2.07.2013

Muhammedin Evlilikleri ve Kutsal Kitap

Bir çok müslüman Muhammedin peygamberliğini göstermek için zamanında Muhammedin de yaptığı gibi Tevrat’ı ve İncil'i kullanmışlardır. 

Muhammed madem peygamberse evlilikleri de Tevrat'a ve İncil'e uygun olması gerekir sözde kendisi Tevrat'ı ve İncil'i onayladığını söylüyor o zaman durum böyle olmalıdır.

Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah buyurdular ki: "Bana, (dünyanızdan) koku ve kadın sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı." (Nesâî, İşretu'n-Nisâ 1, (7, 61).

Kur'an'da "şehvet" tekil olarak iki kez (Bkz. A'raf: 81; Neml: 55. ), çoğul olarak da 3 kez (Ali İmran: 14; Nisa: 27; Meryem: 59. ) geçer. Kur'an'da "Şehvet" anlamında ''heva"nın da yer aldığı görülür. Tekil ve çoğul olarak çok yerde ve kimi türevleriyle birlikte yer alır. Kur'an sözcükleri uzmanı Rağıb'ın ünlü "el Müfredat"ında ''heva'', aynen şöyle tanımlanır: ''Nefsin, şehvete eğilimi. " (Bkz. El Müfredat, H-V-Y.

''Muhammed'in hevası'', en çarpıcı biçimde, karılarından Aişe'nin şu sözünde dile getirilir:

-"Gôrüyorum ki senin Rabbin (Efendi Tanrı'n), senin HEV AN (senin şeyinin keyfini yerine getirmek) için koşuyor. " (Bkz. Buhan, e's- Sahih, Tefsirn; Tecrid, hadis no: 1721; Müslim, e's-Sahih, Rıda'/49, 50, hadis no: 1464. ve öteki hadis kaynakları. ) 

Hadiste belirtildiğine gôre, Aişe bu sözü, Kur'an'ın ''Tanrı"sının Muhammed'e seslenerek: "0 karılardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini ône alabilirsin '' dediği, Ahzab Suresinin 51. ayetine bir tepki olarak söylemiştir. (Bkz. Aynı kaynaklar. )

Kur'an'da "şehvet" tekil olarak iki kez (Bkz. A'raf: 81; Neml: 55. ), çoğul olarak da 3 kez (Alu lmran: 14; Nisa: 27; Meryem: 59. ) geçer. Kur'an'da "Şehvet" anlamında ''heva"nın da yer aldığı görülür. Tekil ve çoğul olarak çok yerde ve kimi türevleriyle birlikte yer alır. Kur'an sözcükleri uzmanı Rağıb'ın ünlü "el Müfredat"ında ''heva'', aynen şöyle tanımlanır: ''Nefsin, şehvete eğilimi. " (Bkz. El Müfredat, H-V-Y . )

''Muhammed'in hevası'', en çarpıcı biçimde, karılarından Aişe'nin şu sözünde dile getirilir:

-"Gôrüyorum ki senin Rabbin (Efendi Tanrı'n), senin HEV AN (senin şeyinin keyfini yerine getirmek) için koşuyor. " (Bkz. Buhan, e's- Sahih, Tefsirn; Tecrid, hadis no: 1721; Müslim, e's-Sahih, Rıda'/49, 50, hadis no: 1464. ve öteki hadis kaynakları. ) Hadiste belirtildiğine gôre, Aişe bu sözü, Kur'an'ın ''Tanrı"sının Muhammed'e seslenerek: "0 karılardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini ône alabilirsin '' dediği, Ahzab Suresinin 51. ayetine bir tepki olarak söylemiştir. (Bkz. Aynı kaynaklar. )

Muhammed'in Evlilikleri

Muhammed hemşehrileri arasında iffetli, şerefli ve namuslu bir şahsiyet olarak tanınıyordu. 25 yaşında iken, kendisinden yaşça büyük ve iki defa evlenip dul kalmış olan Hz.Hatice ile evlenmiş; onunla 25 yıl mutlu bir hayat geçirmiştir.Muhammed Hatice'nin sağlığında başka birisiyle evlenmemişti.Hz.Hatice vefat ettiğinde ise saygısı için 2,5 yıl bekleyerek bekar yaşamış sonra Sevde bint Zem'a ile evlenmiştir.Buraya kadar her şey normal görünüyor ilk eşi ölüyor ve doğal olarak ikinci eşiyle evleniyor.

