Latest Articles

7.03.2014

İsa Mesih'te Gerçekleşen Bildirilere İtirazlara Cevaplar

Ateistler, Deistler ve Müslümanlar Mesih'in Eski Ahit kehanetlerinin gerçekleşmediğini öne sürüyorlar. İddiayı ortaya atanlar sözde hem kehanetlerin gerçekleşmediği söylerken hemde İsa Mesih'in Eski Ahit'te geleceği olan Mesih olduğunu yalanlamış oluyorlar. Peki ama gerçekte de onların iddia ettikleri gibi mi, görelim? İddiaları onların bizzat sitesinden ( http://forum.deizm.org/t291-incil-in-kapsaml-elestiri-incelemesi) eksiksiz bir şekilde alınmıştır ve kırmızı olan yazılar onlara aittir.

Beytüllahim

Önce Mesih’in Beytüllahim’de doğacağına güya kehanet eden Mika (5:2) ‘yi inceleyelim. Yeni Ahit’e göre İsa, Beytüllahim’de doğmuştur (Mt2:1) ve bu Mika kehanetinin doğrulamasıdır (Mt 2:5-6, Yu 7:42). Yalnız bununla ilgili çok problem bulunmakta:

(1) Mika’daki ayet bir kasabadan değil de bir klandan bahsediyor olabilir. Davud eski zamanlardan beri Beytüllahim’den Efratlı’nın oğlu olarak tanımlanır. (1sa 17:12) Mika ise der ki ‘Sizden (Beytüllahim Efratlı klanından) benim adıma İsrail’in yöneticisi olacak kişi gelecek.” Mika’nın bütün demek istediği Mesih’in Davud’un soyundan olacağını anlamak olabilir.

Mika 5:2 Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail’i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak. Onun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına dayanır.

Evet, Mika da İsa'nın Yahuda boyundan geleceğini söylüyor. Matta 2:6’da ise Hirodes’in, Mesih’in Beytlehem’de doğacağına emin olduğunu görmekteyiz. Yahudiler arasında Mesih’in Beytlehem’den geleceği herkes tarafından bilinen bir gerçekti (bakınız Yuhanna 7:42). Yaşam Ekmeği olacak bir kişinin, Ekmek Evi anlamına gelen Beytlehem’de doğması beklenen bir şeydi. (Henry, MHC, 1414)

(2) İsa’nın maddeten veya kan bağıyla Davud’un soyundan olduğu iddia edilmiştir (Ro: 1:3), ama bu nasıl olabilir belirsizdir. Hem Luka’ya, hem de Matta’ya göre, Meryem’in kocası Yusuf, Davud’un soyundandır (her ne kadar ikisi de aşağıda tartışıldığı gibi tam soy da anlaşamasa da). Ancak her ikisi de Yusuf’un İsa’nın babası olduğunu yadsırlar, öyleyse Yusuf’un soy tetkiki, İsa’nın soy tetkiki olarak itibar edilmemelidir. Bunu açıklamakla Matta yanılmıştır (Mt 1:1)

İsa Mesih Davut'un soyundandır. Luka 1:32'de, melek Cebrail, Meryem'e İsa'nın annesi olacağını, "Rab Tanrı'nın O'na, atası Davut'un tahtını vereceğini" duyurdu. Buna ilaveten, Yeni Antlaşma'da birçok defa İsa'dan Davut'un Oğlu olarak bahsedildiğini görmekteyiz. Aşağıdaki anlatılanlar Matta İncilinden alınmış bazı örneklerden oluşmaktadır:

Matta 9:27 “İsa oradan ayrılırken iki kör adam, "Davut Oğlu, halimize acı!" diye feryat ederek O'nun ardından gittiler."

İsa Davut'un soyundan gelmekteydi yani, Davut onun atasıydı. İsa'nın Davut'un tahtı üzerinde yasal hakları vardı yani, yasal olarak Davut'un tahtının halefiydi. İsa'nın bu iki gereksinimi yerine getirmiş olması, Matta 1:1-7 ve Luka 3:23-38'te verilen İsa'ya ait iki soy ağacı aracılığıyla açıklığa kavuşturulmuştur. Bu soy ağaçlarının ilki, İsa'nın yaşadığı toplumca varsayılan babası Yusuf'a atfedilmiş olup, İsa'nın doğrudan Kral Davut'un krallık soyundan geldiğini göstermektedir. İşte bu sebepten dolayı, yasal açıdan baktığımızda, İsa'nın Davut'un tahtı üzerinde yasal hakları bulunmaktadır. Ancak bu yeterli değildi. Aynı zamanda direkt olarak Davut'un soyundan gelmesi gerekmekteydi. Ve annesi Meryem vasıtasıyla, Davut'un soyundan geliyordu. Aslına bakılırsa, Luka 3:23-38 bölümlerinde verilen soy ağacı, İsa'nın doğrudan Davut'un soyundan geldiğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple, İsa hem yasal hem de fiziksel olarak, Davut'un tahtı üzerinde hak sahibiydi.

(3) Kehanet, bundan da öte İsa’ya uygulanmaz görünüyor, çünkü “Mesih’in İsrail’in yöneticisi olacağını söylüyor. İsa, İsrail’in yöneticisi değildi. Aslında, kendisinin bu dünyanın krallığını yadsıdığı sanılıyor (Yu 18:36). Ayrıca, yönetici İsrail’i güvenli bir yer yapar (Mika 5:4), bu elbette olmadı. Bu nedenle, Yahudilerin Mika’yı okuduktan sonra hala Mesih'lerinin gelmediğine inanmaları anlaşılabilir.

Birçok İncil ayeti İsa Mesih'i kral olarak ifade eder. Kurtarıcının krallığı Yahudilerin beklediği gibi bu dünyada değildi. Onun krallığı öbür taraftaydı. Vahiy de İsa Mwsih'ten kral olarak bahseder. ...KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ (Vahiy 19:16). İddiayı ortaya atan kişi ve kişiler İsa Mesih'in İsrail'i yönetmediğini ileri sürüyor. Hayır, İsa Mesih İsrail'i yönetmiştir. Hemde bir çoban gibi. Mezmur 23:1 ayeti bize İsa'nın ileride çoban olarak İsrail'i yöneteceğini söylüyordu."RAB çobanımdır, Eksiğim olmaz" ve Yuhanna 10:11 de çoban olduğunu söyler. "Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir".

