmesinin etkileri konusunda uyarıda bulunuyor. Onlar yaşanan doğal afetlerin, bu afetlerin giderek daha şiddetli hale gelmesinin ve insanların yaşananlar karşısında böyle çaresiz ve korunmasız kalmasının ardında çevrenin tahrip edilmesinin olabileceğini söylüyor.

O halde Yaratıcımız, dünyayı Şeytan’ın yönetmesine neden izin veriyor? Cevabı bulmak için insanlık tarihinin başlangıcına, yani ilk ana babamızın Tanrı’nın yönetimine isyan ettiği zamana gitmeliyiz. O zamandan beri insanların çoğu Tanrı’ya karşı gelerek benzer bir tutum sergilemektedir. Bunun sonucunda dünyanın kontrolü Şeytan’ın eline geçmiştir. İsa bu nedenle Şeytan’ı “bu dünyanın hükümdarı” olarak adlandırdı (Yuhanna 14:30). Peki Şeytan’ın yönetimi sonsuza dek sürecek mi? Hayır!

Tanrımız , Şeytan’ın yol açtığı acılara karşı ilgisiz değildir. Aslında Yaratıcımız, insanların acı çekmesine çok üzülüyor. Örneğin Kutsal Yazılara göre İsrailoğulları yaşadıkları zorluklar nedeniyle ‘ne zaman sıkılsalar Yehova da sıkılmıştı’ (İşaya 63:9). Merhametli Yaratıcımız, Şeytan’ın gaddar yönetimine çok yakında son vermek için bir düzenleme yaptı. O’nun kral olarak tayin ettiği İsa Mesih sonsuza dek doğruluk ve adaletle hüküm sürecek.

Sizin için önemi: Şeytan’ın yönetimi insanları doğal afetlerden korumak konusunda yetersizdir, fakat İsa’nın yönetimi bunu başaracak. İsa bir keresinde öğrencilerinin şiddetli bir fırtınadan zarar görmesine engel olmuştu. Kutsal Kitap şöyle der: “[İsa] rüzgârı azarladı ve suya, ‘Dur, sakin ol!’ dedi. Rüzgâr hafifledi, ortalık sütliman oldu.” O zaman öğrenciler birbirlerine şöyle dediler: “Bu adam gerçekten kim ki, rüzgâr da su da onun sözünü dinliyor?” (Markos 4:37-41). Yaşanan bu olay, İsa’nın yönetiminde tüm itaatli insanların korunacağına dair bize güvence veriyor (Daniel 7:13, 14).

Kutsal Kitap Şeytan Hakkında Ne Öğretir?

Hristiyanlıkta şeytan Tanrıya karşı gelmiş asi bir melektir. Tanrı ilk yaratıldığında bilgelik ve eksiksiz mükemmel bir melek olrak yaratılmıştı. Tanrı onu çeşit çeşit değerli taşlarla bezemişti (Hezekiel 28:11-14). Tanrı şeytanın melek olarak yarattığında ona sabah yıldızı olarak Lüsifer ismini vermişti (Yeşeya 14:12). Başta melek olan şeytan bu güzelliği ve konumundan ötürü Tanrıya karşı kibirlenerek Tanrınınkinin üstünde olan tahta oturmaya karar vermişti (Hezekiel 28:15). 

Şeytan'ın kibri düşüşüne neden olmuştu. Yeşaya 14:12-15’de birçok “yapacağım, edeceğim” türünden birçok söz söylemesine dikkat edin. Tanrı, günahından ötürü şeytanı cennetten atmıştı.

Şeytan bu dünyanın yöneticisi ve havadaki hükümranlığın yöneticisi oldu (Yuhanna 12:31; 2 Korintliler 4:4; Efesliler 2:2). Şeytan suçlayıcı (Vahiy 12:10), ayartıcı (Matta 4:3; 1 Selanikliler 3:5) ve kandırıcıdır (Yaratılış 3; 2 Korintliler 4:4; Vahiy 20:3). İsmi bile “düşman” ya da “karşı çıkan” anlamına gelir. Unvanlarından başka bir tanesi olan şeytan da, “iftiracı” anlamına gelir.

Şeytan cennetten atıldığında o cehenneme gönderilmişti. İsa'nın gelişine dek orada bağlanmıştı (Vahiy 20). Bin yıl gelmeden önce, şeytanların insanlara eziyet edeceğini söylemektedir (Vahiy 20:10). Cehennemi hak edenlerin işkencecilere teslim edeceğini açıklamıştır (Matta 18:34). Ancak bin yıl olduğunda şeytan ve yardımcıları ateş gölüne atılıp sonsuza kadar orada kalacaktır (Vahiy 20:1-2).

Cehennem Gerçeği

Cehennem gerçek midir? Cehennem sonsuza dek midir?

Cennetin varlığına inanan insanların cehennemin varlığına inanan insanlara oranla çok daha yüksek sayıda olması ilginçtir. Ancak Kutsal Kitap’a göre, cehennem de cennet kadar gerçektir. Kutsal Kitap cehennemin kötülerin/inanlı olmayan kişilerin öldükten sonra gönderildikleri gerçek bir yer olduğunu çok açık bir şekilde bildirir. Hepimiz Tanrı’ya karşı günah işledik (Romalılar 3:23). Bu günahın adil cezası ölümdür (Romalılar 6:23). Bütün günahımız nihai olarak Tanrı’ya karşı olduğundan (Mezmur 51:4) ve Tanrı sonsuz bir Varlık olduğundan günahın cezası olan ölümün de sonsuz olması lazımdır. Cehennem, günahımızdan ötürü hak etmiş olduğumuz sonsuz ölümdür.

Ölen kötülerin cehennemdeki cezası Kutsal Yazılar’da, “sonsuz ateş” (Matta 25:41), “sönmeyen ateş” (Matta 3:12), “utanç ve sonsuz iğrençlik” (Daniel 12:2), “yakan ateşin hiç sönmediği bir yer” (Markos 9:44-49), “azap” ve “ateş” yeri (Luka 16:23-24), “sonsuza dek mahvolma yeri” (2 Selanikliler 1:9), “dumanlarının sonsuza dek tüteceği bir yer” (Vahiy 14:10-11) ve “kötülerin sonsuzlara dek işkence çektiği ateş ve kükürt gölü” olarak tanımlanmıştır. 
read more

1.12.2013

İsa Hindistan'a mı gitti?

Günümüzün yeni dini New Age takipçileri İsa'nın Hindu uzmanlarından öğrenmek için çocukluğunda Hindistan'a gittiğini iddia ederler. İddaya göre İsa'nın Hindistan'dan sonra İsrail'e gittiği ve bu uzmanlardan öğrendiği mucizeleri ve doktrinleri insanlara öğrettiğidir. Şimdi bu neden söyleniyor olabilir. Bunun nedeni sayıca takipçisi az olan Hindu öğretisi doğru öğretisi ve inanları ile fazla olan İsa Mesih'ten yararlanarak kendine pay çıkarıp kendisini doğrulatmak amacı vardır. Eğer iddaları doğruysa İsa'nın öğretileri Hindu öğretisi olduğu ve Hindu öğretisiyle kurtuluşa sahip olunacağı söyleyerek yarar sağlamaya çalışırlar. Eğer doğruysa!

İddaanın Yanlışları

1. İsa'nın Tanrı hakkında öğrettikleri Hindu uzmanları gibi çok tanrıcı (panteist) bir öğretisi olmamıştı. İsa Tanrı hakkında daima Yahudilerin inandığı tek Tanrı inancını eski ahiti işaret ederek anlatmıştır. (Markos 12:29)

2. İsa'nın Hindistan'da okuduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Ama İncil'de İsa'nın doğrudan adresi olmasada İsa'nın on iki yaşında Filistin'de olduğuna dair bilgimiz var (Luka 2:1-52).

3. İsa hem insan hemde Tanrıydı. Tanrının herşeyi bilmesi gibi o da biliyordu. Ama yetişkin çağına gelene kadar elbette bilgelikte gelişiyor ve büyüyordu. İsa toplumda herkesin bir meskeği olduğu gibi onun mesleği de marangozluktu (Markos 6:3) ve bir marangozun oğluydu (Matta 13:55).Yahudilerde babaların oğullarına ticaret öğretmesi bir gelenekti. İsa da babasından filistinde marangozluk öğrenerek yetişiyordu. Marangozluğun İsa'nın benzetmeleinde ve öğretilerinde de büyük etkisi olmuştu. Örneğin, O kum uzerine değil de kaya üzerine inşa eden evin sağlam olacağını söyledi (Matta 7:24-27).