Mekke döneminde tek kadınla evli olan Hz. Peygamber çok kadınla Medine döneminde evlenmiştir. İlk defa çok evliliğe 53 veya 54 yaşlarında iken ayak atmıştır.Muhammed'e ne olmuşsa bundan sonra olmuş ölen karısından sonra bir eş almış ama onunla yetinmeyip çok eşliliğe yönelmiştir. Muhammed'in sağlığında evlendiği kadınlar şunlardı.

1. Hatice- 40 yaşında

2- Sevde bint Zem'an

50- 55 yaşında olduğu söylenir. Muhammed'in eşleri arasında en az bilgi sahibi olduğumuz o dur. Muhammed ile evlenmeden önce es-Sukran ibn Amir ile evli idi. Kocası onu Habeşistan'a götürmüş orada Hristiyan olmuş ama Sevde müslümanlığını korumuştur. Daha sonra kocası ölünce Mekke'ye geri dönmüş ve Muhammed bakılması ve yetiştirilmesi gereken ufak çocuklarını yetiştirmesi için onunla evlenmiştir. O da Muhammed'in çocukları ile kendi çocukları gibi yakından ilgilenmiş ve onları yetiştirip büyütmüştür. Lakin Muhammed ondan gördüğü bütün bu iyiliklere rağmen Sevde'nin yaşlı oluşuna daha fazla tahammül edemeyip onu boşamak istemiştir. Prof. İbrahim Canan'in ( Müslim, Rada 47

3. Ebubekir kızı Ayşe-9 yaşında çocuk

4-Hafsa

Yaşı 18-22 arası olarak geçer kayıtlarda, Ömer'in kızıdır. Daha önce Huneys ibn Huzafe ile evliydi ama kocası H. 3. yılında Uhud'da hayatını kaybetti. Hafsa 18 yaşında dul kalmıştı ve babası onu önce Ebu Bekr'e vermek istedi ama, o kabul etmedi sonra Osman'a vermek istemesine rağmen Osman da evlenmek istemedi ve Muhammed onunla evlenmek istedi.

5. Huzeyme kızı Zeynep

30 yaşındaydı. Necidli Huzeyme'nin kızı. İlk kocası Müslüman Tufeyl ibni Haris idi ama ondan boşanıp kardeşi Ubeyde bin Haris ile evlendi o da Bedir'de hayatını kaybedince dul kaldı. Muhammed onu amcasından istedi ve 400 dirhem gümüş mehir vererek aldı. 

Muhammed onunla evlendiğinde 30 yaşındaydı (Hamidullah, İslam Peygamberi S. 564, n.1104) Muhammed ile evlendikten üç ya da sekiz ay sonra vefat etti. 

6-Ümmü Seleme

Yaşı 27 ya da 29'dur.Ebu Umeyye'nin kızıdır. İlk kocası Ebu Seleme ile birlikte islam'ı ilk yıllarında kabul etmişti. Kocası Habeşistan'a hicret eden müslümanlar arasındadır ve akrabaları onun hicret etmesini engelleyip Mekke'de tutmuşlardır ama daha sonra Medine'ye tek başına gitmesine izin vermişlerdir. Hicretin 3 yılı olan 625'de Uhud savaşında kocası hayatını kaybetmesi üzerine 1 yıl yas tutmuş sonra da Muhammed ile 626 yılında evlenmiştir. 

İlginçtir kocası Uhud savaşında müslüman bir mücahit olarak hayatını kaybemiştir ama Uhud savaşında müslümanların ağır yenilgi almasına neden olan ünlü komutan Halid b. Velid'in de onun yakın akrabası olduğu söylenir. Genellikle yaşlı olduğu hatta Muhammed'den 1 yaş küçük olduğu söylenir ama bu koskoca bir yalandır. Vefatının hicretin ya 59. yılı ya da 61. yılı olduğu hemen hemen her kaynakta geçer ve ayrıca öldüğünde yaşının 84 olduğu da geçer.