(4)Hatta kehanetin Beytüllahim kasabasını işaret ettiğini kabul edilse bile, İsa’nın gerçekten orada doğduğunda da şüpheye yer var. Matta ve Luka’daki doğum anlatıları birçok açıdan birbiriyle tutarsız. Dahası, iki öyküde de şüpheli unsurlar bulunuyor. Matta’nın bir yıldızı izleyen üç bilge kral öyküsü dayanaksız görünüyor. (2:1- 10). Ayrıca Luka 2:1-5 te Meryem ve Yusuf’un Nasıra’dan Beytüllahim’e Romalıların nüfus sayımına katılmak için yaptığı yolculuk hikayesi zoraki geliyor. Tarihçilere göre, Romalılar Luka’nın tarif ettiği gibi insanların atalarının doğduğu yere gitmesini zorunlu kılan bir nüfus sayımı hiçbir zaman yapmamıştır, ne de böyle bir gereksinimin anlamı olurdu.

Bu nedenlerle, Mika kehanetinin İsa tarafından sözde yerine getirilmiş olması çok şüphelidir. Bu kehanet, kesinlikle İncil’in kutsal esininin kanıtı olarak algılanamaz.

Luka İncil'inde Sezar Avgustus Roma da bir nüfus sayımı  çıkardı(Luk.1:1).Bu ilk sayım, Kirinius'un Suriye valiliği zamanında yapıldı(Luk.2:2).Tarihe baktığımızda ise bunun gerçek olduğunu görürüz.O dönemde bir nüfus sayımı olmuştur.

İlk olarak, bütün arkeolojik bulgular, Romalıların vergi veren tebaasını düzenli bir şekilde kaydettiklerini ve her on dört yılda bir nüfus sayımı yaptıklarını göstermektedir. Bu prosedür, Augustus zamanında uygulanmaya başlanmış ve ilk olarak M.Ö. 23-22 ya da M.Ö.9-8 senelerinde tatbik edilmiştir. Luka’nın işaret ettiği ise, ikinci Tarihlerdir.İkinci olarak Kirinyus'un, M.Ö. 7 senelerinde Suriye’de valilik yaptığı hakkındaki arkeolojik bulgular elimizdedir. Bu kanıt, Antakya’da çıkartılmış olan ve Kirinyus'un bölgeye atanmasının üzerine kazındığı bir kitabe bulgusu üzerine bina edilmiştir. Bu bulgunun doğal sonucu olarak, Kirinyus'un hem M.Ö. 7 hem M.S. 6 yılları olmak üzere iki kez valilik yaptığını anlamaktayız (bu tarihler Yosefus tarafından belirtilmiştir).(Elder, PID, 160)

Sonuncu olarak, tüm bu kayıt altına alma işlemlerine delil olarak, Mısır’da bulunan bir papirüs bizlere nüfus sayımı talimatlarını vermektedir: “Yaklaşmakta olan nüfus sayımı yüzünden, herhangi bir sebepten dolayı evlerinden uzakta yaşayanlar, aile nüfus kayıtlarını tamamlayabilmek ve parsellenmiş arazilerin gerçek mülk sahiplerinde kalmasının sağlanması için, en yakın zamanda ait oldukları idari bölgeye geri dönmek için hazırlansınlar.” (Elder, PID, 159, 160; Free, ABH, 285)(1)

Luka da anlatıldığı gibi İsa'nın nüfus sayımından  sonra Meryem ve Yusuf memleketleri Beytlehem'e gitmişlerdir(Luk.2:4) ve Beytlehem'de İsa bir yemlikte doğmuştur.Bu Tevrat'ta bildirilen kehanet yerine gelmiştir.

Mat.2: 6 'Ey sen, Yahuda'daki Beytlehem,Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin! Çünkü halkım İsrail'i güdecek önder Senden çıkacak.

Matta İncil'i de İsa'nın doğumundan sonra olanları anlatır.Yıldız bilimcilerin İsa'nın nerede doğacağını öğrendikleri zaman Krala Hirodes'e haber verirler.Hirodes de bunun üzerine tüm ilk doğan çocukarı öldürmek için adamlarını gönderir ve Meryem ve Yusuf'ta Rab'bin meleği Yusuf'a görünerek kaçmalarını söyler ve Meryem,İsa ve Yusuf Mısır'a doğru giderler.Hirodes öldükten sonra, Rab'bin bir meleği Mısır'da Yusuf'a rüyada görünerek, "Kalk!" dedi, "Çocukla annesini al, İsrail'e dön. Çünkü çocuğun canına kıymak isteyenler öldü."Bunun üzerine Yusuf kalktı, çocukla annesini alıp İsrail'e döndü.Ama Yahudiye'de Hirodes'in yerine oğlu Arhelas'ın kral olduğunu duyunca oraya gitmekten korktu. Rüyada uyarılınca Celile bölgesine gitti.Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla bildirilen, "O'na Nasıralı denecektir" sözü yerine gelsin diye oldu(Mat.2:19-23).Luka da bu olayı destekler.

Luk.2: 39 Yusuf'la Meryem, Rab'bin Yasası'nda öngörülen her şeyi yerine getirdikten sonra Celile'ye, kendi kentleri Nasıra'ya döndüler.

Luka da Roma İmparatoru Sezar Avgustus ve Suriyeli vali Kirinius belirtilmiş,Matta da ise Yahudi kralı Hirodes'tir.Luka Roma İmparatorunun altında, "Büyük" lakabıyla tanınan Kral Hirodes'in Suriye valisi sıfatıyla Yahudiye ve Kirinus bölgele­rini yönettiği devirde oldu. Bunun bir çelişki olduğu değil anlatım farklılığı olduğudur hatta İsa'nın doğumundan önce ve sonra olayları anlatır. Sonuç olarak bu iddiaların hepsi geçersiz kalmaktadır. İsa vaat edilen gibi annesi Meryem tarafından Davut'un soyundsn olarak Beytlehem'de doğmuş ve İsrail halkını bir çobanın gütmesi gibi yönetmiştir. Krallığı İsa Mesih'in ikinci gelişinden sonra yargı gününde olacaktır.

Kaynaklar
Sorularlahristiyanlik.blogspot.com
123hallelujah.wordpress.com
Kutsal-kitap.org
Hüküm Talep Eden Delil, Josh Mcdowell

Posted via Blogaway

Posted via Blogaway


Posted via Blogaway
read more

17.02.2014

Çelik Adam Filmine Hristiyan Bakış

DC Comics’in en meşhur süper kahramanı olan Süpermen’in köklerine, geçmişine dönerek kahramana farklı bir bakış açısı getiren son filmin yönetmenliğini Zack Snyder üstleniyor; filmin senaryosu ise David S. Goyer’e ait. Filmde Clark Kent’i Henry Cavill, kötü adamı General Zod’u Michael Shannon canlandırırken kadrodaki diğer isimler arasında Lois Lane rolünde Amy Adams, Martha Kent rolünde Diane Lane, Jonathan Kent rolünde Kevin Costner ve Jor-El rolünde de Russell Crowe yer alıyor.
read more

12.12.2013

Tanrı neden doğal afet gönderir?