4. İsa'nın Hindistan'a gittiğini çürütmek için Luka 4:16 önemli bir metindir. Onun görevinin ilk başında Nasıra'ya geldi ve Şabat gününde Havraya gitti ve okumak için ayağa kalktı. İsa Nasıra'ya kadar geldi Hindistan'a değil ve Sinagogu ziyaret etti Hindu tapınaklarını değil.

5. Ayrıca İsa Mesih'in eski ahiti okuması dikkat çekicidir. İsa sık sık eski ahit için saygı gösterirdi (Matta 5:18). İsa insanları sahte tanrılar ve dini sistemler hakkında uyarıyordu (Mısır'dan Çıkış 20:2-3 ; 34:14, Yasanın Tekrarı 6:14 ; 13:10). Bu Hinduizm'i içerir. Eski ahit açıkça diğer yaratıcılardan doğu (hindu) panteizmden farklı olarak aydınlanma ile değil kurtuluşa ihtiyacımız olduğunu öğretir.

Kaynak:christiananswers.net

16.11.2013

İsa Mesih Kimdi?

İsa Mesih kimdi? Dünyaya yön veren bu insan neden gelmişti? Ona neden Mesih denilmişti? Mesih ne anlama geliyordu? 

İsa'nın anlamı kurtuluş yada Rab kurtarır anlamına gelir. İsa ismi ibranice olan -aslen Hoşea sonradan Musa tarafından Yeşu ismini vermiştir (Çölde Sayım 13:16) - Yeşua isminin Yunanca biçimidir (Çölde Sayım 13:16). Yunan biçimi İsa anlamına geldiği için sürgünde Yeşua biçimi kabul edildi. Çünkü kurtarması için, Rabbin misyonunun belirtmesi için verildi. Bir melek tarafından bu isim ona verilmişti.

İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf’la nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı. Nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan sessizce ayrılmak niyetindeydi. Ama böyle düşünmesi üzerine Rab’bin bir meleği rüyada ona görünerek şöyle dedi: “Davut oğlu Yusuf, Meryem’i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh’tandır. Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtaracak.” (Matta 1:8-21).

Mesih olarak İsa Rabbimizin resmi adıdır. Aynı adı taşıyan diğerlerinden ayırt etmek için ondan, Nasıralı İsa (Yuhanna 18:7) veya Yusuf oğlu İsa (Yuhanna 6:42) olarak söz edilir. 

İsa Nasırada onsekiz yaşına kadar geçtiği sırada kayıtlarda bahsedilmez ki - bazı iddalara göre İsa Hindistan'a gitti ve Hindu Gurularını öğrendiği iddasıdır. Dünya hayatında İsa'nın hayatı iki büyük bölüme ayrılabilir. Onun özel hayatı otuz yaşına kadar olan ve üç yıl da ilahi görevi içindi. İsa görevinin ilk yılını Yahudiye de duyurdu. İkinci yılındaysa Galile de ülke halkı ondan iyice haberderdi herkes ondan bahsediyordu. Son yılında ise muhalefet edenlerin dönemiydi. İsa'nın öğretilerinden rahatsız olanlar ona düşman kesilmişlerdi.

İsa Mesih miydi?

İbranice kelime Mesih'in anlamı Yunanca tercümede 'meshetti' anlamına gelir. Mesih İncil de 1.514 defa geçer ve İsa'yı anlatan en iyi ifadedir. Onun meshesdilmesi yada kutsanması onun büyük bir Kurtarıcı,Rahip ve halkının kralı olduğunu gösterir. Çünkü tarih öncesi İsrail kralları ve yüksek rahipleri, yeni görevlerinin simgesi olarak yağla kutsanırlardı. Tevrat'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Geniş anlamıyla bu unvan "Tanrı'nın bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişilerui de kapsıyordu. İsa Mesih kutsanmış biridir (Elçilerin İşleri 17:3, Matta 22:42). Bu nedenle Yeşeya 61:1 ve Daniel 9:24-26 de Mesih Prens olarak söz edilir.

Mesih Sözcüğünün Çıktığı Ortam

İsrail oğulları Allah’a karşı isyan ettikleri için düşmanları karşısında hezimete uğradılar. Hiç kuşkusuz bu ceza Yüce Allah’ın takdiriydi. Allah’ın halkının putperest kâfirlerin yönetiminin altında bulunması vahim ve oldukça utanç vericiydi. Ve Allah, onları doğruluğa yönlendiren bir hükümdar göndereceğine dair bir vaatte bulundu. 

Bu ve bunun gibi vahiylerden dolayı gelecek hükümdar ‘Mesih’ olarak adlandırılmaya başlandı. Herkes İsa'nın Mesih olduğunu merak ediyordu.İsa, Mesih olduğunu kanıtlamak için sık sık Tevrat’taki peygamberliklere başvururdu. İncil, Galatyalılar 4:4, “Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında doğanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlunu gönderdi” diyor. Bu ayetlerde Tevrat’ta önceden bildirilen peygamberliklere referans yapılmaktadır. “Sonra Musa’nın ve tüm peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazıların hepsinde kendisiyle ilgili olan-ları onlara açıkladı” (İncil, Luka 24:27). 

Sonra onlara, “Ben daha sizlerle birlikteyken size şunları söylemiştim: Musa’nın Yasasından, peygamberlerin yazılarında ve (Zebur) Mezmurlarda benimle ilgili yazılmış olanların tümünün ger-çekleşmesi gerektir” dedi (İncil, Luka 24:44). 

Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun omuzu üzerinde olacak, ve onun adı: Harika Öğütçü, Kadir Allah, Ebediyet Babası, Selâmet Reisi çağırılacaktır. Onu Davud’un tahtı üzerinde ve ülkesi üzerinde, şimdiden ebede kadar hakla ve doğrulukla pekiştirmek ve desteklemek için, reisliğinin ve selâmetin artmasına son olmayacak. Ordular Rab’bin gayreti bunu yapacak. (Yeşeya 9:6-7).

Mesih kehanetleri gerçekleşti mi? 

İsa'nın doğumundan çok uzun zaman önce Eski Antlaşma O'nun yaşamını ve ölümünü önceden bildirmiştir. Eski Antlaşma (İsa'nın doğumundan önce yazılmış bir kitaptır) İ.Ö. 450 yılında derlenmiştir; İsa'nın doğumundan yüzlerce yıl evvel. Bu kitaptaki pek çok peygamberlik sözleri şaşılacak derecede ayrıntılarla verilmiştir. Örneğin; Eski Antlaşma'da İsa'ya güvendiği biri tarafından ihanet edildiği Mezmur 41:9' da; "Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile,üzerime ökçesini kaldırdı." denmektedir.

 İsa'nın yaşamı ve dirilişini yazan Yeni Antlaşma' da O'nun seçtiği öğrencilerinden biri olan Yahuda İskaryot'un kendisini ele verdiğini Matta 26:14'te şöyle belirtir; "O sırada Onikilerden biri -adı Yahuda İskariyot olanı- başkahinlere giderek, "O'nu ele verirsem bana ne verirsiniz?" dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler." Buna benzer 300'den fazla peygamberlik Eski Antlaşma'da yer almakta ve İsa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi ile tamamlanmaktadır. 

Bir kişinin bunlardan sadece 8 tanesini tamamlama olasılığı 100.000.000.000.000.000'da 1'dir. Yine bir kişinin bu peygamberliklerden 48'ini yerine getirebilme şansı ise çok daha hayret uyandırıcı bir rakama ulaşır ki; onda bir şans bile 10'un 157. kuvvetine denktir,yani 1 'den sonra 157 sıfır eklenerek oluşan bir sayıdır. Ve buna diğer 250 peygamberliği de ekleyecek olursanız İsa hariç, herkes için imkansız bir durumla karşı karşıya kalırız.

Ve diğer benzerlikler

Mika 5:2 "Ve sen, Yahuda aileleri arasında bulunmak için küçük olan Beytlehem Efrata, İsrail üzerine hükümdar olacak adam bana senden çıkacak; ve onun çıkışı eski vakitten, ezeli günlerdendir." 

Matta 2:1 "İsa, Kral Hirodes'in devrinde Yahudiye'de doğduktan sonra..." Bir Bakireden Doğacak İşaya 7:14 "Bunun için Rab kendisi size bir alamet verecek; işte, kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak, ve onun adını İmmanuel koyacak.

İşaya 7:14 "Bunun için Rab kendisi size bir alamet verecek; işte, kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak, ve onun adını İmmanuel koyacak."

