4.12.2012

İncil'e ve Tarihe Dayalı İsa'nın Ölümü

İsa çarmıhta öldü ve ölüm sonrası yükseldi mi? Bu soru Müslüman ve Hıristiyanlar arasında hararetli tartışmalara kaynaklık etmektedir. Çağdaş bir yazarın işaret ettiği gibi, bu konu diğer konulardan daha fazla İslami tartışmalara yol açmaktadır. Gerçekte ne zaman Müslümanlar ve Hıristiyanlar dini konuları birlikte tartışsalar, konuşmalar er ya da geç bu sorun üzerine yönelmektedir. Belki bu durum tarihin ışığında bakıldığında şaşırtıcı değildir.Ancak bu konuyu netliğe kavuşturmak için hem dini metinlerden hemde tarih ilmi de kullanılacaktır.
Kutsal Kitap olan Tevrat,Zebur ve İncil ne diyor bu konuda onlara bakalım.

Mesih’in Çarmıha Gerildiğine İlişkin Kanıtlarımız

Peygamberlikler

Aslında bu kanıtlar, burada ayrıntılı olarak söz edemeyeceğimiz kadar çoktur. Kutsal Kitap’ta Mesih’in çarmıhtaki kurtulmalık ölümüne ilişkin, tamamı gerçekleşmiş, birçok peygamberlik bulunmaktadır. İşte bunlardan birkaç örnek:

Peygamberlik (Otuz gümüşe satılıyor): “Onlara, ‘Eğer hoşunuza gidiyorsa, ücretimi verin’ dedim... Ücretim olarak otuz gümüş tarttılar” (Zekeriya 11:12).

Gerçekleşmesi: “O sırada Onikilerden biri, adı Yahuda İskariyot olanı, Başkâhinlere giderek, ‘O’nu, ele verirsem, bana ne verirsiniz?’ dedi. Otuz gümüş tartıp ona verdiler” (Matta 26:14-15).

Peygamberlik (Pahası ile Çömlekçi denen tarla satın alınıyor): “Rab bana, ‘O’nu, bana paha biçtikleri o yüklü parayı çömlekçiye at’ dedi. Otuz parça gümüşü aldım ve Rab’bin evinde çömlekçiye attım” (Zekeriya 11:13).

Gerçekleşmesi: “İsa’yı ele veren Yahuda, O’nun mahkûm edildiğini görünce yaptığına pişman oldu. Otuz gümüş parayı Başkâhinlere ve ihtiyarlara geri götürdü. ‘Ben suçsuz birini ele vermekle günah işledim’ dedi. Onlar ise, ‘Bundan bize ne? Onu sen düşün’ dediler. Yahuda, paraları tapınağın içine fırlatarak oradan ayrıldı, gidip kendini astı. Paraları toplayan Başkâhinler, ‘Kan pahası olan bu paraları tapınak hazinesine koymak doğru olmaz’ dediler. Kendi aralarında anlaşarak, bu parayla yabancılar için mezarlık yapmak üzere Çömlekçi Tarlası’nı satın aldılar” (Matta 27:3-7).

Peygamberlik (İşkence görüp çarmıha geriliyor): “Köpekler çevremi kuşattı, kötüler takımı etrafımı sardılar, ellerimi, ayaklarımı deldiler. Bütün kemiklerimi sayabilirim. Onlar bakıyorlar, gözlerini bana dikiyorlar” (Mezmur 22:16-17).

Gerçekleşmesi: “Askerler İsa’yı, Pretoryum denilen vali konağına götürüp tüm taburu topladılar. O’na mor renkte bir giysi giydirdiler. Dikenlerden bir taç örüp başına geçirdiler. ‘Selâm, Ey Yahudiler’in Kralı!’ diyerek O’nu selâmlamaya başladılar. Başına bir kamışla vuruyor, üzerine tükürüyor, diz çöküp önünde yere kapanıyorlardı. O’nunla böyle alay ettikten sonra mor giysiyi üzerinden çıkarıp O’na yine kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germek üzere O’nu dışarı götürdüler” (Markos 15:16-20).