Bazı insanlar şöyle diyor: “Dünyayı Tanrı yönettiğine göre doğal afetlerin kaynağı da O olmalı. Bu şekilde kötüleri cezalandırıyor.”

Kutsal Kitap ne diyor?: “Bütün dünya kötü olanın elinde bulunuyor” (1. Yuhanna 5:19). Ayette bahsedilen “kötü olan” kimdir? Kutsal Kitap onun “Şeytan” olduğunu söyler (Matta 13:19; Markos 4:15). Buna inanmak size zor mu geliyor? Şöyle düşünelim: Şeytan’ın bu dünyayı etkileme gücü olduğunu kabul edersek, onun insanları tıpkı kendisi gibi bencil, açgözlü ve sağgörüsüz olmaya yöneltmesi gerekmez mi? Yeryüzüne baktığımızda insanların içinde yaşadıkları çevreye zarar vermesinin başka bir açıklaması olabilir mi? Birçok uzman çevrenin bu şekilde zarar görmesinin etkileri konusunda uyarıda bulunuyor. Onlar yaşanan doğal afetlerin, bu afetlerin giderek daha şiddetli hale gelmesinin ve insanların yaşananlar karşısında böyle çaresiz ve korunmasız kalmasının ardında çevrenin tahrip edilmesinin olabileceğini söylüyor.

O halde Yaratıcımız, dünyayı Şeytan’ın yönetmesine neden izin veriyor? Cevabı bulmak için insanlık tarihinin başlangıcına, yani ilk ana babamızın Tanrı’nın yönetimine isyan ettiği zamana gitmeliyiz. O zamandan beri insanların çoğu Tanrı’ya karşı gelerek benzer bir tutum sergilemektedir. Bunun sonucunda dünyanın kontrolü Şeytan’ın eline geçmiştir. İsa bu nedenle Şeytan’ı “bu dünyanın hükümdarı” olarak adlandırdı (Yuhanna 14:30). Peki Şeytan’ın yönetimi sonsuza dek sürecek mi? Hayır!

Tanrımız , Şeytan’ın yol açtığı acılara karşı ilgisiz değildir. Aslında Yaratıcımız, insanların acı çekmesine çok üzülüyor. Örneğin Kutsal Yazılara göre İsrailoğulları yaşadıkları zorluklar nedeniyle ‘ne zaman sıkılsalar Yehova da sıkılmıştı’ (İşaya 63:9). Merhametli Yaratıcımız, Şeytan’ın gaddar yönetimine çok yakında son vermek için bir düzenleme yaptı. O’nun kral olarak tayin ettiği İsa Mesih sonsuza dek doğruluk ve adaletle hüküm sürecek.

Sizin için önemi: Şeytan’ın yönetimi insanları doğal afetlerden korumak konusunda yetersizdir, fakat İsa’nın yönetimi bunu başaracak. İsa bir keresinde öğrencilerinin şiddetli bir fırtınadan zarar görmesine engel olmuştu. Kutsal Kitap şöyle der: “[İsa] rüzgârı azarladı ve suya, ‘Dur, sakin ol!’ dedi. Rüzgâr hafifledi, ortalık sütliman oldu.” O zaman öğrenciler birbirlerine şöyle dediler: “Bu adam gerçekten kim ki, rüzgâr da su da onun sözünü dinliyor?” (Markos 4:37-41). Yaşanan bu olay, İsa’nın yönetiminde tüm itaatli insanların korunacağına dair bize güvence veriyor (Daniel 7:13, 14).
read more

Kutsal Kitap Şeytan Hakkında Ne Öğretir?

Hristiyanlıkta şeytan Tanrıya karşı gelmiş asi bir melektir. Tanrı ilk yaratıldığında bilgelik ve eksiksiz mükemmel bir melek olrak yaratılmıştı. Tanrı onu çeşit çeşit değerli taşlarla bezemişti (Hezekiel 28:11-14). Tanrı şeytanın melek olarak yarattığında ona sabah yıldızı olarak Lüsifer ismini vermişti (Yeşeya 14:12). Başta melek olan şeytan bu güzelliği ve konumundan ötürü Tanrıya karşı kibirlenerek Tanrınınkinin üstünde olan tahta oturmaya karar vermişti (Hezekiel 28:15). 

Şeytan'ın kibri düşüşüne neden olmuştu. Yeşaya 14:12-15’de birçok “yapacağım, edeceğim” türünden birçok söz söylemesine dikkat edin. Tanrı, günahından ötürü şeytanı cennetten atmıştı.

Şeytan bu dünyanın yöneticisi ve havadaki hükümranlığın yöneticisi oldu (Yuhanna 12:31; 2 Korintliler 4:4; Efesliler 2:2). Şeytan suçlayıcı (Vahiy 12:10), ayartıcı (Matta 4:3; 1 Selanikliler 3:5) ve kandırıcıdır (Yaratılış 3; 2 Korintliler 4:4; Vahiy 20:3). İsmi bile “düşman” ya da “karşı çıkan” anlamına gelir. Unvanlarından başka bir tanesi olan şeytan da, “iftiracı” anlamına gelir.

Şeytan cennetten atıldığında o cehenneme gönderilmişti. İsa'nın gelişine dek orada bağlanmıştı (Vahiy 20). Bin yıl gelmeden önce, şeytanların insanlara eziyet edeceğini söylemektedir (Vahiy 20:10). Cehennemi hak edenlerin işkencecilere teslim edeceğini açıklamıştır (Matta 18:34). Ancak bin yıl olduğunda şeytan ve yardımcıları ateş gölüne atılıp sonsuza kadar orada kalacaktır (Vahiy 20:1-2).

read more

Cehennem Gerçeği

Cehennem gerçek midir? Cehennem sonsuza dek midir?

Cennetin varlığına inanan insanların cehennemin varlığına inanan insanlara oranla çok daha yüksek sayıda olması ilginçtir. Ancak Kutsal Kitap’a göre, cehennem de cennet kadar gerçektir. Kutsal Kitap cehennemin kötülerin/inanlı olmayan kişilerin öldükten sonra gönderildikleri gerçek bir yer olduğunu çok açık bir şekilde bildirir. Hepimiz Tanrı’ya karşı günah işledik (Romalılar 3:23). Bu günahın adil cezası ölümdür (Romalılar 6:23). Bütün günahımız nihai olarak Tanrı’ya karşı olduğundan (Mezmur 51:4) ve Tanrı sonsuz bir Varlık olduğundan günahın cezası olan ölümün de sonsuz olması lazımdır. Cehennem, günahımızdan ötürü hak etmiş olduğumuz sonsuz ölümdür.

