23.01.2013

Tevrat'ta Muhammed var mı?

Müslümanların iddialarına Tevrat'ta Muhammed geçtiği söylenir ve bunun da Kuran'ın ilahi kitap ve Muhammed'in peygamber olduğunu kanıtladığı söylemektedirler.

İşte Tevratta Muhammed'e işaret eden ayetler olduğunu söylenenler;

1.İddia:Yasanın Tekrarı 33:2 “RAB Sina Dağı'ndan geldi, Halkına Seir'den doğdu Ve Paran Dağı'ndan parladı. On binlerce kutsalıyla birlikte geldi, Sağ elinde halkı için alev alev yanan ateş vardı.”

Tevratın bu ifadesinde: “Sina’dan gelme”, Hz. Musa’ya ve Sina Dağı’nda ilahî hükümlerin ona verilmesine; “Sâir’den doğma”, Hz. İsa’ya ve ona İncil’in verilmesine; “Paran dağlarında parlama” ise, Muhammed’in Mekke’de çıkacağına işarettir. Zira Paran, Arapça okunuşuyla Faran’dır. Faran ise Mekke’nin eski bir ismidir.

Ayrıca Paran’ın Mekke olduğuna, Kitab-ı Mukaddes’in Tekvin bölümündeki, Hz. İsmail’in Paran çölünde oturduğunu anlatan cümleler de delildir.

Zira Hz. İsmail Mekke’de oturmakta idi. Demek, Kitab-ı Mukaddes’in işaretiyle de Faran, Mekke’dir.

Tevrat’ın ifadesiyle, Allah “Faran dağlarından parladığını” beyan buyurmuştur. Bu parlama, Muhammed’den başka kim olabilir? 



"Mukaddeslerin on binleri içinden geldi.” cümlesiyle belirtilen mukaddesler ise Muhammed'in ehli beyti ve ashabı olduğunu ve Kısa bir zamanda bu mukaddes cemaat on binlere hatta yüz binlere ulaşmıştır.


“Sağda ateşli ferman” ifadesi ise cihada ve gelecek peygamberin cihad ile memur olacağına işarettir. Muhammed'in ve ümmetinin cihad ile vazifeli olması, bu cümlede işaret edilen zatın Muhammed (s.a.v.) olduğunu ispat etmekte olduğunu iddia ederler.(1)


iddialar bu şekildedir.

Gerçek Doğrular

Müslümanların burada büyük bir yalanı Paran'ın Mekke olduğunu söylemeleridir.Paran Dağı Mekke’de değildir. Paran Dağı Mekke’den 1000 km kadar uzaktadır.Yani bu büyük bir yalandır.

Paran ve Mekke
    


İsrailliler’in çöldeki hareketleri sırasında Paran Dağı’ndan çok söz edilir.
Yasanın Tekrarı 1:1 “Şeria Irmağı'nın doğu yakasındaki çölde, Suf'un karşısında Arava'da, Paran ile Tofel, Lavan, Haserot, Di-Zahav arasında Musa İsrailliler'e şunları anlattı.”

Çölde Sayım 10:12 İsrailliler de Sina Çölü'nden göç etmeye başladılar. Bulut Paran Çölü'nde durdu.

Çölde Sayım 12:16 “Bundan sonra halk Haserot'tan ayrılıp Paran Çölü'nde konakladı.”

Çölde Sayım 13:3, 26 “Musa RAB'bin buyruğu uyarınca Paran Çölü'nden adamları gönderdi. Hepsi İsrail halkının önderlerindendi…. Paran Çölü'ndeki Kadeş'e, Musa'yla Harun'un ve İsrail topluluğunun yanına geldiler. Onlara ve bütün topluluğa gördüklerini anlatıp ülkenin ürünlerini gösterdiler.”

