Müslümanların iddia edegeldiği gibi çelişki ortaya atan Müslüman profesörün iddialarını incelemeye devam ediyoruz.Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri adlı kitabında s.305’de bakın ne diyor.Kırmızı yazılar iddia edilenlerdir.
Muharref İncillerde Hz. İsa'nın Nesebi Konusunda Görülen Çelişkiler:
Dört İndiden ikisi, Markos ile Yuhanna, Hz.İsa'nın nesebinden hiç bahsetmezler. Diğer iki İncil, Matta ile Luka, onun neşeinden bahsetmekle beraber, verdikleri soy kütüğü bakımından bu iki İncil arasında açık bir çelişki vardır.Matta İncili, Hz.İsa'nın soy kütüğünü Hz.İbrahim'e kadar götürmekte, ondan ileriye götürmemektedir.
Luka İncili ise Hz İsa'nın nesebini Hz.Adem'e kadar ulaştırmaktadır. Matta'da Hz.İsa'dan Hz.İbrahim'e kadar kırk kişi sayılırken, Luka'da elli beş kişi sayılmaktadır. Luka, Hz. İbrahim'den Hz. Adem'e kadar ayrıca yirmi kişi saymaktadır, bu kısım Matta'da yoktur. Luka'nın verdiği soy kütüğünde toplam isim sayısı yetmiş beşe ulaşmaktadır.
Luka İncili ise Hz İsa'nın nesebini Hz.Adem'e kadar ulaştırmaktadır. Matta'da Hz.İsa'dan Hz.İbrahim'e kadar kırk kişi sayılırken, Luka'da elli beş kişi sayılmaktadır. Luka, Hz. İbrahim'den Hz. Adem'e kadar ayrıca yirmi kişi saymaktadır, bu kısım Matta'da yoktur. Luka'nın verdiği soy kütüğünde toplam isim sayısı yetmiş beşe ulaşmaktadır.
Burada akla şöyle bir ihtimal gelebilir: Matta'nın vermiş olduğu listede bazı isimler unutulmuş olabilir, Luka, Matta'nın unutmuş olduğu isimleri listesine ilâve ederek sayıyı yetmiş beşe çıkarmış olabilir. Fakat gerçek böyle değildir. Matta'nın birden kırka kadar saymış olduğu isimlerle, Luka'nın birden elli beşe kadar saydığı isimler arasında büyük farklılıklar vardır. Matta'nın, Hz. İsa'nın atası olarak zikrettiği isimlerden yirmi üç tanesini Luka hiç zikretmiyor.Luka'nın, Hz.İsa'nın atası olarak zikrettiği isimlerden otuz sekiz tanesini de Matta hiç zikretmiyor. İki İncilde yer alan iki farklı ve ayrı soy kütüğü vardır ve bunların birbirini tamamlaması imkânsızdır.
Yanıt: İsa’nın soyağacı, Matta 1 ve Luka 3:23-38’de olmak üzere Kutsal Kitap’ın iki yerinde verilmiştir: Matta soyağacını İsa’dan İbrahim’e kadar izler. Luka soyağacını İsa’dan Adem’e kadar izler. Ancak Matta ve Luka’nın gerçekten de tamamen farklı soyağaçlarını izlediklerine inanmak için iyi nedenler vardır. Örneğin Matta, Yusuf’un babasını Yakup olarak verdiği halde (Matta 1:16), Luka Yusuf’un babasını Eli olarak verir (Luka 3:23). Matta soyağacını Davut’un oğlu Süleyman aracılığıyla izler (Matta 1:6), Luka ise soyağacını Davut’un oğlu Natan aracılığıyla izler (Luka 3:31). Hatta Davut ile İsa arasında iki soyağacında da görülen isimler sadece Şealtiel ve Zerubbabil’dir (Matta 1:12; Luka 3:27).
Bazıları bu farklılıklara Kutsal Kitap’ta hatalar olduğunun kanıtı olarak işaret ederler. Ancak Yahudiler özellikle de soyağaçları konusunda çok titiz kayıt tutarlardı. Matta ve Luka’nın aynı soy için iki tane tamamen farklı soyağacı oluşturması düşünülemeyecek bir şeydir. Yine, Davut’tan İsa’ya kadar soyağaçları tamamen farklıdır. Şealtiel ve Zerubbabil’den söz eden ayetler bile büyük bir olasılıkla aynı isme sahip olan farklı bireylerden bahsetmektedir. Matta, Şealtiel’in babasının Yehoyakin olarak, Luka ise Şealtiel’in babasını Neri olarak verir. Şealtiel ismindeki bir adamın, bu isimlerde ünlü kişiler olduğundan, oğlunun ismini Zerubbabil koyması normaldir (bkz. Ezra ve Nehemya kitapları).