8- Cüveyriye: 

13, 14 ya da 15 yaşındadır, 'Cüveyriyye', 'cariyecik' demek. Çok küçük yaştaydı o sırada. 13 yaşında.. .Asıl adı Berre dir ve yahudi Mustalık oğullarından Haris ibn Ebi Dırar'ın kızıdır. Kocasının ismi Musaf bin Safvan dır ama Muhammed'in adamları baskın sırasında onu öldürmüştür. 

Cüveyriye umutsuz bir durumdadır. Bu yaşadıkları onun gibi daha çocuk denecek yaştaki ufak bir kız için fazlasıyla ağırdır ve şok edicidir. İlginçtir ama birileri bu kızın oldukça güzel bir kız olduğu konusunda Muhammed'e haber uçurmuş ve böyle bir güzelliğin ancak ona layık olduğunu söylemişler ve bunun üzerine Muhammed'de onu yanına çağırmıştır. (Tabii kaynaklarda onun Muhammed ile görüşmek istediği de yazılıdır) Cüveyriye'nin o an ki halet-i ruhiyesi köle olmayı kabul edememiş ve kendisini özgürlüğe kavuşturmak için çırpınan ve fazlasıyla korku içinde olan ufacık bir kız izlenimi vermektedir. Muhammed ile yaptığı konuşma şöyle geçer : 

'Ey Allahın Elçisi ! Ben kabilemin başkanı el-Haris'in kızıyım; başıma gelen felaketi ve içine düştüğüm durumu görüyorsun. Özgürlüğümü tekrar elde edebilmem için bana yardım et ! Allah da sana yardım edecektir' (Hamidullah'ın Muhabbar s.89-90'dan aktarımı) 

Buna cevaben Muhammed de der ki : 'Bundan daha iyisini ister misin ?' diye sordu. 

O da: 'Bundan daha iyisi nedir' diye sordu. 

O: Senin fidyeni ben ödeyeyim, sen de benimle evlen' dedi. 

Muhammed böyle dünya güzeli körpecik kıza, çözüm olarak kendisi ile evlenmeyi teklif etmiş o da kabul etmek zorunda kalmıştır; hem de kocasının ölümünden sorumlu olan birisinin teklifini.(Ebubekir Siraceddin'in 'Hz. Muhammed'in Hayatı' s.259)

8. Zeynep Binti Cahs-dul gelini 35 veya 36 yaşında

9-Ümmü Habibe 

Yaşı 32'dir. Asıl adı Remle'dir. Ebu Süfyan'ın kızı. İslam'ın ilk yıllarında kocası ile birlikte müslüman olmuştu. İlk kocası Ubeydullah ile Habeşistan'a hicret etmiş orda kocası Hristiyan olmuştu. Muhammed Habeşistan'a bir elçi göndererek onunla nikahını gıyaben kıymış ve elçi ile birlikte onu getirtmiştir. Bu evlilik Hicri 6. yılda oldu. (Hamidullah İslam Peygamberi s. 568-569)

10-Huvey kızı Safiye

Yaşı 17'dir. Huyeyy b. Ahtab'ın kızıdır ve asıl adı Zeyneb'dir. Muhammed Hayber'in fethinden sonra kocası Kinane b. Ebi Hukayk'ı mücevher dolu 'Mesk'in yerini öğrenmek için işkence yaptırdıktan sonra boynunu vurdurarak öldürmüş ve ayrıca babası ile kardeşi de Muhammed tarafından öldürülmüştü. Safiyye sadece 2 aylık evli bir kadındı. Muhammed onu esir aldığı kadınlar arasından 'safiyy' payı olarak seçmişti.(Tabari,c.39 s.184)

11. Haris kızı Meymune

36 yaşındadır. Haris kızıdır. Asıl ismi Berre dir (hatırlarsanız Zeyneb b. Cahş ve Cüveyriye'nin de adı Berre idi) 