Peygamberlik (Yaralarla bitkin düşüyor): “Günahlarımızdan ötürü yaralandı, kötülüklerimizden dolayı zedelendi; esenliğimiz için olan ceza O’nun üzerine indi. O’nun bereleri ile şifa bulduk” (Yeşaya 53:5).

“Çiftçiler sırtımda saban sürdüler ” (Mezmur 129:3).

Gerçekleşmesi: “İsa’yı göz altında tutan adamlar O’nunla alay ediyor, O’nu dövüyorlardı. Gözlerini bağlayıp ‘Peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?’ diye soruyorlardı” (Luka 22:63-64).

Peygamberlik (Acıları uysalca kabulleniyor): “O’na kötü davrandılar; ama O alçaldı, ağzını açmadı. Boğazlanmaya götürülen kuzu gibi, kırkıcılar önünde dilsiz duran koyun gibi ağzını açmadı” (Yeşaya 53:7).

Gerçekleşmesi: “Kendisine sövüldüğü zaman sövgüyle karşılık vermedi. Acı çektiğinde kimseyi tehdit etmedi. Davasını, adaletle yargılayan Tanrı’ya bıraktı... günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi....” (1. Petrus 2:23-24).

Peygamberlik (Dövülüyor, yüzüne tükürülüyor): “Vuranlara sırtımı, saç yolanlara yanaklarımı verdim; yüzümü utançtan ve tükürükten gizlemedim” (Yeşaya 50:6).

Gerçekleşmesi: “Başına bir kamışla vuruyor, üzerine tükürüyor, diz çöküp önünde yere kapanıyorlardı... Bunun üzerine İsa’nın yüzüne tükürüp O’nu yumrukladılar” (Markos 15:19; Matta 26:67).

Peygamberlik (Alay ediliyor): “Beni görenlerin hepsi alay ediyor, sırıtıp baş sallayarak, ‘Rab’be dayandı, O’nu azat etsin. Madem O’ndan hoşlanıyor, O’nu kurtarsın’ diyorlar” (Mezmur 22:7-8).

Gerçekleşmesi: “Oradan geçenler, başlarını sallayıp İsa’ya sövüyorlar... Başkâhinler, din bilginleri ve ihtiyarlar da aynı şekilde O’nunla alay ederek, ‘Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor’ diyorlardı...” (Matta 27:39-42).

Peygamberlik (Baba’nın kendisini bırakmasına şaşırıyor): “Allah’ım, Allah’ım! Beni niçin bıraktın? İniltimin sözlerinden niçin uzaktasın?” (Mezmur 22:1).

Gerçekleşmesi: “Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, ‘Tanrı’m, Tanrı’m! Beni niçin terk ettin?’ diye bağırdı” (Matta 27:46).

Peygamberlik (İçmesi için sirke veriliyor): “Yiyecek yerine bana öd verdiler, susuzluğumda sirke içirdiler”(Mezmur 69:21).

Gerçekleşmesi: “Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için ‘Susadım’ dedi. Orada sirke dolu bir kap vardı. Sirkeye batırılmış bir süngeri, zufa dalına takarak O’nun ağzına uzattılar” (Yuhanna 19:28-29).

Peygamberlik (Askerler kura ile giysilerini bölüşüyorlar): “Giysilerimi aralarında bölüşüyorlar, elbiseme de kura atıyorlar” (Mezmur 22:18).

Gerçekleşmesi: “Askerler İsa’yı çarmıha gerdikten sonra O’nun giysilerini aldılar. Her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar; mintan boydan boya dikişsiz bir dokumaydı. Birbirlerine, ‘Bunu yırtmayalım’ dediler, ‘...kimin olacak diye kura çekelim...’” (Yuhanna 19:23-24).

Peygamberlik: (Kemikleri kırılmadı) “Tüm kemiklerini korur, onlardan hiçbiri kırılmaz” (Mezmur 34:20).