Eğer Paran Mekke’de olsaydı Musa’nın Paran’dan (çölde sayım ayet 3) Kenan’a yolladığı on iki casus (çölde sayım ayet 21-22) nasıl olur da 40 gün gibi kısa bir sürede Kenan diyarının dört bir köşesine gidip üzüm toplayıp(çölde sayım ayet 23) sonra bu üzümleri taze bir şekilde (çölde sayım ayet 27) Musa’ya getirebilirlerdi? 1000 km gidiş, 1000 km de dönüş olduğunu hesaplarsanız üzümlerin tazeliklerini korumaları imkansızlaşırdı. Bu nedenle Paran Dağı’nın Mekke’de olamaz.

Ayrıca aşağıdaki ayete göre Paran'dan parladı derken orada Tanrı'yı kastetmektedir, Muhammed'i değil,eğer Muhammed olsaydı kendisi Tanrı olurdu.Demek ki Muhammed olmuyormuş gördüğünüz gibi.

Habakkuk 3:3 “Tanrı Teman'dan, Kutsal Tanrı Paran Dağı'ndan geldi.”


''Sağ elinde halkı için alev alev yanan ateş vardı'' derken de ellerinde ateş vardı ifadesinde Tanrı'nın elinin ışık saçtığını söyler.

Hab.3: 4 Güneş gibi parıldıyor, Elleri ışık saçıyor. Gücünün gizi ellerinde.

2.İddia “Onlar için kardeşleri arasından, senin gibi bir peygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzına koyacağım” (Kitab-ı Mukaddes, Tesniye Bâbı, âyet: 18).

“Gerçek, Mûsa demiştir: “Rab size kardeşleriniz arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak, her ne söylerse onu dinleyeceksiniz. Ve bütün peygamberler, Semuel (İsmail) ve sıra ile gelenler, hep söylenen bu günleri ilân ettiler” (Rasullerin İşleri, Bâb: 3, âyet: 22).

“... ve Rabbin... Mûsa gibi bir peygamber daha İsrailde çıkarmadı.” (Tesniye, Bâb: 34, âyet: 12).

Kitab-ı Mukaddesin Ahd-i Atik (Tevrat) ve Ahd-i Cedid (İncil) bölümlerinden alınan yukarıdaki âyetlerde:

a) Hz. İbrahimin oğlu Hz. İshakın soyundan gelen İsrail Oğullarına Hz. Mûsanın “kardeşleriniz” şeklindeki hitabı, Hz. İshakın kardeşi Hz. İsmailin soyuna, yani İsmail Oğullarına işarettir. İsmail Oğullarından gelecek olan peygamber ise ancak Muhammed olabilir; çünkü İsmail soyundan yalnızca Muhammed gelmiştir. Hz. Yûşa ve Hz. İsa, Hz. İsmailden değil, İsrail Oğullarındandır.

b) Hz. Mûsa, “benim gibi” sözüyle Peygamberimizi kasdetmektedir; çünkü, cihad, getirdiği kanun ve hükümler, koyduğu cezalar, cemaati arasında sözünün dinlenir olması.. gibi yirmi kadar hususta Hz. Mûsaya benzeyen, Hz. Yûşa ve İsa değil, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)dir.

c) Hz. Mûsa gibi bir nebînin İsrail Oğullarından bir daha çıkmayacağı açıkça ifade olunmaktadır.

d) “Sözlerimi ağzına koyacağım” ifadesi, Efendimizin ümmî olup, okuma-yazması bulunmadığı halde Allahın Kelâmını kolayca hıfzedip insanlara okuyacağına işarettir.(2)


Musa Peygamber kimi işaret etti?

Yine burada Müslümanların Musa peygamberin İsrail oğullarına değil de İsmail oğulları çarpıtmasıdır. Musa peygamberin "KARDEŞLERİ ARASINDAN", "ARANIZDAN" "KENDİ KARDEŞLERİNİZDEN" gibi sözler bu "peygamber" in İSRAİLLİLER ARASINDAN ÇIKACAĞINI KANITLAR YANİ BU "PEYGAMBER" ARAP OLMAYACAKTIR.Zira Muhammed Yahudi değildi, Araptı. Eğer bu ayetlerin Muhammed’le ilgili olduğunu söylemek nasıl saçma olursa Muhammed’in Yahudi olduğunu söylemek de o derece saçma olur.O zaman kardeşleri ifadesinde MUHAMMED'İ İŞARET ETMİYORSA KİMDİR,aşağıdaki ayeti okursak herhalde anlaşılacaktır.