İslamiyetten önce Mes´ud b. Amr ile evliydi ve ondan ayrılıp Ebu Rühm b. Abduluzza ile evlendi ve onun ölümü ile dul kaldı. Kendisini Muhammed'e hibe etmiş ve bu yüzden mehir alamamıştır. 
(İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 132) bu bilgi ayrıca (Sahih Muslim c.2 no 1919)

12. Sem'un kızı Marya Kibri-cariye

Hz.Muhammed'in nikahlayıp sonradan ayrıldığı kadınlar :

1. Numan kızı Esma

2. Kays kızı Kuiteyle

3. Esma veya Seba (Sena) Binti Salt

4. Necdet kızı Selma

5. Huzeyl kızı Havle

6. Seraf binti Halife

7. Yezit kızı Amre El-Gifariye

8. Yezit kızı Hind El-Kitabiye

9. Davud kızı Mileyke

10. Rufaa kızı Nesatlsat

11. Kab kızı Esma

12. Haris kızı (Saire) Kuteyle

13. Amr kızı Senba/Seyba/Sabiye

14. Cundup bin Dimre Cind-i'nin kızı

15. Serahil kızı Imeyme (Binti Cevn)

16. Muaviye kızı Amre

17. Sufyan kızı Seba (Sena)

18. Ummul Haram

19. Hakim kızı Leyla

Hz. Muhammed'in mehir parasını ödemeden aldığı kadınlar :

1. Haris kızı Meymune

2. Huzeyme kızı Zeynep

3. Ummu Serik

4. Hakim kızı Havle

Gördüğünüz üzere Muhammed'e tek eşlilik yetmemiş adeta harem kurar gibi birçok kadına sahip olmuştur.Şimdi sormak gerekiyor madem Muhammed sözde Tevrat ve İncil'de geleceği bildiriliyor ya Tevrat ve İncil'e uygun mu? Tevrat'ta bu konuda şöyle demekte;

Yar.2: 24 Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak. Bu konuda İsa ne diyor o da aynı şeyi dile getiriyor.

Mat.19: 4-5 İsa şu karşılığı verdi: "Kutsal Yazılar'ı okumadınız mı? Yaradan başlangıçtan 'İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı' ve şöyle dedi: 'Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.' 

Hem Tevrat'ta hemde İncil'de tek eşlilik emredilirken Muhammed'in buna uyduğunu söyleyebilir miyiz,o zaman nasıl oluyor Muhammed sözde bildirilen ve bu kitaplara onaylayan biri olabiliyor?Bazıları Tevrat'ta da çok eşlilik bulunuyor o zaman Muhammed'in yaptığı yanlış değildir diyor.Örnek gösterdikleri ayetler ise şunlar;

Yar.32: 22 Yakup o gece kalktı; iki karısını, iki cariyesini, on biroğlunu yanına alıp Yabbuk Irmağı'nın sığ yerinden karşıya geçti.

(Hz.İshak'ın iki oğlundan biri olan) Esav karılarını, oğullarını, kızlarını, hayvanlarının hepsini ... alıp Yakup' tan ayrıldı... (Yaratılış 36 / 6)

Bu ayetler görünürde çok eşliliği gösterir gibi gelse de Kutsal Kitab'ı bütün ele aldığımızda bunun böyle olmadığını anlarız.Yukarıdaki Yaratılış birinci ayetinde başlangıçta tek eşliliği söylemektedir.Ama sonradan İsrailoğulları için bu zorluk olmuş ve Musa onlara çok eşliliği ve boşanmayı getirdi.

Mat.19: 4-8 İsa şu karşılığı verdi: "Kutsal Yazılar'ı okumadınız mı? Yaradan başlangıçtan 'İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı' ve şöyle dedi: 'Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.'Şöyle ki, onlar artık iki değil, tek bedendir. O halde Tanrı'nın birleştirdiğini, insan ayırmasın." Ferisiler İsa'ya, "Öyleyse" dediler, "Musa neden erkeğin boşanma belgesi verip karısını boşayabileceğini söyledi?"İsa onlara, "İnatçı olduğunuz için Musa karılarınızı boşamanıza izin verdi" dedi. "Başlangıçta bu böyle değildi. 