Matta 1:18 "İsa Mesih'in doğumu da şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf'la nişanlanmıştı. Ama evlenip birleşmelerinden önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe kaldığı anlaşıldı.

Hoşea 11:1 "İsrail çocukken onu sevdim, ve oğlumu Mısır'dan çağırdım." 

Matta 2:14 "Böylece Yusuf kalktı, aynı gece çocuğu ve annesini alıp Mısır'a doğru yola çıktı." 

İşaya 9:1-2 "Fakat acı çekmiş olana karartı olmayacak. Eski zamanda Zebulun diyarını ve Naftali diyarını düşkün etti; fakat deniz yolunda, Erdenin öte tarafını, milletlerin Galilesini son zamanda neşelendirdi." 

Matta 4:13-16 "İsa...Nasıra'dan ayrılarak Zebulun ve Naftali yöresinde Celile gölü kıyısında bulunan Kefernahum'a gelip yerleşti. Bu, İşaya peygamber aracılığı ile bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu: 'Zebulun diyarı ve Naftali diyarı, Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı, ulusların Celilesi! Karanlıkta yaşayan halk, büyük bir ışık gördü. Ölümün gölgelediği diyarda yaşayanların üzerine bir ışık doğdu'.

Zekarya 9:9 "Ey Sion kızı, büyük sevinçle coş; ey Yeruşalim kızı, bağır; işte, kralın adildir ve kurtarıcıdır; alçak gönüllüdür, ve bir eşek üzerine, evet, eşek yavrusu sıpa üzerine binmiş sana geliyor." 

Yuhanna 12:13-14 "Hurma dalları alarak O'nu karşılamaya çıktılar. 'Hozana! Rab'bin adıyla gelene, İsrail'in Kralına övgüler olsun!' diye bağırıyorlardı. İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi.

Yakın bir arkadaşı tarafından ihanete uğratılışı Mezmurlar 41:9 "Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile, üzerime ökçesini kaldırdı." 

Markos 14:10 "Bu arada Onikilerden biri olan Yahuda İskaryot, İsa'yı ele vermek amacıyla başkahinlerin yanına gitti." Otuz gümüş karşılığında satılışı Zekarya 11:12 "Ve onlara dedim; eğer gözlerinizde iyi ise, ücretimi verin; ve eğer değilse, vazgeçin. Ve ücretim olarak otuz parça gümüş tarttılar." 

Matta 27:6-7 "Paraları toplayan başkahinler, kan bedeli olan bu paraları tapınağın hazinesine koymak doğru olmaz, dediler. Kendi aralarında anlaşarak bu parayla yabancılar için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlasını satın aldılar.

İsa Mesih olarak tüm kehanetlerin kendisinde gösterdiği halde Yahudi halkı, beklenen hükümdarın, dünyevi düşmanlarından kurtarabilecek yiğit bir cengâver veya siyasi bir önder olduğunu zannediyorlardı. Oysaki Allah’ın katında asıl sorun halkın kâfirlerin yönetiminin altında yaşaması değil, Allah’a karşı isyan ettikleri için Şeytan’ın hükümranlığı altında yaşamalarıydı. İşte bu yüzden Allah tarafından gönderilecek olan hükümdar dünyevi düşmanlara karşı değil şeytan’a karşı savaşıp galip gelerek adalet ve doğruluğu sağlayacaktı.

Hiç istisnasız Allah’ın göndereceği hükümdarın, bu ruhsal vazifeyi yerine getirmek için Allah tarafından onaylanması ve görevlendirilmesi gerekliydi. Yeşaya Peygamber’in tebliğinde Allah’ın Ruhu (Ruhul-Kudüs), gelecek olanın üzerinde olacak ve bu mübarek ayetlerde buyrulduğu üzere bu hükümdar Allah tarafından mesh edilmiş olacak:

RAB Yehovanın Ruhu üzerimdedir; çünkü hakirlere müjdeyi vâzetmek için RAB beni meshetti; yüreği kırık olanları sarmak için, sürgünlere hürriyeti, mahpus olanlara zindanın açıldığını ilân için, RABBİN lûtuf yılını, ve Allahımızın öç alma gününü ilân için, bütün yaslıları teselli … için beni gönderdi (Eski Ahit, Yeşaya Peygamber bölümü 61.Bap 1-3)

Bu ve bunun gibi vahiylerden dolayı gelecek hükümdar ‘Mesih’ olarak adlandırılmaya başlandı. Zaman geçtikçe İsrail Oğulları’nın beklentisi büyüdükçe büyüdü. Gelecek olan Mesih’i büyük umutlarla beklediler. Ancak onların bekledikleri bu Mesih, hem siyaseten hem de savaş alanında kuvvetini gösterip halkı Roma İmparatorluğu işgalinden kurtaran yiğit bir cengâver olacaktı. Oysaki Tevrat’ta mesh edilmiş şeyler kesinlikle dünyaya yönelik değil, tam tersine daima Allah’a yöneliktir. Bu yüzden Allah’ın onayladığı ya da mesh ettiği biri, siyasi bir inkılâp ya da intifada için değil, Allah’a yönelik ruhanî bir işe adanacaktı.

Gelecek olan Mesih, halkın asıl sorununu çözebilme yetkisine sahip olacaktı. Hatırlayabiliriz ki insanın asıl sorunu şeytan’ın denetiminde bulunmasıdır. Bu oldukça vahim durumun neticesi, Allah ile beşer arasında bir kopukluk ve insanın ölüme mahkûmiyetinden başka bir şey değildir. Bu elbette hukuki bir meseleydi; çünkü biz de dâhi olmak üzere tüm insanlar, Allah’a karşı isyankârlıklarımızdan dolayı doğru yolundan sapmış olduk. Üstelik hayat sağlayana karşı gelmek, ölüme yol açar. Şu mübarek ayette açıklandığı gibi:

Hepimiz koyunlar gibi yolu şaşırdık; her birimiz kendi yoluna döndü.( Yeşeya 53:9).

Tanrı dünyayı yarattığı zaman dünya kusursuz ve iyiydi. Tanrı bundan sonra Adem’le Havva’yı yarattı ve onlara kendi özgür iradelerini verdi. Böylece Tanrı’yı izleyip O’na itaat etme konusunda bir seçim hakları olacaktı. Ama İblis tarafından Tanrı’ya itaatsizlik etmek üzere ayartıldılar ve günah işlediler. Bu onları (ve biz dahil, onlardan sonra yaşayan herkesi) Tanrı’yla yakın bir ilişkiye sahip olabilmekten uzaklaştırdı. Tanrı kusursuz ve kutsaldır ve günahı cezalandırması gerektir. Bizler günahkârlar olarak Tanrı’yla tek başımıza barışamayız. 

Bunun için Tanrı, Kendisiyle Cennet’te birleşebilmemiz için bir yol sağladı. “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:16). “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır” (Romalılar 6:23). İsa bizim kendi günahlarımızdan ötürü ölmemiz gerekmesin diye bizim günahlarımız için ölmek üzere doğmuştu. Ölümünden üç gün sonra ölümden diriltilerek (Romalılar 4:25) ölüm üzerinde zaferli olduğunu kanıtlamıştı. İsa, eğer sadece iman edersek O’nunla kişisel bir ilişkiye sahip olabilmemiz için Tanrı’yla insan arasındaki uçurumun üzerine bir köprü kurdu. 

“Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır” (Yuhanna 17:3). Siz de Mesih'i kabul ettiniz mi?

11.11.2013

Kurtulmak İstermisin?

Siz İsa Mesih’i kişisel Kurtarıcınız olarak kabul ettiniz mi? Bu soruyu doğru bir şekilde anlamak için ilk önce “İsa Mesih,” “kişisel” ve “Kurtarıcı” terimlerini anlamanız gerekmektedir. 

İsa Mesih kimdir? Birçok insan İsa Mesih’i iyi bir adam, büyük bir öğretmen ya da Tanrı’nın bir peygamberi olarak kabul eder. Bütün bunlar İsa hakkında kesinlikle doğrudur ama O’nun kim olduğunu tamamen tanımlamazlar. Kutsal Kitap bizlere İsa’nın beden almış Tanrı, insan biçimini almış Tanrı olduğunu bildirir Yuhanna 1:1, 14). Tanrı, bize öğretmek, bizi iyileştirmek, bizi düzeltmek, bizi bağışlamak ve bizim için ölmek üzere yeryüzüne gelmiştir! İsa Mesih, Tanrı, Yaratıcı, egemen Rab’dir. (Bkz.İsa Mesih Rab olduğunu söyledi mi?) Siz bu İsa’yı kabul ettiniz mi? 