Ölen kötülerin cehennemdeki cezası Kutsal Yazılar’da, “sonsuz ateş” (Matta 25:41), “sönmeyen ateş” (Matta 3:12), “utanç ve sonsuz iğrençlik” (Daniel 12:2), “yakan ateşin hiç sönmediği bir yer” (Markos 9:44-49), “azap” ve “ateş” yeri (Luka 16:23-24), “sonsuza dek mahvolma yeri” (2 Selanikliler 1:9), “dumanlarının sonsuza dek tüteceği bir yer” (Vahiy 14:10-11) ve “kötülerin sonsuzlara dek işkence çektiği ateş ve kükürt gölü” olarak tanımlanmıştır. 
read more

1.12.2013

İsa Hindistan'a mı gitti?

Günümüzün yeni dini New Age takipçileri İsa'nın Hindu uzmanlarından öğrenmek için çocukluğunda Hindistan'a gittiğini iddia ederler. İddaya göre İsa'nın Hindistan'dan sonra İsrail'e gittiği ve bu uzmanlardan öğrendiği mucizeleri ve doktrinleri insanlara öğrettiğidir. Şimdi bu neden söyleniyor olabilir. Bunun nedeni sayıca takipçisi az olan Hindu öğretisi doğru öğretisi ve inanları ile fazla olan İsa Mesih'ten yararlanarak kendine pay çıkarıp kendisini doğrulatmak amacı vardır. Eğer iddaları doğruysa İsa'nın öğretileri Hindu öğretisi olduğu ve Hindu öğretisiyle kurtuluşa sahip olunacağı söyleyerek yarar sağlamaya çalışırlar. Eğer doğruysa!

İddaanın Yanlışları

1. İsa'nın Tanrı hakkında öğrettikleri Hindu uzmanları gibi çok tanrıcı (panteist) bir öğretisi olmamıştı. İsa Tanrı hakkında daima Yahudilerin inandığı tek Tanrı inancını eski ahiti işaret ederek anlatmıştır. (Markos 12:29)

2. İsa'nın Hindistan'da okuduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Ama İncil'de İsa'nın doğrudan adresi olmasada İsa'nın on iki yaşında Filistin'de olduğuna dair bilgimiz var (Luka 2:1-52).

3. İsa hem insan hemde Tanrıydı. Tanrının herşeyi bilmesi gibi o da biliyordu. Ama yetişkin çağına gelene kadar elbette bilgelikte gelişiyor ve büyüyordu. İsa toplumda herkesin bir meskeği olduğu gibi onun mesleği de marangozluktu (Markos 6:3) ve bir marangozun oğluydu (Matta 13:55).Yahudilerde babaların oğullarına ticaret öğretmesi bir gelenekti. İsa da babasından filistinde marangozluk öğrenerek yetişiyordu. Marangozluğun İsa'nın benzetmeleinde ve öğretilerinde de büyük etkisi olmuştu. Örneğin, O kum uzerine değil de kaya üzerine inşa eden evin sağlam olacağını söyledi (Matta 7:24-27).

4. İsa'nın Hindistan'a gittiğini çürütmek için Luka 4:16 önemli bir metindir. Onun görevinin ilk başında Nasıra'ya geldi ve Şabat gününde Havraya gitti ve okumak için ayağa kalktı. İsa Nasıra'ya kadar geldi Hindistan'a değil ve Sinagogu ziyaret etti Hindu tapınaklarını değil.

5. Ayrıca İsa Mesih'in eski ahiti okuması dikkat çekicidir. İsa sık sık eski ahit için saygı gösterirdi (Matta 5:18). İsa insanları sahte tanrılar ve dini sistemler hakkında uyarıyordu (Mısır'dan Çıkış 20:2-3 ; 34:14, Yasanın Tekrarı 6:14 ; 13:10). Bu Hinduizm'i içerir. Eski ahit açıkça diğer yaratıcılardan doğu (hindu) panteizmden farklı olarak aydınlanma ile değil kurtuluşa ihtiyacımız olduğunu öğretir.

Kaynak:christiananswers.net
read more

16.11.2013

İsa Mesih Kimdi?

İsa Mesih kimdi? Dünyaya yön veren bu insan neden gelmişti? Ona neden Mesih denilmişti? Mesih ne anlama geliyordu? 

İsa'nın anlamı kurtuluş yada Rab kurtarır anlamına gelir. İsa ismi ibranice olan -aslen Hoşea sonradan Musa tarafından Yeşu ismini vermiştir (Çölde Sayım 13:16) - Yeşua isminin Yunanca biçimidir (Çölde Sayım 13:16). Yunan biçimi İsa anlamına geldiği için sürgünde Yeşua biçimi kabul edildi. Çünkü kurtarması için, Rabbin misyonunun belirtmesi için verildi. Bir melek tarafından bu isim ona verilmişti.

İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf’la nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı. Nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan sessizce ayrılmak niyetindeydi. Ama böyle düşünmesi üzerine Rab’bin bir meleği rüyada ona görünerek şöyle dedi: “Davut oğlu Yusuf, Meryem’i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh’tandır. Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtaracak.” (Matta 1:8-21).

Mesih olarak İsa Rabbimizin resmi adıdır. Aynı adı taşıyan diğerlerinden ayırt etmek için ondan, Nasıralı İsa (Yuhanna 18:7) veya Yusuf oğlu İsa (Yuhanna 6:42) olarak söz edilir. 

İsa Nasırada onsekiz yaşına kadar geçtiği sırada kayıtlarda bahsedilmez ki - bazı iddalara göre İsa Hindistan'a gitti ve Hindu Gurularını öğrendiği iddasıdır. Dünya hayatında İsa'nın hayatı iki büyük bölüme ayrılabilir. Onun özel hayatı otuz yaşına kadar olan ve üç yıl da ilahi görevi içindi. İsa görevinin ilk yılını Yahudiye de duyurdu. İkinci yılındaysa Galile de ülke halkı ondan iyice haberderdi herkes ondan bahsediyordu. Son yılında ise muhalefet edenlerin dönemiydi. İsa'nın öğretilerinden rahatsız olanlar ona düşman kesilmişlerdi.

İsa Mesih miydi?