Gerçekleşmesi: “Bunun üzerine askerler gidip birinci adamın, sonra da İsa’yla birlikte çarmıha gerilmiş olan öteki adamın bacaklarını kırdılar. İsa’ya gelince, O’nun ölmüş olduğunu gördüler. Onun için bacaklarını kırmadılar” (Yuhanna 19: 32-33).

Peygamberlik (Bedeni deliniyor): “...O’na, bedenini deldikleri adama bakacaklar ve biricik oğlu için dövünen gibi dövünecekler, ilk oğlu için acı çeken gibi acı çekecekler” (Zekeriya 12:10).

Gerçekleşmesi: “Ama askerlerden biri, O’nun böğrünü mızrakla deldi. Böğründen hemen kan ve su aktı”(Yuhanna 19:34).

Peygamberlik (Kötülerin arasında ölüyor) “...Kabrini kötülerin yanında yaptılar, ölümünde zengin adamla beraberdi” (Yeşaya 53:9).

Gerçekleşmesi: “İsa’yla birlikte biri sağında, öbürü solunda olmak üzere iki haydut da çarmıha gerildi... Akşama doğru Yusuf adında zengin bir Aramatyalı geldi... Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini istedi... Yusuf cesedi aldı, temiz bir keten beze sardı, kayaya oydurmuş olduğu kendi yeni mezarına yatırdı” (Matta 27:38, 57-60).

Mesih’in açıklamaları

Mesih, öğrencilerine birçok yolla çarmıhtaki “Kurtarma” eyleminin ölmesini gerektirdiğini açıkladı. O’nun bu konudaki en kesin duyurusunu, ele verildiği gece öğrencilerine yaptığı veda konuşmasında görüyoruz. Aşağıda, Mesih’in Kurtulmalık ölümüne ilişkin, kendi açıklamalarını aktarıyoruz:

“Bundan sonra İsa, kendisinin Kudüs’e gitmesi, ihtiyarlar, Başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı” (Matta 16:21).

“Celile’de bir araya geldiklerinde İsa onlara, ‘İnsanoğlu, insanların eline teslim edilecek ve öldürülecek; ama üçüncü gün dirilecek.’ dedi” (Matta 17:22).

“İsa, bütün bunları anlattıktan sonra öğrencilerine şöyle dedi: ‘Biliyorsunuz, iki gün sonra Fısıh bayramıdır ve İnsanoğlu çarmıha gerilmek üzere ele verilecek’” (Matta 26:1-2).

“İsa, İnsanoğlu’nun çok acı çekmesi, İhtiyarlar, Başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı” (Markos 8:31).

“Öğrencilerine ders verirken şöyle diyordu: ‘İnsanoğlu insanların ellerine teslim edilecek ve öldürülecek; ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek’” (Markos 9:31).

“...İnsanoğlu, Başkâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslim edilecek. Onlar da, O’nu ölüm cezasına çarptıracak ve diğer uluslara teslim edecekler. O’nunla alay edecek, üzerine tükürecek ve O’nu kamçılayıp öldürecekler. Ne var ki O, üç gün sonra da dirilecek” (Markos 10:33-34).

“İnsanoğlu’nun çok acı çekmesi, İhtiyarlar, Başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektir” (Luka 9:22).

“Musa, çölde yılanı nasıl yukarı kaldırdıysa, İnsanoğlu’nun da öylece yukarı kaldırılması gerekir. Öyle ki, O’na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:14-15).

Elçilerin tanıklığı

İncil’in “Elçilerin İşleri” bölümü ile Elçilerin diğer mektuplarını okuduğumuzda, Elçilerin tüm dünyada müjdeledikleri öğretilerin, dünyanın günahı için çarmıha gerilen İsa temeline oturtulduğunu görürüz. Aşağıda, bizlere öğretmek amacıyla Kutsal Ruh’tan esinlenerek yazmış olan Elçilerin sözlerinden bazı alıntılar okuyacaksınız.