Bir başka açıklama da, Matta’nın esas soyağacını izlediği, Luka’nın ise “erkek kardeşin dul eşiyle evlenme” durumlarını da hesaba kattığıdır. Bir adam hiç oğlu olmadan ölürse, adamın erkek kardeşinin onun karısıyla evlenip adamın ismini taşıyacak bir oğul sahibi olması gelenekti. Böyle bir şey mümkün olabileceği halde, bunun doğru olabilmesi ve her nesildeki isim farklılıklarının açıklanabilmesi için, Davut’tan İsa’ya kadar olan her nesilde “erkek kardeşin dul eşiyle evlenme” durumunun gerçekleşmesi gerekirdi. Böyle da hiç olası bir şey değildir.
Bu kavramlar göz önünde bulundurularak, muhafazakâr Kutsal Kitap bilginlerinin çoğu, Luka’nın Meryem’in soyağacını ve Matta’nın da Yusuf’un soyağacını kaydettiğini varsayar. Matta, İsa’nın yasal babası olan Yusuf’un soyunu Davut oğlu Süleyman aracılığıyla izler. Luka ise, İsa’yla kan bağı olan Meryem’in soyağacını Davut’un oğlu Natan aracılığıyla izler. Grekçe’de “damat” anlamına gelen bir sözcük yoktu ve Yusuf, Eli’nin kızı Meryem’le evlenmesi aracılığıyla Eli’nin oğlu sayılırdı. Her iki soyağacına göre de İsa, Davut’un soyundan gelmektedir ve bu yüzden de Mesih olmaya uygundur. Bir soyağacını annenin tarafından izlemek sıra dışı bir şeydir ancak bakireden doğmak da öyledir. Luka’nın açıklaması, İsa’nın “Yusuf’un oğlu olduğu sanıldığı”dır (Luka 3:23).
Aslında her iki İncil, Hz. İsa'nın nesebini vermekle beraber ayrıca onun babasız olarak doğduğunu, annesi Meryem'in, Tanrı'dan hamile kaldığını, Tanrı'nın onun rahmine ruhu üfürmesi ile İsa'nın dünyaya geldiğini belirtmişlerdir. Yani bu iki İncile göre Hz.İsa'nın İnsan cinsinden babası yoktur. Buna rağmen İnciller, Hz. İsa'nın nesebini annesi Meryem tarafından değil de, üvey babası Yusuf tarafından yürütmektedirler, bu açık bir çelişkidir. Hz.İsa, Yusuf'un oğlu değilse, onun sulbünden meydana gelmemişse, Yusuf nasıl Hz.İsa'nın babası olabiliyor? Hz. İsa Marangoz Yusuf'un sperminden hasıl olmadığı halde bu iki İncilde Yusuf, onun babası sayılarak Hz. İsa'nın soy kütüğüne katılıyor. Hz. İsa'ya bir soy kütüğü tesbit edilecekse, bunun üvey baba Yusuf tarafından değil, annesi Hz.Meryem tarafından olması gerekirdi.
Herkesin iki soy ağacı vardır: bunlardan biri baba tarafından, diğeri ise anne tarafından. İsa'nın babası Tanrı olduğuna göre, gerçek babasından gelen bir soy kütüğüne sahip olamazdı. Ancak, toplum içindeki konumu, toplumun onu babası olarak varsaydığı Yusuf'a bağlıydı.Bu yüzden de İsa'nın babası halk tarafından Yusuf olarak bilindi.Ama İsa görevine başladığı zamanda kendisinin Tanrı'nın oğlu olduğunu biliyordu ve bunu insanlara açıklamıştı.İsa böylece Meryem'den doğduğu için insanoğlu olarak hem Yusuf'un oğluydu hemde aynı şekilde ruhsal olarak Tanrı'nın oğluydu ve bu ikisi bir çelişki değil İsa'nın iki doğası olduğunu gösterir.İsa'ya zaten yukarıda açıklamada Meryem tarafından soy kütüğünü Luka İncil'inde yapmıştır.