İbranice kelime Mesih'in anlamı Yunanca tercümede 'meshetti' anlamına gelir. Mesih İncil de 1.514 defa geçer ve İsa'yı anlatan en iyi ifadedir. Onun meshesdilmesi yada kutsanması onun büyük bir Kurtarıcı,Rahip ve halkının kralı olduğunu gösterir. Çünkü tarih öncesi İsrail kralları ve yüksek rahipleri, yeni görevlerinin simgesi olarak yağla kutsanırlardı. Tevrat'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Geniş anlamıyla bu unvan "Tanrı'nın bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişilerui de kapsıyordu. İsa Mesih kutsanmış biridir (Elçilerin İşleri 17:3, Matta 22:42). Bu nedenle Yeşeya 61:1 ve Daniel 9:24-26 de Mesih Prens olarak söz edilir.

Mesih Sözcüğünün Çıktığı Ortam

İsrail oğulları Allah’a karşı isyan ettikleri için düşmanları karşısında hezimete uğradılar. Hiç kuşkusuz bu ceza Yüce Allah’ın takdiriydi. Allah’ın halkının putperest kâfirlerin yönetiminin altında bulunması vahim ve oldukça utanç vericiydi. Ve Allah, onları doğruluğa yönlendiren bir hükümdar göndereceğine dair bir vaatte bulundu. 

Bu ve bunun gibi vahiylerden dolayı gelecek hükümdar ‘Mesih’ olarak adlandırılmaya başlandı. Herkes İsa'nın Mesih olduğunu merak ediyordu.İsa, Mesih olduğunu kanıtlamak için sık sık Tevrat’taki peygamberliklere başvururdu. İncil, Galatyalılar 4:4, “Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında doğanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlunu gönderdi” diyor. Bu ayetlerde Tevrat’ta önceden bildirilen peygamberliklere referans yapılmaktadır. “Sonra Musa’nın ve tüm peygamberlerin yazılarından başlayarak, Kutsal Yazıların hepsinde kendisiyle ilgili olan-ları onlara açıkladı” (İncil, Luka 24:27). 

Sonra onlara, “Ben daha sizlerle birlikteyken size şunları söylemiştim: Musa’nın Yasasından, peygamberlerin yazılarında ve (Zebur) Mezmurlarda benimle ilgili yazılmış olanların tümünün ger-çekleşmesi gerektir” dedi (İncil, Luka 24:44). 

Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun omuzu üzerinde olacak, ve onun adı: Harika Öğütçü, Kadir Allah, Ebediyet Babası, Selâmet Reisi çağırılacaktır. Onu Davud’un tahtı üzerinde ve ülkesi üzerinde, şimdiden ebede kadar hakla ve doğrulukla pekiştirmek ve desteklemek için, reisliğinin ve selâmetin artmasına son olmayacak. Ordular Rab’bin gayreti bunu yapacak. (Yeşeya 9:6-7).

Mesih kehanetleri gerçekleşti mi? 

İsa'nın doğumundan çok uzun zaman önce Eski Antlaşma O'nun yaşamını ve ölümünü önceden bildirmiştir. Eski Antlaşma (İsa'nın doğumundan önce yazılmış bir kitaptır) İ.Ö. 450 yılında derlenmiştir; İsa'nın doğumundan yüzlerce yıl evvel. Bu kitaptaki pek çok peygamberlik sözleri şaşılacak derecede ayrıntılarla verilmiştir. Örneğin; Eski Antlaşma'da İsa'ya güvendiği biri tarafından ihanet edildiği Mezmur 41:9' da; "Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile,üzerime ökçesini kaldırdı." denmektedir.

 İsa'nın yaşamı ve dirilişini yazan Yeni Antlaşma' da O'nun seçtiği öğrencilerinden biri olan Yahuda İskaryot'un kendisini ele verdiğini Matta 26:14'te şöyle belirtir; "O sırada Onikilerden biri -adı Yahuda İskariyot olanı- başkahinlere giderek, "O'nu ele verirsem bana ne verirsiniz?" dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler." Buna benzer 300'den fazla peygamberlik Eski Antlaşma'da yer almakta ve İsa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi ile tamamlanmaktadır. 

Bir kişinin bunlardan sadece 8 tanesini tamamlama olasılığı 100.000.000.000.000.000'da 1'dir. Yine bir kişinin bu peygamberliklerden 48'ini yerine getirebilme şansı ise çok daha hayret uyandırıcı bir rakama ulaşır ki; onda bir şans bile 10'un 157. kuvvetine denktir,yani 1 'den sonra 157 sıfır eklenerek oluşan bir sayıdır. Ve buna diğer 250 peygamberliği de ekleyecek olursanız İsa hariç, herkes için imkansız bir durumla karşı karşıya kalırız.

Ve diğer benzerlikler

Mika 5:2 "Ve sen, Yahuda aileleri arasında bulunmak için küçük olan Beytlehem Efrata, İsrail üzerine hükümdar olacak adam bana senden çıkacak; ve onun çıkışı eski vakitten, ezeli günlerdendir." 

Matta 2:1 "İsa, Kral Hirodes'in devrinde Yahudiye'de doğduktan sonra..." Bir Bakireden Doğacak İşaya 7:14 "Bunun için Rab kendisi size bir alamet verecek; işte, kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak, ve onun adını İmmanuel koyacak.

İşaya 7:14 "Bunun için Rab kendisi size bir alamet verecek; işte, kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak, ve onun adını İmmanuel koyacak."

Matta 1:18 "İsa Mesih'in doğumu da şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf'la nişanlanmıştı. Ama evlenip birleşmelerinden önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe kaldığı anlaşıldı.

Hoşea 11:1 "İsrail çocukken onu sevdim, ve oğlumu Mısır'dan çağırdım." 

Matta 2:14 "Böylece Yusuf kalktı, aynı gece çocuğu ve annesini alıp Mısır'a doğru yola çıktı." 

İşaya 9:1-2 "Fakat acı çekmiş olana karartı olmayacak. Eski zamanda Zebulun diyarını ve Naftali diyarını düşkün etti; fakat deniz yolunda, Erdenin öte tarafını, milletlerin Galilesini son zamanda neşelendirdi." 

Matta 4:13-16 "İsa...Nasıra'dan ayrılarak Zebulun ve Naftali yöresinde Celile gölü kıyısında bulunan Kefernahum'a gelip yerleşti. Bu, İşaya peygamber aracılığı ile bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu: 'Zebulun diyarı ve Naftali diyarı, Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı, ulusların Celilesi! Karanlıkta yaşayan halk, büyük bir ışık gördü. Ölümün gölgelediği diyarda yaşayanların üzerine bir ışık doğdu'.

Zekarya 9:9 "Ey Sion kızı, büyük sevinçle coş; ey Yeruşalim kızı, bağır; işte, kralın adildir ve kurtarıcıdır; alçak gönüllüdür, ve bir eşek üzerine, evet, eşek yavrusu sıpa üzerine binmiş sana geliyor." 