Bir Kurtarıcı nedir ve neden bir Kurtarıcı’ya ihtiyacımız vardır? Kutsal Kitap bize hepimizin günah işlediğimizi, hepimizin kötü işler yaptığımızı söyler (Romalılar 3:10-18). Günahımızın sonucu olarak Tanrı’nın öfkesi ve gazabını hak ederiz. Sonsuz Tanrı’ya karşı işlenen günahların tek adil cezası sonsuz cezadır (Romalılar 6:23; Vahiy 20:11-15). Bir Kurtarıcı’ya ihtiyacımız olmasının nedeni de budur! 

İsa Mesih yeryüzüne gelmiş ve bizim yerimize ölmüştür. ( İsa’nın ölümü günahlarımız için sonsuz bir ödemeydi (2 Korintliler 5:21). İsa, günahlarımızın cezasını ödemek için öldü (Romalılar 5:8). İsa bizim bu bedeli ödemememiz için onu Kendisi ödedi. Bkz. İsa Çarmıhta Neden Öldü? O’nun tek Kurtarıcı olmasının nedeni de budur (Yuhanna 14:6; Elçilerin İşleri 4:12)! Siz İsa’ya Kendi Kurtarıcınız olarak güveniyor musunuz?

İsa sizin “kişisel” Kurtarıcınız mı? Birçok insan Hristiyanlığı kiliseye gitmek, törenlere katılmak, ve/veya günah işlememek olarak görür. Hristiyanlık bu değildir. Gerçek Hristiyanlık, İsa Mesih’le kişisel bir ilişkidir. İsa’yı kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek, O’na kişisel olarak iman edip güvenmek anlamına gelir. Kimse başka birisinin imanıyla kurtulamaz. Kimse belirli işler yaparak kurtulamaz. Kurtulmanın tek yolu, İsa’yı kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek, O’nun ölümüne günahlarınızın bedeli ve dirilişine sonsuz yaşamınızın garantisi olarak güvenmektir (Yuhanna 3:16). Bkz. İsa'yı diğerlerinden farklı kılan nedir?İsa sizin kişisel Kurtarıcınız mı?

Eğer İsa Mesih’i kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek istiyorsanız Tanrı’ya şu sözleri söyleyin. Unutmayın, ne bu duayı ne de başka bir duayı etmek size kurtarmaz. Sadece İsa Mesih’e iman edip O’nun çarmıhtaki tamamlanmış işine inanmak sizi günahtan kurtarabilir. Bu dua sadece Tanrı’ya O’na olan imanınızı dile getirmenin ve kurtuluşunuzu sağladığı için O’na teşekkür etmenin bir yoludur. “Tanrım, Sana karşı günah işlediğimi ve cezayı hak ettiğimi biliyorum. Ama İsa Mesih’in O’na imanla bağışlanabilmem için benim hak ettiğim cezayı Kendi üzerine aldığına inanıyorum. Senin beni bağışlama teklifini kabul ediyor ve kurtuluş için Sana güveniyorum! Sonsuz yaşam armağanı olan harika lütfun ve bağışlanmandan ötürü Sana teşekkür ederim! Amin!”

29.10.2013

Dünya Evrende Nasıl Durur?

İlkel kültürler bir masanın üstü gibi dünyayı düz görürdü.Onlar kendi çevrelerinde kendi perspektiflerinden baktıkları için doğal geliyordu.En eski düşünür ve yazarlar gözlenen evrende dünyanın nasıl yerinde düz yapıldığını anlamaya çalışıyorlardı.Bir kısmı fikirler önerdi, ama İncil daha çarpıcı ve dikkat çekici bir iddia ortaya attı.
read more

28.10.2013

Yaşamınızın Amacı Nedir?

Bir gün odanızın duvarına bakarken kendi kendinize ''Hayatımın amacı nedir?'' diye sordunuz mu? Eğer sorduysanız yanıtını da vermişsinizdir belki de bu yanıtı bir türlü bulamadınız yada verdiğiniz cevapların hiçbiri hayatınızın amacını karşılamıyordu.Yoksa, “Günlük rutinimin içinde o kadar sıkışmış durumdayım ki, yaşadığım bu hayatın gerçekten bir anlamı olup olmadığını bile sorgulayamıyorum” mu diyorsunuz? Çoğu kişi hayatının bir amacı olmadan yaşıyor, yaşayabiliyor. Bir düşünün sakin ve büyük bir okyanus da pusulasız bir gemiyi düşünün,nereye gideceğini bilmeden bir oraya bir buraya sürüklenip duruyor.Geminin bir rotası bir amacı olmadan ıssız okyanusta çaresizce dolanıyor.

Çoğu insan hayatımızın bir şans eseri olduğundan ibaret olduğunu söylüyor.Hayatın amacını bulamayan bir çok insan ya boş umutlarla yaşayarak geçiriyor tıpkı pusulasız geminin okyanusta başıboş sürüklendiği gibi bir oradan bir buraya sürüklenip duruyor yada kendi hayatına son vermekte buluyor çareyi.Peki ya hayatın bir anlamı varsa,buraya yaşadığımız küçük dünyamızda bir amaç için gönderildiysek. Sizi seven biri sizin hayatınızın amacını gerçekten tatmin eden, beklediğim cevap işte bu diyeceğiniz yanıt verse ne yapardınız? 

Herkesin bir hayat amacı vardır.Amaçsız bir hayat oksijensiz bir oda gibidir.Tanrı her insanı kendi suretinde yaratmıştır.Tanrı insanı amaçsız biri olarak dünyaya getirmemiştir tam tersi hayatına bir anlam katarak ona tutunma dayanma ve kendisiyle ilişki içinde olmasını istemiştir.İnsan bedenini her şeyle tatmin edebilir ancak ruhunu sadece Tanrı ile ilişki içinde olduğunda doyurabilir.Tanrı insanları kendisini bilmesini ve onunla ilişki içinde olmamızı ister.Bunun için bizi Tanrıdan ayıran günahtan kurtaran tek kurtarıcımız İsa Mesih ile olur.İsa Mesih Tanrı ile bizim aramızı yapan tek insandır.

O bizim suçlarımız için kendi canını hiç düşünmeden kanıyla ödeyerek bizi günahımızdan aklayarak Tanrı ile barışmamızı sağlamıştır.Tanrı bizi kendisiyle barışmamız için biricik oğlu İsa Mesih'i göndermiş ve onu fidye olarak günahlarımıza kurban kılmıştır.Bu kurtuluşu elde edebilmek için İsa Mesih'i bizi Tanrıyla barıştıran olarak yürekten kabul etmek ve ona iman etmektir.Hayatın amacı bize verdiği tek kurtuluşla kurtulmak ve onunla barışık bir ilişki içinde olmamızdır.

27.10.2013

İncil Melekler Hakkında Ne Öğretir?

Meleğin Tanımı Nedir?

İncil Hezekiel 1 de ve İşaya 6 da melek varlıkları hakkında konuşmaktadır. Ayrıca iki melek ismini de öğretir. Mikail (Daniel 10:13 ; Yahuda'nın Mektubu 1:9) ve Cebrail (Daniel 9:21 ; Luka 1;19,26).

En sık görünen isimsiz melekler çeşitli Kutsal görevleri yürütmek için Tanrıya hizmet için yaratılmıştır. Melekler Tanrıya ibadet ve övgü sunarlar (İşaya 6:1-3), Tanrının elçilerine yasaların verilmesinde aracılık ederler (Elçilerin İşleri 7:52-53).
read more

13.10.2013

Kutsal Kitap Alkol Hakkında Ne Söyler?

Testler biranın üç şişe içtikten sonra, ortalama yüzde 13 net hafıza kaybı olduğunu göstermektedir. Alkol sadece az miktarda aldıktan sonra, eğitimli daktilo testi ve hataları yüzde 40 artmıştır. Alkolün yaklaşık sadece bir onsu yüzde 10 oranında bir karar vermek için gereken süreyi artırır; yüzde 17 oranında kas reaksiyon engeller; yüzde 35 oranında dikkat eksikliği nedeniyle hataları artırır. 

Birçok insan Hristiyanların alkol içtiğini ve İncil'in alkolü yasaklamadığını öne sürer.İncil Alkol hakkında ne söyler? Alkol içmek İncil'de günah mıdır?
read more

23.08.2013

İsa'nın Yaşadığına Dair Delil Var mı?