Petrus, Yahudiler’e şöyle dedi: “...Nasıralı İsa, ...Tanrı’nın önceden belirlenmiş amacı ve ön bilgisi uyarınca elinize teslim edilen bu adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle çarmıha çivileyip öldürdünüz” (Elçilerin İşleri 2:22-23).

Pavlus: “... Bilgece sözler söylüyoruz; ama bu bilgelik, ne şimdiki çağın, ne de bu çağın gelip geçici önderlerinin bilgeliğidir. Biz, Tanrı’nın gizli saklı kalmış bilgeliğinden söz ediyoruz. Tanrı’nın, zamanın başlangıcından önce bizim yüceliğimiz için belirlediği bu bilgeliği bu çağın önderlerinden hiçbiri anlamadı. Anlasalardı, yüce Rab’bi çarmıha germezlerdi” (1. Korintliler 2:6-8).

Elçi Yuhanna: “Ama kendisi ışıkta olduğu gibi biz de ışıkta yürürsek, birbirimizle paydaşlığımız olur…” (1. Yuhanna 1:7).

Ayrıca şu ayetleri de okuyunuz:

Elçilerin İşleri 2:36; Romalılara 6:5-6; 1. Korintliler 1:17-18; 22:24; 2. Korintliler 13:3-4, Galatyalılar 3:13; Filipililer 2:5-8; İbranîler 12:2.

Mesih’in ölümüne rastlayan olağanüstü olaylar

Matta, İsa’nın ruhunu teslim ettiğinde güneşin karardığını, tapınak perdesinin yukardan aşağıya ikiye yarıldığını, yeryüzünün sarsılıp kabirlerin açıldığını bildirmektedir (Bk. Matta 27:50-54).

Doğada meydana gelen şeyler insanı dehşete düşürecek kadar olağanüstü idi. Öyle ki, İsa’yı idam etmekle yükümlü yüzbaşı ve yanındakiler neye uğradıklarını şaşırmışlar, çarmıha Gerilen’e imanla, “Bu gerçekten Allah’ın Oğlu. Çünkü bu benzeri olmayan olay, hiçbir insanın ölümünde görülmemiştir” demişlerdi. 
Mesih’in dirilişi

Bu olağanüstü olay, Rab İsa’nın Ferisiler ve din bilginlerine söylediği söze uygun olarak gerçekleşti: “Bu tapınağı yıkın, üçüncü gün kurayım.” Gerçekten de üçüncü günün şafağında en büyük mucize gerçekleşti: Yüceliğin Rabbi ölülerin arasından dirildi. Bu inanılmaz olayı, bizzat gök duyurdu. Şafaktan biraz önce büyük bir sarsıntı oldu. Rab’bin meleği gökten inmiş, kabrin kapısındaki iri kayayı yuvarlamıştı. Görünüşü şimşek benzerliğindeydi. Pilatus’un buyruğu gereği kabri gözetlemekle yükümlü bekçiler, aslında Başkâhinlerin isteği üzerine konulmuştu. Çünkü onlar, İsa’nın öğrencilerinin, cesedini çalıp saklamaya, sonra da dirildiğini duyurmaya niyetli olduklarını yayıyorlardı.

O şanlı sabah bir grup kadın, yanlarında baharat olduğu halde, son görevlerini yerine getirmek üzere İsa’nın cesedini yağlamak için kabre geldiler. Kabre ilk ulaşan, Mecdelli Meryem ile Yakup’un annesi Meryem idi. Kabrin ağzına konmuş olan kayayı yuvarlanmış, içerisini ise boş bulunca dehşete kapıldılar. Daha bunun şaşkınlığından kurtulamadan Rab’bin meleği karşılarına çıktı. Onlara, “... Korkmayın’ dedi, ‘Çarmıha gerilmiş olan İsa’yı aradığınızı biliyorum. O burada yok, söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri görün. Hemen O’nun öğrencilerine gidip şöyle deyin: İsa ölümden dirildi...’” (Matta 28:1-7).