Yuhanna 12:13-14 "Hurma dalları alarak O'nu karşılamaya çıktılar. 'Hozana! Rab'bin adıyla gelene, İsrail'in Kralına övgüler olsun!' diye bağırıyorlardı. İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi.

Yakın bir arkadaşı tarafından ihanete uğratılışı Mezmurlar 41:9 "Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile, üzerime ökçesini kaldırdı." 

Markos 14:10 "Bu arada Onikilerden biri olan Yahuda İskaryot, İsa'yı ele vermek amacıyla başkahinlerin yanına gitti." Otuz gümüş karşılığında satılışı Zekarya 11:12 "Ve onlara dedim; eğer gözlerinizde iyi ise, ücretimi verin; ve eğer değilse, vazgeçin. Ve ücretim olarak otuz parça gümüş tarttılar." 

Matta 27:6-7 "Paraları toplayan başkahinler, kan bedeli olan bu paraları tapınağın hazinesine koymak doğru olmaz, dediler. Kendi aralarında anlaşarak bu parayla yabancılar için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlasını satın aldılar.

İsa Mesih olarak tüm kehanetlerin kendisinde gösterdiği halde Yahudi halkı, beklenen hükümdarın, dünyevi düşmanlarından kurtarabilecek yiğit bir cengâver veya siyasi bir önder olduğunu zannediyorlardı. Oysaki Allah’ın katında asıl sorun halkın kâfirlerin yönetiminin altında yaşaması değil, Allah’a karşı isyan ettikleri için Şeytan’ın hükümranlığı altında yaşamalarıydı. İşte bu yüzden Allah tarafından gönderilecek olan hükümdar dünyevi düşmanlara karşı değil şeytan’a karşı savaşıp galip gelerek adalet ve doğruluğu sağlayacaktı.

Hiç istisnasız Allah’ın göndereceği hükümdarın, bu ruhsal vazifeyi yerine getirmek için Allah tarafından onaylanması ve görevlendirilmesi gerekliydi. Yeşaya Peygamber’in tebliğinde Allah’ın Ruhu (Ruhul-Kudüs), gelecek olanın üzerinde olacak ve bu mübarek ayetlerde buyrulduğu üzere bu hükümdar Allah tarafından mesh edilmiş olacak:

RAB Yehovanın Ruhu üzerimdedir; çünkü hakirlere müjdeyi vâzetmek için RAB beni meshetti; yüreği kırık olanları sarmak için, sürgünlere hürriyeti, mahpus olanlara zindanın açıldığını ilân için, RABBİN lûtuf yılını, ve Allahımızın öç alma gününü ilân için, bütün yaslıları teselli … için beni gönderdi (Eski Ahit, Yeşaya Peygamber bölümü 61.Bap 1-3)

Bu ve bunun gibi vahiylerden dolayı gelecek hükümdar ‘Mesih’ olarak adlandırılmaya başlandı. Zaman geçtikçe İsrail Oğulları’nın beklentisi büyüdükçe büyüdü. Gelecek olan Mesih’i büyük umutlarla beklediler. Ancak onların bekledikleri bu Mesih, hem siyaseten hem de savaş alanında kuvvetini gösterip halkı Roma İmparatorluğu işgalinden kurtaran yiğit bir cengâver olacaktı. Oysaki Tevrat’ta mesh edilmiş şeyler kesinlikle dünyaya yönelik değil, tam tersine daima Allah’a yöneliktir. Bu yüzden Allah’ın onayladığı ya da mesh ettiği biri, siyasi bir inkılâp ya da intifada için değil, Allah’a yönelik ruhanî bir işe adanacaktı.

Gelecek olan Mesih, halkın asıl sorununu çözebilme yetkisine sahip olacaktı. Hatırlayabiliriz ki insanın asıl sorunu şeytan’ın denetiminde bulunmasıdır. Bu oldukça vahim durumun neticesi, Allah ile beşer arasında bir kopukluk ve insanın ölüme mahkûmiyetinden başka bir şey değildir. Bu elbette hukuki bir meseleydi; çünkü biz de dâhi olmak üzere tüm insanlar, Allah’a karşı isyankârlıklarımızdan dolayı doğru yolundan sapmış olduk. Üstelik hayat sağlayana karşı gelmek, ölüme yol açar. Şu mübarek ayette açıklandığı gibi:

Hepimiz koyunlar gibi yolu şaşırdık; her birimiz kendi yoluna döndü.( Yeşeya 53:9).

Tanrı dünyayı yarattığı zaman dünya kusursuz ve iyiydi. Tanrı bundan sonra Adem’le Havva’yı yarattı ve onlara kendi özgür iradelerini verdi. Böylece Tanrı’yı izleyip O’na itaat etme konusunda bir seçim hakları olacaktı. Ama İblis tarafından Tanrı’ya itaatsizlik etmek üzere ayartıldılar ve günah işlediler. Bu onları (ve biz dahil, onlardan sonra yaşayan herkesi) Tanrı’yla yakın bir ilişkiye sahip olabilmekten uzaklaştırdı. Tanrı kusursuz ve kutsaldır ve günahı cezalandırması gerektir. Bizler günahkârlar olarak Tanrı’yla tek başımıza barışamayız. 

Bunun için Tanrı, Kendisiyle Cennet’te birleşebilmemiz için bir yol sağladı. “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:16). “Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır” (Romalılar 6:23). İsa bizim kendi günahlarımızdan ötürü ölmemiz gerekmesin diye bizim günahlarımız için ölmek üzere doğmuştu. Ölümünden üç gün sonra ölümden diriltilerek (Romalılar 4:25) ölüm üzerinde zaferli olduğunu kanıtlamıştı. İsa, eğer sadece iman edersek O’nunla kişisel bir ilişkiye sahip olabilmemiz için Tanrı’yla insan arasındaki uçurumun üzerine bir köprü kurdu. 

“Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır” (Yuhanna 17:3). Siz de Mesih'i kabul ettiniz mi?
read more

11.11.2013

Kurtulmak İstermisin?

Siz İsa Mesih’i kişisel Kurtarıcınız olarak kabul ettiniz mi? Bu soruyu doğru bir şekilde anlamak için ilk önce “İsa Mesih,” “kişisel” ve “Kurtarıcı” terimlerini anlamanız gerekmektedir. 