Soru: İsa gerçekten yaşadı mı? İsa Mesih hakkında herhangi bir tarihsel kanıt var mı?

Yanıt: Bu soru sorulduğunda, tipik olarak, bu soruyu soran kişi soruya, “Kutsal Kitap’ın dışında” sözleriyle otorite kazandırmaya çalışır. Biz, Kutsal Kitap’ın İsa’nın varlığı konusunda kanıt kaynağı sayılamayacağı düşüncesine katılmıyoruz. Yeni Antlaşma olan İncil’de İsa Mesih’ten söz eden yüzlerce ayet vardır. Müjdeler’in yazılmasını İ.S. 2’nci yüzyıl, yani İsa’nın ölümünden 100 yıl sonrası olarak tarihlendiren kişiler vardır. Durum böyle bile olsa (ki biz buna kesinlikle katılmıyoruz), antik kanıtlar bakımından, olayların gerçekleşmesinden 200 yıldan daha az bir süre içinde yazılmış olan yazılar çok güvenilir kanıtlar sayılmaktadır. Ayrıca, (hem Hıristiyan ve hem de Hıristiyan olmayan) bilginlerin büyük bir kısmı, Pavlus’un Mektupları’nın gerçekten de Pavlus tarafından İ.S. birinci yüzyılın ortasında, İsa’nın ölümünden sonra 40 yıldan daha az bir zaman içinde yazıldığını kabul etmektedir. Antik el yazmaları kanıtları bakımından, bu da İ. S. birinci yüzyılın başında İsrail’de İsa isimli bir adamın yaşadığı konusunda fevkalade kuvvetli bir kanıttır.
read more

6.08.2013

Tanrı Bizi Dinliyor mu?

Birçok insan Tanrı varsa neden dualarımızı kabul etmiyor diye düşündürücü soruyu kendine soruyor.Dualarımız bazen tavana sıçrayan gibi görünüyor. Ama ne hissediyoruz gerçekten her zaman doğru değildir.

İncil Tanrı'nın bize dualarımıza cevap vereceğini öğretir (Yuhanna 16:24).Ama hatırlayacağımız bir kaç zorunlu şey vardır.Tanrı'nın cevabı her zaman umut verici olmayabilir.Onun cevabı bazen basitçe 'hayır'dır.Ve onun cevabını anlamak asla bir şey olabilir.Her durumda, onun cevabı her zaman en iyi cevaptır.O bizi içtenlikle seviyor ve dualarımız onun cevaplarına her zaman gereklidir.Bunlar ne istediğimizin zorunlu olarak olmasalar bile.
read more

5.08.2013

İsa Aşkına Dünyayı Sarsmak Kitap İncelemesi

Sizlere geçenlerde okuduğum kitabı paylaşmak istiyorum, genelde roman okurum ama  kitap karıştırırken dikkatimi çekti.Kitabı daha önceden paylaşacaktım ama bir fırsat olmamıştı kenara da yazıp koymuştum ama kısmeti bugününmüş herhalde.Neyse kitabın konusuna gelirsek adı üstünde dinin medyayı kullanarak insanları nasıl etkilediğini aynı şekilde medyanın da dini nasıl etkilediğini anlatan konusu vardır.İçinde medyadan tutunda müziğin geçirdiği değişim,film yapımcılığı ve bilim,cinsellik ve gençler ile ilgili konu başlıkları bulunmakta.
read more

4.08.2013

Tanrı Eşcinselliği Yasaklıyor mu?

Soru:Tanrı eşcinselliği yasaklıyor mu?Kutsal Kitap eşcinsellik hakkında ne söyler?Eşcinsellik bir günah mıdır?

Tanrı insanları doğuştan bazılarını heteroseksüel bazılarını da homoseksüel olarak özel olarak yaratmıştır. Bugün bilimsel olarak biliyoruz ki eşcinsellik doğuştan gelmektedir -yani Tanrı yaratmıştır- ne cinsel tercih ne de bir yönelimdir. Ama gelin görün ki insanlar kendi eğilimini diğerlerine doğru olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar. Düşünebiliyor musunuz Tanrı hem insanları homoseksüel yaratacak hemde böyle yarattığı içinde onu yasaklayacak günah diyecek! Kulağa komik geliyor değil mi?
read more

3.08.2013

Kutsal Kitap Pornografi Hakkında Ne Söyler?

Kutsal Kitapta pornografi, ya da buna benzer ifadeler geçmez.Ama eşler arasında cinselliği içeren bir çok ifadeler yer alır.En meşhuru da Süleyman'ın Ezgiler Ezgisidir.Ezgiler Ezgisinde iki sevgili arasında aşklarını anlatan şiirler olduğu gibi içinde cinselliği öne çıkaran ifadeler de bulunur.

Ezgiler Ezgisi 1:2 Beni dudaklarıyla öptükçe öpsün! Çünkü aşkın şaraptan daha tatlı. 

Tanrı insanı kendi suretinde yarattığı gibi insanlara cinselliği de eşler arasında evlilik içinde  sevgi ve birlikte olması için vermiştir. Bizi tam ve mükemmel olarak yaratan Tanrı, bütünlüğümüz içinde yarattığı cinselliğimiz de çok güzel olarak yaratmıştır. Tanrı güzeldir. Yarattığı her şey de çok güzeldir.
read more

14.07.2013

İsa'nın Dirilişi Kurgu yada Gerçek

Soru: İsa'nın dirilişi gerçek midir? Dirilişi kurgu yada efsane değil mi?Dirilişini doğrulayacak kanıtlar var mıdır varsa nelerdir? 

Eğer İsa ölümden dirilmemiş olsaydı Hristiyan inancının pek bir manası olmayacaktı; tıpkı İsa'nın da kendisinin ölümden üçüncü gün dirileceğini belirtmiş olduğu gibi. Diğer taraftan eğer İsa ölümden dirilmişse tüm iddialarının doğru ve ölümden sonra yaşam olduğunu kesin bir şekilde anlamış oluruz.
read more

13.07.2013

Tevratta Kadına verilen Miras Hakkı

Tevrat'ın kadının miras konusunda ise bir adaletsizlik görülmemektedir.Musa'dan önce İsrailliler kadını ikinci sınıf olarak görülerek babası ölen adamın oğlu olduğu zaman ona miras veriliyor,öldüğünde ise kızlara miras verilmiyordu.Ama Musa geldiği zaman babası ölen kızlar oğlu da olmayınca miras alamadıkları için o dönemin erkek hegomanyasına başkaldırarak miras haklarını istemişlerdir.Kızların bu davranışları o zamanlara göre adeta bir devrim gibiydi.Musa da bunu Rabbe sorarak ne yapması gerektiğini sormuş ve Rab de İsraillerin bu adaletsiz durumunu görerek kızlara da miras verilmesini istemiştir.

Say.27: 1-11 Yusuf oğlu Manaşşe'nin boylarından Manaşşe oğlu Makir oğlu Gilat oğlu Hefer oğlu Selofhat'ın Mahla, Noa, Hogla, Milka, Tirsa adındaki kızları, Buluşma Çadırı'nın girişinde Musa'nın, Kâhin Elazar'ın, önderlerin ve bütün topluluğun önüne gelip şöyle dediler:"Babamız çölde öldü. RAB'be başkaldıran Korah'ın yandaşları arasında değildi. İşlemiş olduğu günahtan ötürü öldü. Oğulları olmadı.Erkek çocuğu olmadı diye babamızın adı kendi boyu arasından neden yok olsun? 

Babamızın kardeşleri arasında bize de mülk verin."Musa onların davasını RAB'be götürdü.RAB Musa'ya şöyle dedi:"Selofhat'ın kızları doğru söylüyor. Onlara amcalarıyla birlikte miras olarak mülk verecek, babalarının mirasını onlara aktaracaksın."İsrailliler'e de ki, 'Bir adam erkek çocuğu olmadan ölürse, mirasını kızına vereceksiniz.Kızı yoksa mirasını kardeşlerine,kardeşleri yoksa amcalarına vereceksiniz.Amcaları da yoksa, mirasını bağlı olduğu boyda kendisine en yakın akrabasına vereceksiniz. Yakını mirası mülk edinsin. Musa'ya verdiğim buyruk uyarınca, İsrailliler için kesin bir kural olacak bu."

Eyüp.42: 15 Ülkenin hiçbir yerinde Eyüp'ün kızları kadar güzel kızlar yoktu. Babaları, kardeşlerinin yanısıra onlara da miras verdi.

Eyüp peygamber zamanına gelindiğinde ise erkekler gibi kadınlar miras alabilmişlerdir.