“Ansızın İsa onların karşısına çıktı, ‘Selâm size!’ dedi. Onlar da yaklaşıp İsa’nın ayaklarına sarıldılar, O’na tapınmaya başladılar. O zaman İsa onlara, ‘Korkmayın!’ dedi. ‘Gidip kardeşlerime haber verin, Celile’ye gitsinler. Beni orada görecekler’” (Matta 28:9-10).

İşte İncil’de Tanrı esinlemesiyle yazılmış olan diriliş olayı böyledir. Tanrı sözünü kabul eden kişi bunu yatsıyamaz. Bunu yatsımaya kalkışan kişi ise Allah’ın, meleklerin ve İsa’nın hep birlikte insanları aldatmak için işbirliği yaptıklarını öne sürmüş olur.
Çarmıh simgesi

Bu, kimsenin inkâr edemeyeceği somut bir kanıttır. Nasıl Yahudiler’in altı köşeli yıldızı, Müslümanlar’ın hilâli gibi her dinin bir simgesi varsa, çarmıh da Mesih İnancı’nın en eski çağlarından beri bilinen simgesidir. Eski Mesih inanlıları onu ölülerinin türbelerine, işkence döneminde toplandıkları galerilere işlemişlerdir.

Tevatürün (zincirleme haber) tanıklığı

Mesih İnanlıları’nın yaşantılarında, İsa’nın çarmıh üzerindeki ölümünü anımsatan “Rab’bin Sofrası” ibadeti, aradaki zaman farkına rağmen İsa’nın çarmıha gerilerek öldüğüne ilişkin canlı bir tanıktır.

Gerçekten de ele verildiği gece bizzat İsa’nın gösterip “Kurtulmalık” ölümünü anmaları için öğrencilerine yapmalarını emrettiği bu ibadet, çürütülmesi olanaksız güçlü bir kanıttır. Elçiler bu ibadeti yerine getirmişler ve baştan itibaren, Pavlus’un dediği gibi, Kiliseye aktarmışlardır: “Size ilettiğimi ben Rab’den öğrendim. Ele verildiği gece Rab İsa, eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: ‘Bu sizin uğrunuza feda edilen benim bedenimdir; beni anmak için böyle yapın.’ Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: ‘Bu kâse, benim kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Bunu her içtiğinizde beni anmak için böyle yapın...’” (1. Korintliler 11:23-26).

Mesih İsa'dan 700 yıl önce yaşamış olan Tevratta Yeşaya Peygamberin kitabında, gelecek Mesih'in "canını feda ettiğinde...", "öldüğünde... canını suç sunusu olarak" sunacağından net olarak söz edilmektedir (Yşa.53:10-12).

Daniel de İsa'dan yaklaşık 500 yıl önce yaşamış bir peygamberdir. Kendisi, Mesih'in öldürüleceği kesin tarihi vererek şunu açıkça söylüyor: "meshedilmiş olan öldürülecek ve onu destekleyen olmayacak" (Dan.9:26). Bunun gibi Eski Antlaşma'nın (Tevrat, Zebur ve Peygamberlerin Yazıları) birçok kehanetinde geleceği bildirilmiş olan Mesih'in çekeceği acılar ve O'nun kendi canını bütün insanların kurtuluşu için fidye olarak feda edeceği çok önceden söylenmektedir.

Zebur'da da İsa çarmıhta ölmeden önce giysilerinin kura çekilerek paylaşılacağını önceden haber veriyor.Sonra da İsa öldükten sonra kemiklerinin kırılmayacağını bildiriyor.İncil de bu olanları onaylayarak tasdik etmiş oluyor.bu üç kutsal kitap İsa'nın ölümüne ait bilgilerde birbirini desteklerken sonradan gelen kuran bu olanları desteklemesi gerekirken tam tersini söylüyor.sanki bu üç kitabın geldiği yerden gelmediğini göstermiş oluyor.