İsa'nın bunun başlangıçta böyle olmadığını diyerek başta tek evliliğin olduğunu söylüyordu.Peki Müslümanların bunun için savunması nedir.Kur'an'ın çok evliliği sınırlayan hükümleri, Nisâ Sûresinin 3. ayeti, Medine döneminin sonlarına doğru ve Hz. Peygamber'in vefatından yaklaşık iki yıl önce nâzil olmuştur. Çok evliliği sınırlayan emirlerin gelmesinden önce evlilik konusunda eski örf geçerli idi. 

Arabistan'da çok kadınla evlilik normal olarak yaşanan bir hayat tarzıydı. Tarihçi İbn Habîb, İslâm'ın doğduğu sırada on hanımla evli olan çok sayıda şahsın isimlerini kaydetmektedir.(İbn Habîb, el-Muhabber, s. 50) Aslında Hz. Peygamber de çok evliliği örf üzerine gerçekleştirmiş bulunuyordu. Dolayısıyla onun evlilikleri değerlendirilirken dönemin siyasal, sosyal ve kültürel şartları gözönünde bulundurulmalıdır.

Yahu sormazlar mı Muhammed madem kendi Arap halkını düzeltmeye gelmiş o zaman neden onlara uyuyor.Onları yanlışlarını düzeltmesi gerekirken onların yaptığını yaparak mı peygamber olabiliyor.

Muhammed, çok evliliği dört ile sınırlayan ayet nâzil olduktan sonra dörtten fazla kadınla evli bulunan sahâbîlerine dördünü seçip diğerlerini boşamalarını emretmiştir. Kur'an-ı Kerim'de kendisine, evlendiği bütün kadınları nikahı altında tutma müsadesi verilmiştir.(Ahzap Suresi 50.Ayet) Fakat bundan böyle başka kadınlarla evlenmesinin kendisine helâl olmadığı bildirilmiştir.(Aynı Ayet) 

Muhammed'e özel olarak verilen bu müsadenin hukûkî, siyâsî, sosyal ve eğitimle ilgili çeşitli sebepleri varmış neymiş hanımlarının mü'minlerin anneleri oldukları ve mü'minlerin ondan sonra onun eşleriyle asla evlenemeyecekleri hükme bağlanmıştır.(Ahzap Suresi 6.Ayet) Hz. Peygamber dokuza ulaşan hanımlarından dördünü tercih edip diğerlerini boşasaydı, bu hanımlarla başka birisi evlenemeyeceğine göre, boşamak onlar için zulüm olurmuş.

Muhammed önce kendi getirdiği emre uymuyor ki bide üstüne üstlük kadınları boşarsa zulüm olurmuş nede düşünceli bir insanmış!Yahu Muhammed öldükten sonra zaten kadınları kimseyle evlenemeyecek ki bu onlara evlendikleri için zulüm olmuş demektir.

Ayrıca madem Muhammed bu kadar kadınları korumayı istiyorsa onları illa evlenerek mi koruyabilirdi.Üstelik ya boşadığı kadınlarına ne demeli madem koruyacaktı da neden boşadı.Muhammed'in boşadığı kadınlar;Dahhak kızı Fadime,Zabyan kızı Aliye,Kab kızı Mileyke.Unutmayalım ki boşamak da İncil'de yasaktır.