Yorum ve Görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin,esenle kalın.

Kutsal Kitap Mastürbasyon Hakkında Ne Söyler?

İncil'de mastürbasyon hiç anlatılmamaktadır.Böyle bir güçlü ve yaygın olay insanlarda olduğu için bu biraz garip görünüyor.Ve, Levililerin cinsellik hakkında söylenecek çok şeyi var olduğu göz önüne alındığında, bir konunun kapalı olacağını doğal olarak düşünürdüm. Ama değil. Mastürbasyon özellikle açık olarak günah değildir. Bununla birlikte, günah ya da günah değil gibi bir şeyin telaffuzunda dikkatli olmalıdır.Bu nedenle, ilgili cinsel konularda kutsal ilkeleri akıllıca mastürbasyon konusuna uygulayabilmek için görmek gerekiyor.

Her şeyden önce, seks doğurganlığı amaçlar, fiziksel zevk ve bir koca ve karısı arasında samimiyet gösterilmesi için Tanrı tarafından oluşturuldu.Bu bağlamda, cinsel hareket saflık ve kutsallık içinde karı koca arasında sağlıklı bir evlilik ilişkisi içinde amaçlanmıştır. Buna karşılık, mastürbasyon bir eşin hediyesi olmadan cinsel serbest noktasında kendini uyarmasıdır. Bu mastürbasyon çiftler için Tanrı'nın cinsel tasarım reddi olduğunu görünüyor.Ancak, günah mıdır? Tekrar bu soruya cevap vermek zordur çünkü İncil'de telaffuzu yoktur. Bununla birlikte, kuşkusuz saflık ilkesinde doğrudur. Mastürbasyon saflık kategorisi altında mıdır?

Biz eminlikle bunun için söyleyebiiliriz.Eğer mastürbasyon cinsel fanteziler ve pornografi içeriyorsa o zaman kesinlikle saf değildir ve çok günahtır.İncil açıkça vücudumuzun Tanrı'ya ne kadar önemli olduğunu ve biz de saf kalması olduğunu öğretir.

Mat. 5:27-28 “Zina etmeyeceksin dendiğini duydunuz. Ama size derim ki, bir kadına istek duyarak bakan herkes o anda yüreğinde onunla zina etmiş olur.” İsa şehvetli düşüncelerle günah olduğunu söylüyor.


Eğer o zaman kesinlikle hiçbir cinsel fantezi yapmadan mastürbasyon günah mıdır?Yine, buna cevap vermek zordur. Ancak, Kutsal Kitap mahkum etmez ya da izin vermez çünkü,biz dogmatik iddialarda yapabilirsiniz? Ayrıca bir kişi zina işlememek amacıyla cinsel dürtüsünü azaltmak amacıyla mastürbasyon olabilir mi?Elbette, gerçek zina günah olur, ve mastürbasyon bu durumda tercih olacaktır. Ama bu kişinin bedeni tarafından hakim edilir anlamına mı geliyor? Eğer öyleyse, o yanlış olur. Ama, bu zina önlemek içinse cinsel gerilimden kendini kurtarmak için kabul edilebilir mi? İncil mastürbasyonun günah ilan olmadığından Yine, ben öyle diyemeyiz.

Cinsel ahlak konuşan bazı ayetler bakalım. Her bir ayetten sonra yorum olacaktır.


Ef.3:5 Aranızda fuhuş, ahlaksızlık ya da açgözlülük anılmasın bile. Kutsallara yaraşmaz bu.

"Ahlaksızlık" için Yunanca bir porneria kelimedir.Yasadışı cinsel ilişki, yani, zina,hayvanlarla cinsel ilişki, vb anlamına gelir.


Kol.3: 5 Bu nedenle bedenin dünyasal eğilimlerini fuhşu, pisliği, şehveti, kötü arzuları ve putperestlikle eş olan açgözlülüğü öldürün.Yine, "ahlaksızlık" için kelime porneria.


Sonuç

Hıristiyan yaşam amacı düşünce ve eylemde saf olmaktır.Ancak yinede mastürbasyon için kesin bir şey söyleyemeyiz çünkü Tanrı İncil'e ne bir şey ekleyin ne de bir şey çıkarın demektedir.Mastürbasyon bununla birlikte belirli koşullar altında makul görülebilir.

Cinsel anlamda uyarımların çok güçlü olduğu zamanlarda geceleri Tanrı’nın oluşturduğu bedensel rahatlama rüyaları söz konusudur ayrıca mastürbasyonun bilimsel açıdan bazı hastalıkları da gidermektedir.Her insanın da cinsel dürtüleri de aynı olmayabilir ve bu kişiler de gün içerisinde daha büyük günaha düşmemek için bir kurtuluş olarak cinsel gerilimlerini gidermek için bedenimizin hakimiyetinde kalmamak kaydıyla başvurabilir.

Rom. 6:12-14 “Bundan böyle günah ölümlü bedeninizde egemenlik kurmasın; öyle ki, bedenin tutkularına uymayasınız. Ne de bedeninizin parçalarını kötülük araçları olarak günaha sunun! Bunun yerine, ölüler arasından yaşama kavuşmuş kişiler olarak kendinizi Allah’a sunun. Bedeninizin parçalarını da doğruluk araçları olarak Allah’a yararlı kılın. Çünkü günah sizlere egemen kesilmeyecektir. Çünkü ruhsal yasa altında değil, kayra altındasınız. 

O kendi bedenimizde kutsallık ve saflık arayarak bizim günahkâr eğilimlerimizi, bizim durumlarımızı, bizim zorluklarımızı ve arzularızın çok farkında olduğu için belki de Tanrı mastürbasyona İncil'de söz etmedi. Tanrı günah olmadığını ilan etseydi, o zaman bizim hareketimiz kötü ve onun tarafından esir olacağımıza emin olabilirsiniz.

Yorum ve Görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin,eğer sorunuz varsa iletişim bölümünden sorabilirsiniz,esenle kalın.

Kaynak:carm.org'dan çevrilmiştir.

11.07.2013

World War Z Film İncelemesi

Bir zombi tarafından ısırılmaya çalışılıyorsunuz ne kadar kortutucu değil mi!Yaşayan ölülerin dünyaya yayılması, George A. Romero'nun öncülüğünde gerçekleşti ve onun "Night of the Living Dead" (1968) adlı siyah beyaz filmiyle başlayıp, teknolojinin ve sinemanın etkisiyle kabus dolu rüyalarımıza girdi.Korku roman yazarı Mel Brooks'un romanından sinemaya uyarlanan World War Z/Dünya Savaşı Z'de bu temadan biri.

Filmin konusuna gelirsek "Dünya Savaşı Z", emekli Birleşmiş Milletler ajanı Gerry Lane'in insanları zombiye çeviren salgına tedavi bulma çabasını konu alıyor. Sıradan bir günde uyandıklarını sanan Lane ailesi trafikte vakit geçirirken aniden patlak veren kıyametvari zombi istilası başlar ve ortalık kargaşa insan zombi savaşına döner.Kıyameti aratmayacak olan bu salgın belki bir senaryo yada film olmaktan çıkıp bir gerçeğe dönüşebilir, kim bunun olmayacağı garantisini verebilir.İncil'de Vahiy bölümünde geçen şu ayet de bunu düşündürücüdür. ''Bakınca soluk renkli bir at gördüm. Binicisinin adı Ölüm'dü. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.''(Vahiy 6: 8). Bu ayet kıyamete yakın zamanda dünyada salgın bir hastalıkla karşılaşacağını gösteriyor.Belki de bu hastalık bizim filmlerde izlediğimiz hatta saçma dediğimiz bu olaydır.Neyse konu filmden kıyamete geldi:)filme devam edelim.


Ailesini herşeyden çok seven ve onlar için herşeyi yapmaya hazır olan Gerry, zorlu bir uğraşıdan sonra ailesini Birleşmiş Milletler sığınağına getirmeyi başarır. Başarılı geçmişi sayesinde de BM'nin saygısını ve güvenini kazanmış olan Gerry'nin bu salgına son verecek tedaviyi bulacağı konusunda hem fikir olan üsleri ise bu sırada karakteri tekrardan göreve getiriyorlar. Aksiyon sahneleriyle akıcı bir seyir keyfi veren filmdeki sessizliğin hakim olduğu gerilim sahneleri gerçekten insanın soluğunu kesen türden. Özellikle Gerry ve ekibinin Dünya Sağlık Örgütü'nde gerçekleştirdiği operasyon sahnesi filmin en görülmeye değer sahnesi olarak öne çıkıyor. Ayrıca, filmdeki zombi tasarımları da bir o kadar etkileyici.