Mez.22: 18 Giysilerimi aralarında paylaşıyor, Elbisem için kura çekiyorlar.

Yu.19: 24 Birbirlerine, "Bunu yırtmayalım" dediler, "Kime düşecek diye kura çekelim." Bu olay, şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: "Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem üzerine kura çektiler." Bunları askerler yaptı.

Mez.34: 20 Bütün kemiklerini korur, Hiçbiri kırılmaz.

Yu.19: 33 İsa'ya gelince O'nun ölmüş olduğunu gördüler. Bu yüzden bacaklarını kırmadılar.

Kutsal kitapların dışında bir kaynak var mıdır derseniz vardır. Diyelim ki kutsal kitaplar -haşa- değiştirildi veya tahrif edildi peki tarihsel kaynaklarda mı değiştirildi veya tahrif edildi.

Tarihsel kayıtların Bir kaçına birlikte bakalım:

Romalı Tarihçi Tacitus Annals (Tarihi Olaylar) adlı eserinde ‘’Tiberiyus bölgesini yöneten Pontius Pilatus’un kararı ile öldürülen İsa mesih’ten bahseder’’.(2)

İlk Yüzyılın Yahudi tarihçisi Josephus, İsa adında bir kişinin yaşadığını ve Pilatus’un onu çarmıha gerilmeye ve ölüme mahkum ettiğini yazdı. (3)

Yahudi Talmududa İsa’dan bahseder: “İsa Fısıh’tan bir gün önce çarmıha gerildi. Kırk gün boyunca öldürüleceği duyuruldu. Çünkü O bir sihirbazdı, İsrail’i aldatıp saptırmayı amaçlamıştı. Birinin kendisini savunmasını istedi. Kimse çıkmayınca Fısıh akşamı çarmıha gerildi. O’nu savunma cüretini kim gösterebilirdi? O, bozguncunun biri değil miydi? Peygamberlerde şöyle denilmiştir: ‘Böylesini dinlemeyeceksin, gözün ona acımayacak, onu gizlemeyeceksin. Fakat onu mutlaka öldüreceksin.’” (4)

Filistinli bir tarihçi olan Thallus (M.S. 52) ‘’ Mesih’in çarmıha gerildiği zaman çöken karanlıktan söz eder.’’ (5)

British Museum’da korunulan Mara bar Seraion tarafından şu soruyu soran Süryanice bir el yazması belgede (M.S. 73 civarı) mevcuttur: ‘’ Yahudiler Krallarını öldürmekle ne gibi bir çıkar sağladılar? Bu olaydan hemen sonra egemenlikleri feshedildi.’’(6)

Bu alıntı yaptığım kişiler birer Hristiyan değildi hatta bazıları Hristiyan karşıtıydı. Fakat buluştukları ortak nokta Mesih’in çarmıhı ve ölümü oldu. Bizlerinde bu konuyu irdelerken yapmamız gereken şey, bu meseleyi inceleyen kişilerin tanıklıklarına bakmak olmalıdır -ki onların tanıklıklarına baktığımızda gördüğümüz şey dediğim gibi Mesih’in çarmıhından başka bir şey olmayacaktır.

Sonuç olarak,gördüğünüz gibi hem Kurana,Kutsal Kitaplara hemde İslam tefsircilerine ve tarihçilere göre İsa'nın çarmıha gerilerek öldüğü ispatlandı.Bu kanıtlardan sonra,İsa Mesih ölmedi Tanrı onu yanına yükseltti demek mantıksızlıktır.Evet artık karar sizin.

Dipnotlar

1. Al Razi Tefsiri,Cilt 2,s.457.
2. Tacitus, Annals, 15.44. Bruce tarafından aktarıldı.
3. Josephus, Antiquities, 18:3 
4. Talmud’un 1943 Amsterdam baskısı, syf 42.
5. Geisler, Norman; Çarmıh ve Hilal; syf 417.
6. Geisler, Norman; Çarmıh ve Hilal; syf 418.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Facebook Reklam

Blogger Template by Clairvo