Elçilerin İşleri 3:11-26’da açıklanmaktadır: “Adam, Petrus'la Yuhanna'ya tutunuyordu. Bütün halk hayret içinde Süleyman'ın Eyvanı denilen yerde onlara doğru koşuştu. Bunu gören Petrus halka şöyle seslendi: “Ey İsrailliler, buna neden şaştınız? Neden gözlerinizi dikmiş bize bakıyorsunuz? Kendi gücümüz ya da dindarlığımızla bu adamın yürümesini sağlamışız gibi...! İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı, atalarımızın Tanrısı, Kulu İsa'yı yüceltti. Siz O'nu ele verdiniz. Pilatus O'nu serbest bırakmaya karar verdiği halde, siz O'nu Pilatus'un önünde reddettiniz. Kutsal ve adil Olan'ı reddedip bir katilin salıverilmesini istediniz. Siz Yaşam Önderi'ni öldürdünüz, ama Tanrı O'nu ölümden diriltti. Biz bunun tanıklarıyız. Gördüğünüz ve tanıdığınız bu adam, İsa'nın adı sayesinde, O'nun adına olan imanla sapasağlam oldu. Hepinizin gözü önünde onu tam sağlığa kavuşturan, İsa'nın aracılığıyla etkin olan imandır. “Şimdi ey kardeşler, yöneticileriniz gibi sizin de bilgisizlikten ötürü böyle davrandığınızı biliyorum. Ama bütün peygamberlerin ağzından Mesihi'nin acı çekeceğini önceden bildiren Tanrı, sözünü bu şekilde yerine getirmiştir. Öyleyse, günahlarınızın silinmesi için tövbe edin ve Tanrı'ya dönün. Öyle ki, Rab size yenilenme fırsatları versin ve sizin için önceden belirlenen Mesih'i, yani İsa'yı göndersin. Tanrı'nın eski çağlardan beri kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, her şeyin yeniden düzenleneceği zamana dek İsa'nın gökte kalması gerekiyor. Musa şöyle demişti: ‘Tanrınız Rab size, kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak. O'nun size söyleyeceği her sözü dinleyin. O peygamberi dinlemeyen herkes Tanrı'nın halkından koparılıp yok edilecektir.' “Samuel ve ondan sonra konuşan peygamberlerin hepsi bu günleri duyurdu. Sizler peygamberlerin mirasçıları, Tanrı'nın atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. Nitekim Tanrı İbrahim'e şöyle demişti: ‘Senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak.' Tanrı, sizleri kötü yollarınızdan döndürüp kutsamak için Kulu'nu ortaya çıkarıp önce size gönderdi.”

Bu ayetde görüleceği gibi İsa Mesih'i anlatmaktadır.Zira İsa Mesih Yahudi olarak doğmuştur ve Musa ile aynı soydan gelmektedir ve Musa'nın kardeşleri arasından derken Yahudileri İsa Mesih'i işaret etmektedir ve Mûsa gibi bir nebînin İsrail Oğullarından bir daha çıkmayacağı yine boş bir yalandır.

Diğeri ise Musa'nın"Senin gibi bir peygamber" sözünden yola çıkarak Muhammed ile Musa peygamberin sözde "ortak" özelliklerini olduğudur ve bunda da yine bir çarpıtma vardır.