Gerry'nin, helikopterle tahliye edildikleri uçak gemisinden ailesini geride bırakarak bir ekiple ayrılması, salgının çıktığı yeri bulmak amaçlı. O, Kuzey Kore'deki askeri kampa oradan İsrail'e ve nihayet Galler'deki araştırma merkezine, inanılmaz tehlikeler atlatarak ulaşırken, salgının en güçlü tarafına bakarak arkasındaki zayıflığı tespit etmeye çalışıyor. Filmin sürpriz işte bu noktada!Filmde şiddet ise zombilerin şuursuzca saldırıp parçalayan yaşayan ölülerinin ve onların kafalarını tuzla buz eden sağlıklı insanların yarattığı vahşet görüntülerinin uzağında, sadece ısırıp salgını yayıyorlar. Özellikle 3D çalışmasının derinlik etkisiyle de katmerleşen korkunç bir güce sahipler. Çok ama çok kalabalıklar. Kurtulmak da imkânsız gibi olduğundan, yönetmen, hem şiddetin etkisini arttırmak, hem de Gerry'yi çözüm için tek umut olarak iyice hikâyenin kalbine yerleştirmek için, özellikle iki sahnede sinemasal zirveyi zorlamış.


Filmde başka bir boyut ise İsrail'de Kudüs'ün etrafını duvarla sararak korumasıyla dünyanın en iyi korunan yer olduğunu mesajını vermesi bir abartıdır.Ayrıca Dünya Savaşı Z'nin özel efekt ve aksiyonu yanısıra İsrailli kadın askerlerin kahramanlıkları da alışık olduğumuz Holywood filmlerinde erkek askerlere göre filmin olumlu bir yanıdır ve kadın hakları açısından da bir o kadar düşündürücüdür.


Kısacası Dünya Savaşı Z zombi filmlerini takip eden ve aşırı dozda şiddet olmasa da yer yer şiddet içeren ve aksiyonla dolu olması ve olumlu yanlarıyla her an insanlığın başına gelebilmesi olası bir kıyamet senaryosu şeklinde sunmuş olmasıdır.

Yönetmen:Marc Forster
Oyuncular:Brad Pitt, Mireille Enos, James Badge Dale.
Ülke:ABD
Şiddet:Orta ağırlıkta

Cinsellik:Az seviye

10.07.2013

İsa'yı diğerlerinden farklı kılan ne?

David 19 yaşında bir Hristiyan.State Üniversitesinde onun ilk yılıydı.Onun temel çalışmaları  beşeri bilimler ve bir kaç seçmeli din dersi programı alıyordu.O ders kataloglarını taramıştı ve karşılaştırmalı din sınıfını bulmuştu,ona özel ilgisini din okulunun en seçkin profesör tarafından verilmektedir.

Profesör, ünlü Ivy Ligi teolojik seminer mezunu sınıfında sürpriz bir açıklama yaparken yakaladı."Biz tarihi ve dünyanın en önemli dini hareketlerinin inançlarını inceleyecek olacağız, ama bana başlangıçta diyelim bunlardan her biri kendi taraftarlarının, kültürel, sosyal, psikolojik ve varoluşsal deneyimini meşru bir ifadesi olduğunu ön varsayım ile başlar.Bu doktrin ve uygulama dış ve resmi tablolarda farklı olabileceğine rağmen, tüm yaşam ve evrendeki huşu ve gizem benzer bir özünün ifadesi aynıdır. Ayrıca, dinlerin kurucularının her benzeri ve evrensel ahlaki ve manevi kavramları ifadesi, onların çeşitli şekillerde olduğunu hepsi üstlenir. Böylece, onların yetkisi ve vahyi geçerliliği tüm eşit olduklarını üstlenirler. "

David sınıf odasında o kadar öğretmene bildirisine hayrete düşüren başka herhengi biri oldu mu? diye etrafına bakındı. Görünüşe göre, her öğrenci sürpriz ya da endişe duygusu gösteriyordu.Ne yazık ki, David'in deneyimi üniversite öğrencileri içinde ortak bir biridir. Kendi inanç ilkeleri gibi üniversite profesörleri gibi yetkili isimlerce meydan vermektedir. Sık sık Hıristiyan ev ve muhafazakar kiliseleri de büyüyerek, onlara karmakarışık hale getirmektedir.

Neyse ki, David bir yadsınamaz gerçeği olarak onun öğretmen bildirilerini almadı. O çeşitli inançlara ve tüm liderlerin aynı olduğunu iddialarını araştırmaya karar verdi. Çalışmasının birkaç ay sonra tüm dinlerin eşit olmadığını ve İsa Mesih'in ve dünyanın diğer büyük dinlerin kurucularından üstün olduğu sonucuna vardı.Vardığı sonuç gerçeğin beş satırına dayanıyordu.

1-İsa Mesih gibi zaman ve uzay başlangıcında olan sadece büyük dünya inanç kurucusu var mıydı?


İncil İsa Mesih'in, şimdiye kadar yaşamış olan herhangi bir kişi farklı olduğunu, zaman ve mekandan önce başlangıcı olduğunu öğretir.Yani İsa sonsuza dek Baba Tanrı,Kutsal Ruh Tanrı ve Tanrının katında oğlu olarak daha önceden vardı.Hristiyan inancında bunlar bir Tanrı ama ayrı kişilerdir.


Yuhanna'nın İncilinde ''Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi.Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.''(Yu.1: 1-3)

Elçi Pavlus, Koloselilerde İsa için ''Görünmez Tanrı'nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur.Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar,egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratıldı.Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda sürdürmektedir.''(Koloseliler 1:15-17)

İsa'nın Kendisi, Kendi kökeni sorgulandığı zaman, "İbrahim doğmadan önce ben varım!", Cüretkar bir iddiada bulundu.(Yuhanna 8:58, NIV)

İncil İsa'nın sonsuza dek var olduğunu ve hiçbir kronolojik kökenli olmadığını öğretir. Başka hiçbir dini lider böyle bir iddiada bulunamaz. Gautama Buddha (560-480 BC), Muhammed (MS 570-632), Konfüçyüs (551-479 BC), ve diğer tüm dini kurucularının doğumunda yaşamları başladı. İsa'nın zaten dünyevi doğumundan önce cennette Tanrı gibi vardı.

2-İsa Mesih gibi dünyaya kim sadece büyük dünya din kurucusu geldi mi? 

İsa sonsuza dek Tanrı gibi önceden var olsa da, İncil Onun benzersiz bir şekilde bu dünyaya girmiş olduğunu gösterir. O bir bakire doğum sonucunda fiziksel dünyaya doğdu.

Mat.1: 20-21 Ama böyle düşünmesi üzerine Rab'bin bir meleği rüyada ona görünerek şöyle dedi: "Davut oğlu Yusuf, Meryem'i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh'tandır.Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtaracak."

Mat.1: 22-23 Bütün bunlar, Rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu söz yerine gelsin diye oldu:"İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar."İmmanuel, Tanrı bizimle demektir.

Luk.1: 26-30 Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di.Onun yanına giren melek, "Selam, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir" dedi.Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.Ama melek ona, "Korkma Meryem" dedi, "Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin.

Luk.1: 31-37 Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın.O büyük olacak, kendisine 'Yüceler Yücesi'nin Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek.O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir."Meryem meleğe, "Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki" dedi.Melek ona şöyle yanıt verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek.Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır.Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur."

Luk.1: 38 "Ben Rab'bin kuluyum" dedi Meryem, "Bana dediğin gibi olsun." Bundan sonar melek onun yanından ayrıldı.

Böylece İsa, bütün dini liderler arasında, mucizevi bir şekilde tasarlandı ve bir bakireden doğdu.Hatta büyük İbranice Musa peygamberin bir dünyevi babası yoktu.

Muhammed, İslam kurucusu, aynı zamanda bir erkek ve kadından doğan ve kutsallıkta iddiada bulunmadı. Hz.Bahaullah (1817-1892), Bahai inancının yüce peygamberi de, sıradan bir şekilde tasarlanmış olarak doğdu.

3-İsa Mesih gibi mükemmel ve gühahsız yaşayan sadece büyük dünya din kurucusu yaşadı mı?

Adil olmak gerekirse, Hıristiyanlar dünyanın din kurucuları birçok ahlak ve adalet yüksek standartlarda öğretti olduğunu kabul ediyoruz. Örneğin, Buda bilgelik ve ahlak için bir yol olarak Sekizli Yol öğretti. Hz.Bahaullah yüksek adalet ilkelerine, dünya barışı ve insan haklarını öğretti. Musa, tabii ki, On Emir ve Hukuk Kitaplarını sağladı.