Muhammed'in Gelini İle Evlenmesi

Kutsal Kitabın Levililer kitabı 20. Bölümünde şunları okuruz:

Kendinizi kutsayın, kutsal olun. Tanrınız RAB benim. Kurallarıma uyacak, onları yerine getireceksiniz. Sizi kutsal kılan RAB benim. "'Annesine ya da babasına lanet eden herkes kesinlikle öldürülecektir. Annesine ya da babasına lanet ettiği için ölümü hak etmiştir. "'Biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir. Babasının karısıyla yatan, babasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de kesinlikle öldürülecektir. Ölümü hak etmişlerdir. Bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Rezillik etmişler, ölümü hak etmişlerdir.... "'Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun cezasını çekeceksiniz. "'Amcasının karısıyla cinsel ilişki kuran adam, amcasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de günahlarının cezasını çekecek ve çocuk sahibi olmadan öleceklerdir. Kardeşinin karısıyla evlenen adam rezillik etmiş olur. Kardeşinin namusunu lekelemiştir. Çocuk sahibi olmayacaklardır.

Çoğumuz aslında Muhammed ile gelini zeynep arasındaki durumu biliriz.

Zeyneb Bint Cahş, Muhammed'in oğulluğu Zeyd'in karısıdır. Zeyd'i Muhammed kcndisine "oğul" edindiği için herkes ondan "Muhammed'in Oğlu (Zeyd Ibn Muhammed)" diye söz eder.

Muhammed bir gün, Zeyd'i görmek için onun evine gider. Zeyd'i bulamaz, Zeyd'in karısı Zenneb'le karşılaşır. Birden tutulur Zeyneb'e. Bir kadına Muhammed'in ilgi duyması, o kadının başka erkeğe -bu erkek kocası da olsa- uygun olmaktan çıkması ve dolayısıyla Muhammed'in olması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle Zeyd durumu ögrenir öğrenmez Muhammed'e gidip konuşur.

Zeyd:
-Karımdan ayrılmak istiyorum.
Muhammed:
-Neden? Seni kuşkuya düşürecek bir şey mi yaptı?
Zeyd:
-Vallahi hayır. Beni kuşkuya düşürecek hiçbir şeyi olmadı.Onun iyilikten başka birşeyini görmedim. (Zeyd' in eşini boşamak istemesinin nedeninin Müslümanların dediği gibi geçimsizlik değil de Muhammed' in onu arzu etmesi olduğunu ispatlayan cümleler)
Muhammed:
- Öyleyse karını bırakma, Tanrı'dan kork!
Muhammed "karını bırakma" derken, gerçekte sevdiği Zeyneb'in boşanmasını istiyordu. İstiyordu ki Zeyd onu boşasın da kendisi alsın.
Ama bu isteğini ve sevgisini içinde gizliyordu.

İşte bunun üzerine, Ahzab Suresinin 37. ayeti gelir. (Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyân, 22/10-II.) "Tabakatu İbn Sa'd"da daha geniş olarak yer alan bu aktarmayı, doğubilimciler ele alıp eleştiri konusu yapıyorlar diye, gerçekleri örtme ya da ters yüz etme pahasına da olsa İslam'ı kurtarma çabasına girişmiş görünenler "iftira" diye niteliyorlar. Bu öykü, yüzyıllar boyu "hadis" kitaplarında ve tefsirlerde yer ala gelmiş olduğu halde. Şimdi ayete bakalım. Ayetin anlamı şöyle: (Çeviri, Diyânet'in)

"Ey Muhammed! Allah’ın nimet verdiği ve seninde nimetlendirdiğin kimseye: "Eşini bırakma, Allah'tan sakın!' diyor; Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd, eşiyle ilgisini kesti- ğinde onu seninle evlendirdik. Ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah'ın buyruğu yerine gelecektir." (Ahzâb, ayet: 37.) 1

Olay’ın devamında şunları görürüz:

".. Muhammed, Zeyd' i çağırıp bu ayeti (ahzap, 37) anlattıktan sonra ona şu görevi veriyor: "Git Zeynep' e bu olayları anlat ve onu bana iste.. Zeyd, kapıya varınca içeri giremiyor ve yüzünü çevirerek, -kendi anlatımına göre-ter içinde, sanki dünya başına yıkılmış gibi bir ruh hali içinde kendisinin Muhammed'in elçisi olduğunu ve onu istemeye geldiğini söylüyor. Zeynep ise o sırada hamur işi yapmaktadır. Zeyd'i dinledikten sonra olumlu yanıt vermiyor ve "düşünmem lazım" diyerek ibadet odasına çekiliyor. Zeyd, bu olumsuz haberi Muhammed' e bildirince Muhammed artık buna dayanamıyor ve doğruca Zeyneb'in evine giderek ona el koyuyor. Gerekçe, o sırada inen Ahzab Suresi'nin 37. ayetindeki "Ey Habibim, Zeyneb'i biz sana nikahladık" cümlesidir. Artık bu ayete dayanarak ne Zeynep'e mehir ücretini veriyor, ne evlenme için şahit tutuyor ve ne de Zeynep'in akrabasından izin alıyor. Bu sırada Muhammed 58 yaşında Zeynep ise 35 yaşında idi.