Burada kullanılan "senin gibi" kelimesi "Musa'nın görevine benzer yani peygamberlik" anlamında kullanılmıştır.İsa Mesih Yahudi olduğu ve hayatları Musa'yla %100 uyumludur: Her ikisi de yoksul ortamlarda doğmuş ve yetkililer her ikisini de bebekken öldürmeye çalışmışlardır (Mısırdan Çıkış 1:15-16, 22, Matta 2:13) ama her ikisi de ölümden kurtarılmıştır (Mısırdan Çıkış 2:2-10, Matta 2:13). Musa 40 yıl denenmiş, hazırlanmıştır. İsa da 40 gün denenmiş, hazırlanmıştır (Mısırdan Çıkış 7:7, Matt 4:1); Her ikisi de halkını kölelikten kurtarmıştır ((Mısırdan Çıkış Kitabının Tümü, Yuhanna 8:32-36); Deniz onlara itaat etmişti (Kızıl Deniz, Mısırdan Çıkış 14:21 Galile Denizi, Matta 8:26); Her ikisi de Tanrı’yla yüzyüze görüştü (Mısırdan Çıkış 33:11 Matta 17:3); Her ikisinin de yüzü parlıyordu (Mısırdan Çıkış 34:29 Matta 17:2); Her ikisi de günahtan dolayı öldüler (Çölde Sayım 20:12, Yeşaya 53, Yuhanna 1:29, 10:15).

Bir de işaret edilen peygamberin Tevrat ın bildirdiğine göre "Tanrı nın, ağzına kelimeler koyduğu peygamber" olması gerekmektedir ve buna yine İsa Mesih uymaktadır.

"Yu 7:16 İsa onlara, «Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir» diye karşılık verdi. 

Yu 7:17 «Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir."


Muhammed ise "kelimeleri" doğrudan Tanrı dan değil Cebrail adlı melekten almıştır.

Kuran dan Necm suresi: 
"2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı. 
3. O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz. 
4. O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir. 
5. Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti 
6. (Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu." 

Görüldüğü gibi Hz. Muhammed öğretişleri direk Tanrı dan değil dolaylı olarak bir melekten almıştır... 

Kutsal Kitap bize mucizevi şekilde şu ayetleri bildirir: 

"Gal 1:8 Biz ya da gökten bir melek bile, size bildirdiğimiz müjdeye ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona! " 


Bu mucizevi ayettir çünkü birçok sahte peygamber(Muhammed'den sonra çıkan peygamberler gibi bakınız Tuleyha b.Huveylid el-Esedi,Museylime) melekten vahiy aldığını iddia eder. 

O zaman Musa ile Muhammed'in cihad, getirdiği kanun ve hükümler, koyduğu cezalar, cemaati arasında sözünün dinlenir olması benzerliklerini nasıl değerlendireceğiz,bu benzerliklerin peygamber olmakla ilgili hiçbir alakası yoktur. Aslında bunlar, Ülkelerindeki hükumetlerini devirmek isteyen isyancıların büyük çoğunluğunun sahip oldukları özelliklerdir.Günümüzde de böyle örnekler vardır: Pol Pot, Mao Tse-tung, and Fidel Castro. Bu adamların tümü evlendiler, aile kurdular, sahip oldukları gücü üstlenmeden önce göç ettiler, ilk seferde halkın liderleri olarak tanınmadılar, onların hepsi ordularını yönetti, ve sonunda kendilerini halklarına yeni yasalar veren politik liderler olarak kabul ettirdiler ve onlar devlet adamıydı.Anlaşılan Müslümanların bu iddiası da boş çıktı. 

SONUÇ OLARAK,görüldüğü gibi Kutsal Kitap da ,Müslümanların iddiasının aksine, Muhammed ile ilgili 1 tane bile önbildiri dahi YOKTUR ve işin ilginç yanı Müslümanların bir taraftan Kutsal Kitabın tahrif olduğunu,bozulduğunu ve yok olduğunu söylerken diğer yandan da bu kitaplarda Muhammed'in olmadığı halde bulma çabalarına girişmektedirler. 

Kaynaklar 
(1)sorularlaislamiyet.com 
(2)sorularlaislamiyet.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Facebook Reklam

Blogger Template by Clairvo