Müslüman kardeşlerim bir yazımda İsa Mesih'in Allah'ın Kelimesi ve Ruhu olduğunu Kuran'ın Nisa suresinin 171.ayetinde olduğunu görmüştük ve bu konuda İsa Mesih'in Kuran'a ve İncil'e göre Allah'ın Kelimesi ve Ruhuyla eş olduğu için İsa Mesih'in Tanrı ile aynı olduğuna değinmiştim (iligili yazıya bakınız Kuranda İsanın Tanrılığı) fakat yüzeyseldi çünkü Kuran ayetlerini bizim yorumladığımızı düşünmüş olabilirsiniz ve bu yüzden de emin olmamış olabilirsiniz bu yazımda ise İslam alimlerinin bu konu hakkında görüşlerine bakacağız.
Önce Kuran ayetlerini görelim ve daha sonra da İslam alimleri ayetler hakkında yorumlarında ne diyor ona bakalım.
1-)Nisa 171. ''Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür, (o) Allah'ın, Meryem'e ulaştırdığı "kün: Ol" kelimesi(nin eseri)dir, O'ndan bir ruhtur...''
Bu surede İsa Mesih'in Allah'ın Kelimesi ve Ruhu olduğunu söylemektedir.Şimdi bu ayet için İslam Aliminin yorumuna bakalım ne diyor.
İslam Alimi Muhyiddin Arabi*
''Varolan herşey, Allah’ın sonu gelmez kelimeleridir, çünkü varolan herşey “Ol”dandır ve “Ol” [Kün] Allah’ın Kelimesi’dir. İmdi, Kelime (mutlaklık ve ahadiyet üzere olup, herhangi bir sıfatla sıfatlanmamış olan) O’na (yani, Hakk’ın Mutlak Zatı’na) nisbet olunabilir mi — ki bu takdirde, (“Ol” Kelimesi’nin) mahiyeti bilinemez (çünkü Hakk’ın kelamı, bu mertebede, Zatı’nın aynıdır). Ya da, Hak Teala, “Ol” diyen bir surete mi nüzul eder — ki bu takdirde ise, “Ol” Kelimesi’nin, nüzul ettiği ve zahir olduğu o suretin hakikati olduğu söylenebilir.''(1)
Alimimiz Allah'ın Kelimesinin Allah'ın zatına nisbet edilebilir mi diye soruyor ve bilinemeyeceğini söylüyor çünkü diyor Allah'ın kelamı zatının kişiliğinin aynıdır demektedir.Yani bunun anlamı Allah'ın ol kün dediği kelimesi İsa Mesih Allah'ın zatı ile aynı olduğunu söylemektedir.
2-)Ali İmran 39 ''Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler.''
Bu ayet hakkında İmam Ebu Saud Muhammed İbni Muhammed El Ammedi'nin kitabında s.233'de şunları demektedir.
''Allah'ın Kelimesini doğrulamak için tasdik edilen yalnız İsa Mesihtir.Çünkü Yahya'nın ona inanacak ilk iman edecek ve onun Allah'ın Kelimesi olduğunu ilk doğrulayacak kişi olacağı söylenmiştir.El siddi vaftizci Yahya'nın annesi İsa'nın annesi karşılaştığında ey Meryem hamile olduğumu hissettin mi Meryem der ki evet bende hamileyim sonra Yahya'nın annesi Meryem'e karnımdaki senin kaarnındakine secde ediyor.''Secde kime yapılır Allah'a eğer İsa Tanrı olmasaydı Yahya secde yaparmıydı(!)
Elmalılı Hamdi Yazır Yorumu
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayet hakkında tefsirinde şunları demektedir. ''Yahya'nın ana karnına düşmesiyle başlamıştır. Çünkü "âkır", hayız ve nifastan kesilmiş çok ihtiyar bir kadının hamile kalması da âdete aykırı bir şeydir. Şu halde Yahya, Cenab-ı Allah'ın âdete aykırı şeyler yaratabileceğine fiilen bir şahittir. Ve onun vücuduyla esas tasdik ettiği de "Allah dilediğini yapar." kelâmıdır. Bu ise Meryem'in de, âdet dışı olarak, hamile olabileceğini tasdiktir. Bu mânâ iledir ki, Yahya'nın anasının Hz. Meryem'e: "Benim karnımdaki, senin karnındakini tasdik ediyor." dediği rivâyet ediliyor.