Bu dinlerin hiçbirinde, ne de başka bir Hıristiyan olmayan niyetle, takipçileri mükemmel ya da günah olmadan onların kurucularını talep ederim. İncil gibi sadece Hıristiyanlar iddiada, İsa Mesih tamamen günah leke olmadan yaşamış olduğunu, öğretir. (İbr.4: 15 Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir).

Aynı şekilde, Mesih'in kefaret etkinliği hakkında bir yorumda Elçi Pavlus (2.Ko.5: 21 Tanrı, günahı bilmeyen Mesih'i bizim için günah sunusu yaptı. Öyle ki, Mesih sayesinde Tanrı'nın doğruluğu olalım).
İsa Mesih, tüm dünyanın dini kurucularından, günahsız ve mükemmel bir hayat yaşadı. Böylece, o tek başına insanlık için kurtuluşun mümkün gerekli ne olduğunu gösterdi ve bunu da başardı.

4. İsa Mesih gibi günahlarımız için insanlara bir kurban olarak ölen Sadece Büyük Dünya Din Kurucu öldü mü?

Muhammed, günahların bağışlanmasını, içtenlikle sormak için bir ihtiyacı almak olduğunu öğretti ve eğer Allah (İslam tanrısı) dilerse (ve o) emin olamaz, o verebilir. Buddha Bu hayatın isteklerini aydınlanma tarafından aşılması gereken sadece "affın" günahları gerçekten olamayacağını öğretti.

İncil, ancak, günahları affedilir olabilir tek yolu onları karşılamak için yapılacak bir kefaret olduğunu öğretir. Eski Ahit hayvanlar kullanarak bir kurban sistemi geçici olarak bazı günahları için kefaret öğretti. Yeni Ahitte ise, ancak, günah için nihai kurban çarmıhta ölen İsa Mesih tarafından yapılmış olduğunu öğretir. O dünyanın günahları için bir kurban kefaret olarak öldü.

Yu.3: 16 "Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.

Rom.8: 3 İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasa'nın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlu'nu günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı.

Sadece İsa O günahsız olduğu gibi bizim için kurban olmaya hak kazandı. Ayrıca, O bizim günahkar yaşamlarımız ve cehennemden bizi kurtarmak için kendi canını isteyerek verdi. İsa Yuhanna 10: 18 de ''Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm...''dedi.


5. İsa Mesih Güç ve Yetki göstermek için ölümden dirilen sadece büyük dünya din kurucusu dirildi mi?

Hiç dünya tarihinin en önemli olayını sıralamanızı merak ediyorum? Tekerleğin icadı, Roma İmparatorluğu'nun yükselişi, İkinci Dünya Savaşı, ya da Komünizmin çöküşü mü  olur?

Açıkçası, en önemli tüm zamanların olayı, ve en iyilerinden biri, tarihsel olarak eski zamanların tasdikli ölümden İsa Mesih'in fiziksel dirilişi oldu. İncil üçüncü gün O'nun çarmıha gerildikten sonra o ölümden dirildi ve daha sonra, 40 gün sonra,bir dizi canlı  tanığa görüldüğünü gösterir.

1.Ko.15: 3-4-8 Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.Kefas'a, sonra Onikiler'e göründü.Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Bunların çoğu hâlâ yaşıyor, bazılarıysa öldüler.Bundan sonra Yakup'a, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da göründü.

Dört İncil ve diğer Yeni Ahit yazarların yazarlarıyla ile birlikte Paul, kesinlikle İsa'nın diriliş gerçeğini ikna olmuştu. 1.Ko.15: 14-15 Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur.Bu durumda Tanrı'yla ilgili tanıklığımız da yalan demektir. Çünkü Tanrı'nın, Mesih'i dirilttiğine tanıklık ettik. Ama ölüler gerçekten dirilmezse, Tanrı Mesih'i de diriltmemiştir.

Gerçekten de, Hristiyanlık ayağa kalkıyor veya Mesih'in dirilişi ile gerçeğe düşüyor. Bu Kendisi ve Hristiyanların ilanı mesajı hakkında İsa'nın hem de iddiaları doğrular bir tarihsel olaydır. Onun gerçeği doğrulanmış başka bir dini lider gibi inkar edilemez olan bir şekilde iddia ediyor. Musa, o olduğu gibi büyük bir peygamber olarak, öldü. Muhammed öldü. Buda öldü. Konfüçyüs öldü.Hz.Bahaullah öldü. Herhangi ve dünya dinlerinin tüm kurucuları öldü. Sadece İsa Mesih bir kez ve O'nun Babası ve efendimiz tüm gerçeğin görülmesini, bu nihai mucizesi ile ölüme kendisi üstesinden geldi.

Sonuç

İsa, ancak, O'nun doğum, yaşam, ölüm ve dirilişi bütün başkalarına O'nun üstünlüğünü gösterdi. İsa olduğu gibi böylece, şimdiye kadar yaşamış olan başka bir kişi ve bağlılıkla yakalamak gerekiyor olabilir. O bizi yalnız kurtuluş ve sonsuz yaşam güvencesi yolunu sunar. Havari Petrus'un cesaretle çok uzun zaman önce belirttiği gibidir.

Elç.4: 12 Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur."

Yorum ve Görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın,Esenle kalın.

Kaynak:marketfaith.org
Çeviri:sorularlahristiyanlik.blogspot.com

9.07.2013

Kutsal Kitapların Kaynağı Sümerler mi?

Muazzez İlmiye Çığ; Kutsal Kitaplardaki bazı öykülerin, M.Ö. 3500-M.Ö. 2000 yılları arasında Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerlerin Gılgamış destanından alındığı iddia etmiştir. Kendisi Profesör olmadığı halde 2010 yılına dek çevresince prof. olarak tanıtılmış, sıradan bir devlet memuru olduğu halde kendisi de hiç itiraz da bulunmamıştır.

Mezopotamya’da bulunan kil tabletler 1850 yılında bulunmuştur. Çözümleri ise ancak 20 yıl sonra 1870 yılında gerçekleşmiştir. Bu, Kutsal Kitapların vahyedilmesinden yirmi yüzyıl sene sonra bulunup, okunabilen tabletlerin Kutsal Kitaplara kaynaklık ettiği iddiası anlamına gelir ki mantıksızlığı zaten görülür. Bu iddia sahipleri asla bunu objektiflik ve bilimsellik adına açıklayamazlar. 
read more

4.07.2013

Hristiyanlıkta ve İslamda Cennet

İslamda cennet nasıldır?İslama inananları için cennette neler vaat edilmiştir?Kuranda ve İncil'de cennet nasıl karşılaştırmasını göreceğiz.


Kuran'da Genç Cennet Kızları

Nebe 32-34 Bahçeler var, bağlar var. Turunç göğüslü yaşıt (kızlar) var. Dopdolu bir kadeh var. 

Kuranda cennet için vaat edilenler Nebe suresinde belirtilmiştir.Elmalılı tefsirinde bunu şöyle açıklar.Dünyada azgınların en çok azgınlık ve hırslarını tahrik eden zevklerinden olması nedeniyle onların aksine şunlar, bedel-i iştimâl veya bedel-i ba'z yoluyla o kurtuluşun bazı neşelerini açıklamaktadır:
read more

3.07.2013

Muhammed 'in İsa'ya Benzemeye Çalışması

Muhammed de tıpkı İsa gibi bir peygamber olabilmek için İsa'nın sözlerini,havari sayısını,ölümüyle ilgili benzerlik oluşturmaya çalışmıştır.Bu benzerliklerden bir kaçını görelim.

Muhammed'in Defnedilmesi ve İsa'nın Dirilişi
read more

2.07.2013

Muhammedin Evlilikleri ve Kutsal Kitap

Bir çok müslüman Muhammedin peygamberliğini göstermek için zamanında Muhammedin de yaptığı gibi Tevrat’ı ve İncil'i kullanmışlardır. 

Muhammed madem peygamberse evlilikleri de Tevrat'a ve İncil'e uygun olması gerekir sözde kendisi Tevrat'ı ve İncil'i onayladığını söylüyor o zaman durum böyle olmalıdır.

Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah buyurdular ki: "Bana, (dünyanızdan) koku ve kadın sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı." (Nesâî, İşretu'n-Nisâ 1, (7, 61).
read more
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Facebook Reklam

Blogger Template by Clairvo