İsa Mesih kimdir? Birçok insan İsa Mesih’i iyi bir adam, büyük bir öğretmen ya da Tanrı’nın bir peygamberi olarak kabul eder. Bütün bunlar İsa hakkında kesinlikle doğrudur ama O’nun kim olduğunu tamamen tanımlamazlar. Kutsal Kitap bizlere İsa’nın beden almış Tanrı, insan biçimini almış Tanrı olduğunu bildirir Yuhanna 1:1, 14). Tanrı, bize öğretmek, bizi iyileştirmek, bizi düzeltmek, bizi bağışlamak ve bizim için ölmek üzere yeryüzüne gelmiştir! İsa Mesih, Tanrı, Yaratıcı, egemen Rab’dir. (Bkz.İsa Mesih Rab olduğunu söyledi mi?) Siz bu İsa’yı kabul ettiniz mi? 

Bir Kurtarıcı nedir ve neden bir Kurtarıcı’ya ihtiyacımız vardır? Kutsal Kitap bize hepimizin günah işlediğimizi, hepimizin kötü işler yaptığımızı söyler (Romalılar 3:10-18). Günahımızın sonucu olarak Tanrı’nın öfkesi ve gazabını hak ederiz. Sonsuz Tanrı’ya karşı işlenen günahların tek adil cezası sonsuz cezadır (Romalılar 6:23; Vahiy 20:11-15). Bir Kurtarıcı’ya ihtiyacımız olmasının nedeni de budur! 

İsa Mesih yeryüzüne gelmiş ve bizim yerimize ölmüştür. ( İsa’nın ölümü günahlarımız için sonsuz bir ödemeydi (2 Korintliler 5:21). İsa, günahlarımızın cezasını ödemek için öldü (Romalılar 5:8). İsa bizim bu bedeli ödemememiz için onu Kendisi ödedi. Bkz. İsa Çarmıhta Neden Öldü? O’nun tek Kurtarıcı olmasının nedeni de budur (Yuhanna 14:6; Elçilerin İşleri 4:12)! Siz İsa’ya Kendi Kurtarıcınız olarak güveniyor musunuz?

İsa sizin “kişisel” Kurtarıcınız mı? Birçok insan Hristiyanlığı kiliseye gitmek, törenlere katılmak, ve/veya günah işlememek olarak görür. Hristiyanlık bu değildir. Gerçek Hristiyanlık, İsa Mesih’le kişisel bir ilişkidir. İsa’yı kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek, O’na kişisel olarak iman edip güvenmek anlamına gelir. Kimse başka birisinin imanıyla kurtulamaz. Kimse belirli işler yaparak kurtulamaz. Kurtulmanın tek yolu, İsa’yı kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek, O’nun ölümüne günahlarınızın bedeli ve dirilişine sonsuz yaşamınızın garantisi olarak güvenmektir (Yuhanna 3:16). Bkz. İsa'yı diğerlerinden farklı kılan nedir?İsa sizin kişisel Kurtarıcınız mı?

Eğer İsa Mesih’i kişisel Kurtarıcınız olarak kabul etmek istiyorsanız Tanrı’ya şu sözleri söyleyin. Unutmayın, ne bu duayı ne de başka bir duayı etmek size kurtarmaz. Sadece İsa Mesih’e iman edip O’nun çarmıhtaki tamamlanmış işine inanmak sizi günahtan kurtarabilir. Bu dua sadece Tanrı’ya O’na olan imanınızı dile getirmenin ve kurtuluşunuzu sağladığı için O’na teşekkür etmenin bir yoludur. “Tanrım, Sana karşı günah işlediğimi ve cezayı hak ettiğimi biliyorum. Ama İsa Mesih’in O’na imanla bağışlanabilmem için benim hak ettiğim cezayı Kendi üzerine aldığına inanıyorum. Senin beni bağışlama teklifini kabul ediyor ve kurtuluş için Sana güveniyorum! Sonsuz yaşam armağanı olan harika lütfun ve bağışlanmandan ötürü Sana teşekkür ederim! Amin!”
read more

29.10.2013

Dünya Evrende Nasıl Durur?

İlkel kültürler bir masanın üstü gibi dünyayı düz görürdü.Onlar kendi çevrelerinde kendi perspektiflerinden baktıkları için doğal geliyordu.En eski düşünür ve yazarlar gözlenen evrende dünyanın nasıl yerinde düz yapıldığını anlamaya çalışıyorlardı.Bir kısmı fikirler önerdi, ama İncil daha çarpıcı ve dikkat çekici bir iddia ortaya attı.
read more

28.10.2013

Yaşamınızın Amacı Nedir?

Bir gün odanızın duvarına bakarken kendi kendinize ''Hayatımın amacı nedir?'' diye sordunuz mu? Eğer sorduysanız yanıtını da vermişsinizdir belki de bu yanıtı bir türlü bulamadınız yada verdiğiniz cevapların hiçbiri hayatınızın amacını karşılamıyordu.Yoksa, “Günlük rutinimin içinde o kadar sıkışmış durumdayım ki, yaşadığım bu hayatın gerçekten bir anlamı olup olmadığını bile sorgulayamıyorum” mu diyorsunuz? Çoğu kişi hayatının bir amacı olmadan yaşıyor, yaşayabiliyor. Bir düşünün sakin ve büyük bir okyanus da pusulasız bir gemiyi düşünün,nereye gideceğini bilmeden bir oraya bir buraya sürüklenip duruyor.Geminin bir rotası bir amacı olmadan ıssız okyanusta çaresizce dolanıyor.

Çoğu insan hayatımızın bir şans eseri olduğundan ibaret olduğunu söylüyor.Hayatın amacını bulamayan bir çok insan ya boş umutlarla yaşayarak geçiriyor tıpkı pusulasız geminin okyanusta başıboş sürüklendiği gibi bir oradan bir buraya sürüklenip duruyor yada kendi hayatına son vermekte buluyor çareyi.Peki ya hayatın bir anlamı varsa,buraya yaşadığımız küçük dünyamızda bir amaç için gönderildiysek. Sizi seven biri sizin hayatınızın amacını gerçekten tatmin eden, beklediğim cevap işte bu diyeceğiniz yanıt verse ne yapardınız? 

Herkesin bir hayat amacı vardır.Amaçsız bir hayat oksijensiz bir oda gibidir.Tanrı her insanı kendi suretinde yaratmıştır.Tanrı insanı amaçsız biri olarak dünyaya getirmemiştir tam tersi hayatına bir anlam katarak ona tutunma dayanma ve kendisiyle ilişki içinde olmasını istemiştir.İnsan bedenini her şeyle tatmin edebilir ancak ruhunu sadece Tanrı ile ilişki içinde olduğunda doyurabilir.Tanrı insanları kendisini bilmesini ve onunla ilişki içinde olmamızı ister.Bunun için bizi Tanrıdan ayıran günahtan kurtaran tek kurtarıcımız İsa Mesih ile olur.İsa Mesih Tanrı ile bizim aramızı yapan tek insandır.