Bir efendi: Kerim (cömert), halîm (yumuşak), batıla tenezzül etmeden güzel şekilde insanların rızasını (hoşnutluğunu) alır, yaşıtlarına üstün, başkanlığa layık, gücü, kudreti varken, gerek kadın ve gerek diğer dünya şehvetlerinden nefsini son derece koruyan ve zapteden, mücerred (soyut), namuslu, zahit, dünyayı terkeden. Bir nebevî hadiste varid olduğu üzere bir hata yapmamış, kelime (Hz. İsa)yi tasdik edici olan Yahya böyle bir efendi, böyle bir zahid, böyle bir salih peygamber idi.(2)
Muhyiddin İbnul Arabi
Muhyiddin İbnul Arabi Fususul Hikem s.35 de Kelime Allah'ın tecelli etmiş şeklidir,Tanrılıkla tamı tamına aynıdır,başka bir şey değildir,s.13 de ise Kelime Tanrılıktır demektedir.
Gördüğünüz üzere iki İslam Alimi İsa Mesih'in Allah'ın Kelimesinin ile aynı olduğu ve bunun da Allah ile aynı olduğunu söylemekte ve Yahya peygamberin daha anne karnında iken İsa Mesih'e secde ettiğini bunun da sadece Allah'a yapıldığını söylemektedirler.Şimdi de Allah'ın Ruhu hakkında ne söylemektedirler ona bakalım.
4-) Maide 110. Allah o zaman şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa! Sana ve annene (verdiğim) nimetimi hatırla! Hani seni mukaddes ruh (Cebrail) ile desteklemiştim; (bu sayede) sen beşikte iken de yetişkin çağında da insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı (okuyup yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretmiştim...''
El Haruri El Bayyumi,Ruh ve Kimlik kitabında s.53'de ''Kutsal Ruh Allah'ın Ruhu'dur.'' demektedir.
Kuran'ın Türkçe "meallerinin" (çevirilerinin) bazılarında, "Ruhül Kudüs ile destekledik" sözü ne hikmetse, "Cebrail ile destekledik" şeklinde yer almaktadır. Oysa Kuran'ın Arapça aslında Ruhül Kudüs olarak geçmektedir, Cebrail bir melektir, ama Ruhül Kudüs değil.O zaman İsa Mesih nasıl melek olabilir çünkü melek değil,o zaman nedir,Kutsal Ruh'tur.
Zaman zaman Muhammed'in de Ruhül Kudüs'ten söz ettiğini bazı hadislerden öğreniyoruz:
"...Hassân İbnu Sâbit (radıyallahu anh) Hz. Peygamber (ayleyissalâtu vesselâm)'ın baş şairi idi ve Kureyş'e karşı oynadığı rol daha muhim olmuştur.Her çağrışında ona: 'Ey Hassân, Allah Resûlü adına onlara cevap ver!' der ve 'Ya Rabbim onu Ruhu'l-Kudüs ile takviye et!' diye dua ederdi. Hassân'ı şöyle teşvik ettiği de rivayetlerde gelmiştir: 'Sen Allah ve Resûlü için söyledikçe Ruhu'l-Kudüs seni takviye etmektedir."(3)
5-) Meryem 16-17. ''Kitap'ta Meryem'i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti.Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü.''
Şeyh Ebul Fadl El Kureyşinin bir kitabında İmam El Baydavinin tefsiri üzerine yazdığı yorum kitabı,2 cilt,s.143 dipnotu o halde Tanrılık vasfı Mesih'te görüldü,bunun ille de küfür olması gerekmez çünkü yinede Allah'tan başka Allah yoktur.
Kaynaklar
(2)Elmalılı Hamdi Yazır,Ali İmran 39 Tefsiri.
(3)Prof. Dr. Ibrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi-Kütühi Sitte-, 3. c., 24-25. s., Zaman gazetesi yay., İstanbul-1995.
(*)http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhyiddin_%C4%B0bn_Arabi
(*)http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhyiddin_%C4%B0bn_Arabi