Olay burada da bitmiyor. Muhammed'in Zeyneble evlenmesinden kısa bir süre sonra (Hicri 6. yıl) Zeyd, Muhammed tarafından üst üste 6 küçük savaşa-baskına gönderiliyor. Bunlar şunlardır:

1) Beni Süleym 2) İys 3) Taraf 4) Hisma 5) Vadi'l Kura 6) Ümmü Kirfe.

Zeyd, bunların hiç birinde vurulmayarak başarıyla dönüyor. Sonunda Muhammed Zeyd'i tarihte "Mute Savaşı" olarak bilinen savaşta 3000 kişilik Müslüman ordusuyla yaklaşık 100.000 kişilik Rum ordusunun karşısına çıkarıyor. Üstelik Halit Bin Velid gibi daha usta bir komutan var iken. Zeyd bu sefer öldürülüyor.2

Bazıları bu durumu ne kadar farklı olarak ele almaya çalışırlarsa çalışsınlar, ortada Muhammed’in Zeynep’i arzuladığı ve sonunda onunla evlendiği gerçeği hem ayetlerle hem de hadislerle doğrulanmaktadır. Şimdi Kutsal Yazıdaki emirleri bu olay ile beraber değerlendirdiğimizde karşımıza nasıl bi sonuç çıkacaktır.

Öncelikle, şunu belirtelim. Bu olayı tatlıya bağlamak isteyen bir sitede şunlar söylenmiştir: O dönemde Araplar evlatlıkları öz çocuklarla bir sayarlardı. Öz çocuğun sahip olduğu tüm haklara evlatlıklar da sahip olurdu (günümüzdeki gibi). Böyle bir durumda, Hz. Muhammed evlatlığı olan Hz. Zeyd ile halasının kızı olan Hz. Zeynep’i bizzat kendisi evlendirir. 3

Bu koşulları Levililer 20:12 ayeti ile birlikte değerlendirdiğimizde, bu olayın açıkça iğrenç bir durum olduğu ve bu olayı gerçekleştiren faillerin öldürülmesi gerektiği yazılıdır. Bu duruma göre Muhammed RAB Tanrı’nın karakterine uygun düşen bir peygamber olma ihtimalinin çok çok uzağındadır. Bununla birlikte, Tanrı’nın Yasa’sına karşı gelmiştir.

Şimdi kendi geliniyle evlenmesini bir kenara bırakalım. Kuran’da Muhammed’e tanınan ayrıcalığı inceleyelim. Ahzab Suresi 33:50 Ayeti şöyle der:

Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Bak şimdi! Kutsal Yasa’da Tanrı Akraba evliliklerini yasaklamıştı. Daha doğrusu akraba evlilikleri Tanrı gözünde iğrenç bir olay olarak vurgulanırken nasıl olur da Peygamber sıfatı yakıştırılan birisi böyle bir şey yapmaktadır?

Bu ayet direkt olarak Tevrat’ı vahyetmiş olan Tanrı’nın karakterine tamamen zıt olan bir şeyi sunmaktadır. O zaman şu soru aklıma takılıyor: Ahzab suresi’ni veren Tanrı acaba Tevrat’ın Tanrısı mı yoksa?