O bizim suçlarımız için kendi canını hiç düşünmeden kanıyla ödeyerek bizi günahımızdan aklayarak Tanrı ile barışmamızı sağlamıştır.Tanrı bizi kendisiyle barışmamız için biricik oğlu İsa Mesih'i göndermiş ve onu fidye olarak günahlarımıza kurban kılmıştır.Bu kurtuluşu elde edebilmek için İsa Mesih'i bizi Tanrıyla barıştıran olarak yürekten kabul etmek ve ona iman etmektir.Hayatın amacı bize verdiği tek kurtuluşla kurtulmak ve onunla barışık bir ilişki içinde olmamızdır.

read more

27.10.2013

İncil Melekler Hakkında Ne Öğretir?

Meleğin Tanımı Nedir?

İncil Hezekiel 1 de ve İşaya 6 da melek varlıkları hakkında konuşmaktadır. Ayrıca iki melek ismini de öğretir. Mikail (Daniel 10:13 ; Yahuda'nın Mektubu 1:9) ve Cebrail (Daniel 9:21 ; Luka 1;19,26).

En sık görünen isimsiz melekler çeşitli Kutsal görevleri yürütmek için Tanrıya hizmet için yaratılmıştır. Melekler Tanrıya ibadet ve övgü sunarlar (İşaya 6:1-3), Tanrının elçilerine yasaların verilmesinde aracılık ederler (Elçilerin İşleri 7:52-53).
read more

13.10.2013

Kutsal Kitap Alkol Hakkında Ne Söyler?

Testler biranın üç şişe içtikten sonra, ortalama yüzde 13 net hafıza kaybı olduğunu göstermektedir. Alkol sadece az miktarda aldıktan sonra, eğitimli daktilo testi ve hataları yüzde 40 artmıştır. Alkolün yaklaşık sadece bir onsu yüzde 10 oranında bir karar vermek için gereken süreyi artırır; yüzde 17 oranında kas reaksiyon engeller; yüzde 35 oranında dikkat eksikliği nedeniyle hataları artırır. 

Birçok insan Hristiyanların alkol içtiğini ve İncil'in alkolü yasaklamadığını öne sürer.İncil Alkol hakkında ne söyler? Alkol içmek İncil'de günah mıdır?
read more

23.08.2013

İsa'nın Yaşadığına Dair Delil Var mı?

Soru: İsa gerçekten yaşadı mı? İsa Mesih hakkında herhangi bir tarihsel kanıt var mı?

Yanıt: Bu soru sorulduğunda, tipik olarak, bu soruyu soran kişi soruya, “Kutsal Kitap’ın dışında” sözleriyle otorite kazandırmaya çalışır. Biz, Kutsal Kitap’ın İsa’nın varlığı konusunda kanıt kaynağı sayılamayacağı düşüncesine katılmıyoruz. Yeni Antlaşma olan İncil’de İsa Mesih’ten söz eden yüzlerce ayet vardır. Müjdeler’in yazılmasını İ.S. 2’nci yüzyıl, yani İsa’nın ölümünden 100 yıl sonrası olarak tarihlendiren kişiler vardır. Durum böyle bile olsa (ki biz buna kesinlikle katılmıyoruz), antik kanıtlar bakımından, olayların gerçekleşmesinden 200 yıldan daha az bir süre içinde yazılmış olan yazılar çok güvenilir kanıtlar sayılmaktadır. Ayrıca, (hem Hıristiyan ve hem de Hıristiyan olmayan) bilginlerin büyük bir kısmı, Pavlus’un Mektupları’nın gerçekten de Pavlus tarafından İ.S. birinci yüzyılın ortasında, İsa’nın ölümünden sonra 40 yıldan daha az bir zaman içinde yazıldığını kabul etmektedir. Antik el yazmaları kanıtları bakımından, bu da İ. S. birinci yüzyılın başında İsrail’de İsa isimli bir adamın yaşadığı konusunda fevkalade kuvvetli bir kanıttır.
read more

6.08.2013

Tanrı Bizi Dinliyor mu?

Birçok insan Tanrı varsa neden dualarımızı kabul etmiyor diye düşündürücü soruyu kendine soruyor.Dualarımız bazen tavana sıçrayan gibi görünüyor. Ama ne hissediyoruz gerçekten her zaman doğru değildir.

İncil Tanrı'nın bize dualarımıza cevap vereceğini öğretir (Yuhanna 16:24).Ama hatırlayacağımız bir kaç zorunlu şey vardır.Tanrı'nın cevabı her zaman umut verici olmayabilir.Onun cevabı bazen basitçe 'hayır'dır.Ve onun cevabını anlamak asla bir şey olabilir.Her durumda, onun cevabı her zaman en iyi cevaptır.O bizi içtenlikle seviyor ve dualarımız onun cevaplarına her zaman gereklidir.Bunlar ne istediğimizin zorunlu olarak olmasalar bile.
read more

5.08.2013

İsa Aşkına Dünyayı Sarsmak Kitap İncelemesi

Sizlere geçenlerde okuduğum kitabı paylaşmak istiyorum, genelde roman okurum ama  kitap karıştırırken dikkatimi çekti.Kitabı daha önceden paylaşacaktım ama bir fırsat olmamıştı kenara da yazıp koymuştum ama kısmeti bugününmüş herhalde.Neyse kitabın konusuna gelirsek adı üstünde dinin medyayı kullanarak insanları nasıl etkilediğini aynı şekilde medyanın da dini nasıl etkilediğini anlatan konusu vardır.İçinde medyadan tutunda müziğin geçirdiği değişim,film yapımcılığı ve bilim,cinsellik ve gençler ile ilgili konu başlıkları bulunmakta.
read more

4.08.2013

Tanrı Eşcinselliği Yasaklıyor mu?

Soru:Tanrı eşcinselliği yasaklıyor mu?Kutsal Kitap eşcinsellik hakkında ne söyler?Eşcinsellik bir günah mıdır?

Tanrı insanları doğuştan bazılarını heteroseksüel bazılarını da homoseksüel olarak özel olarak yaratmıştır. Bugün bilimsel olarak biliyoruz ki eşcinsellik doğuştan gelmektedir -yani Tanrı yaratmıştır- ne cinsel tercih ne de bir yönelimdir. Ama gelin görün ki insanlar kendi eğilimini diğerlerine doğru olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar. Düşünebiliyor musunuz Tanrı hem insanları homoseksüel yaratacak hemde böyle yarattığı içinde onu yasaklayacak günah diyecek! Kulağa komik geliyor değil mi?
read more
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Facebook Reklam

Blogger Template by Clairvo