Muhammed'in Çocukla Evlenmesi

Eğer bir peygamberin evliliğinden bahsediyorsak bunun ahlaka uygun olması gereklidir.Fakat Muhammed'e baktığımızda daha 47 yaşında bir yaşla 9 yaşında bir kız çocukla evliliği  ne ahlaka ne de mantığa dayanır.Hangi toplumda olursa olsun,bunun o toplumda uygulanıyor olması nasıl doğru olabilir. Hz. Ayşe anlatıyor;

Sahih-i Buhari - Bölüm 10 : Ümmü'l-mü'minîn Âişe Rivâyete göre şöyle demiştir: Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla'llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne'ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr'dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah'a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah'a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım. (Hadis No.1553)(1).Bu hadiste ne diyor altı yaşındaki kızla nikah yapıp evleniyor ve üç yıl sonra Muhammed'e veriliyor.


Hz. Aişe'den dedi ki: "Ben altı veya yedi yaşımda iken Rasûlullah (s.a.) benimle ni­kahlandı. Medine'ye geldiğimiz zaman kadınlar (bana) geldiler /(ravi) Bişr (hadisin bu kısmını);Bana (annem) Ümmii Rurnan geldi, ben salıngaç üzerinde bulunuyordum; beni kadınlara teslim etti; şeklinde rivayet etti. (Ve kadınlar) beni alıp götürdüler. Rasûlullah (s.a.) benimle zifafa girdi. Ben o sırada dokuz yaşımda idim. (Annem Ümmü Rûman beni salmgaçtan indirdiği zaman) beni kapının yanına durdurdu. (Bense salıngaca bine bine iyice nefesim kesildiğinden) hih, hih (diye zorla nefes alı)yordum. (Nihayet bu yorgunluğum geçin­ce beni tutup kadınlara teslim etti.)[Ebu Davud,Edep bölümü,4933]

Sahih-i Buhari-Ayşe der ki; Peygamberin yaninda ben bebeklerle oynardim ve kiz arkadaslarim da benimle oynarlardi. Allahin mesajcisi odaya girince, onlar saklanirlardi, ama Peygamber onlari da cagirir ve benimle oynamalarini soylerdi.(Cilt 8. Kitap 73, Sayı 151).
Müslümanlar Hz.Ayşe'nin yaşını gittikçe büyültürler o kadar ki kimi 12'ye çıkarır kimi 17'ye biz olayı yaşayandan mı gerçeği bilmeliyiz yoksa başkalarından mı?Yaşı ister 9 ister 17 olsun sanki aradaki yaş farkı kapanıyor da hem büluğ çağına madem girdiği söyleniyor o zaman neden salıncakta bir çocuk gibi sallanıyor,bebekleriyle oyun oynuyor büluğ çağına girmiş olan birisi bunları yapabilir mi?Bu onun daha çocuk olduğunu gösterme mi?.Muhammed onca kadını bırakmış (artık daha evlenmeye ne ihtiyacı varsa) gel çocuk olan biriyle evlen bunun adı ahlahsızlıktır , bunun adı Pedofilidir.Ben demiyorum günümüzün tıp dünyası söylüyor bakınız sözlüklerde ne diyor.Pedofil türk dil kurumundaki anlamı(2)Ergenlik çağına girmemiş çocuklara karşı cinsel ilgi duyan kimseye deniliyor.Tıp sözlüğünde de küçük çocuklarla cinsel ilişkiye girme eylemi (sübyancılık) diye geçiyor.

Eğer hala bir peygamber olduğuna inanıyorsanız Kutsal Kitab'ın şu öğüdüne kulak verin.Mat.7: 15-20 "Sahte peygamberlerden sakının! Onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.Onları meyvelerinden tanıyacaksınız. Dikenli bitkilerden üzüm,devedikenlerinden incir toplanabilir mi?Bunun gibi, her iyi ağaç iyi meyve verir, kötü ağaç ise kötü meyve verir.İyi ağaç kötü meyve, kötü ağaç da iyi meyve veremez.İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.Böylece sahte peygamberleri meyvelerinden tanıyacaksınız.

Sizce İsa'nın sahte peygamberleri meyvelerinden tanıyacaksınız sözü ne ile ilgilidir?

Kaynaklar
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Facebook Reklam

Blogger Template by Clairvo