Hz. İsa'nın doğum olayına bağlı olarak Matta ve Luka incillerinde tesbit edilen diğer bir çelişki, o sırada Roma imparatoru olan kişi ile, Suriye ve Filistin bölgesi yöneticileri hakkında verilen haberlerdir. Matta'ya göre Hz.İsa'nın doğduğu sırada kral olan kişi Hirodes'tir. O sırada herhangi bir nüfus sayımı söz konusu değildir.
Halbuki Luka'ya göre olay daha başka türlü cereyan etmiştir. Ona göre Hz.İsa, Roma imparatoru Augustos zamanında dünyaya gelmiştir. Hz.İsa'nın üvey babası Yusuf, Yahudiye'nin Beytlehem şehrindendir. Augustos imparatorluğunun her tarafında nüfus sayımı yapılmasını emretmiş, Yusuf bunun üzerine nişanlısı Meryem'le beraber sayılmak üzere Beytlehem'e gelmiştir. Hz.İsa bu sırada dünyaya gelmiştir. O sırada Roma İmparatorluğunun Suriye valisi Kirinius'tur. Luka İncilinde Hirodes ismi hiç geçmemekte, dolayısı ile Hirodes yüzünden Mısır'a kaçıştan da bahsedilmemektedir. Aksine bu İncilde nüfus sayımı var, anne ile babanın çocuğu önce Kudüs'e, sonra kendi kentleri Galile'nin Nasıra şehrine götürmeleri var(Luka,2:1-40).
Hirodes, kahinlerin kehaneti yüzünden Yahudilerden doğacak bir çocuğun kendi tahtını elinden alacağını öğrenmiştir. "Doğudan gelen bu kahinler, kral Hirodes'e "Yahudilerin kralı olarak doğan çocuk nerede?" diye sorunca, Hirodes kendi tahtını tehdit eden Hz.İsa'yı öldürmek için aramaya başlamış ve bu yüzden üvey babası, annesi ile birlikte onu Beytlehem'den Mısır'a götürmüştür. Bu habere göre Hz.İsa'nın doğum hadisesi kral Hirodes zamanında cereyan etmiştir(Matta, 2 : 1-17).
Matta'da Yahudiye'den Mısır'a gidiş ve Mısır'dan Nasıra'ya dönüş varken, Luka'da Beytlehem'den Kudüs'e, Kudüs'ten de Nasıra'ya dönüş vardır. Matta'da kral Hirodes zikredilirken, Luka'da İmparator Augustos ve vali Kirinius isimleri geçmektedir. Hz.İsa'nın doğumu hadisesinde Hirodes'in ismini hiç ağzına almayan Luka, daha sonraki bölümlerde ondan bahsetmekte, İmparator Tiberius zamanında Hz. Yahya'nın vaftize başladığı sırada Hirodes'in, Galile'nin dörtte birini yönettiğini haber vermektedir. Bu noktada sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Hz. İsa Matta'ya göre imparator Tiberius zamanında Hirodes'in krallığı sırasında dünyaya gelmiştir; Luka'ya göre ise imparator Augustos zamanında vali Kirinius döneminde dünyaya gelmiştir. Acaba birbiri ile çelişen bu iki rivayetten hangisi doğrudur?
Matta ve Luka İncil'inde İsa'nın doğumu hakkında bunlar çelişki değildir.Luka İncil'i İsa'nın doğumundan önce olayı anlatır.Luka İncil'inde Sezar Avgustus Roma da bir nüfus sayımı çıkardı(Luk.1:1).Bu ilk sayım, Kirinius'un Suriye valiliği zamanında yapıldı(Luk.2:2).Tarihe baktığımızda ise bunun gerçek olduğunu görürüz.O dönemde bir nüfus sayımı olmuştur.
İlk olarak, bütün arkeolojik bulgular, Romalıların vergi veren tebaasını düzenli bir şekilde kaydettiklerini ve her on dört yılda bir nüfus sayımı yaptıklarını göstermektedir. Bu prosedür, Augustus zamanında uygulanmaya başlanmış ve ilk olarak M.Ö. 23-22 ya da M.Ö.9-8 senelerinde tatbik edilmiştir. Luka’nın işaret ettiği ise, ikinci Tarihlerdir.İkinci olarak Kirinyus'un, M.Ö. 7 senelerinde Suriye’de valilik yaptığı hakkındaki arkeolojik bulgular elimizdedir. Bu kanıt, Antakya’da çıkartılmış olan ve Kirinyus'un bölgeye atanmasının üzerine kazındığı bir kitabe bulgusu üzerine bina edilmiştir. Bu bulgunun doğal sonucu olarak, Kirinyus'un hem M.Ö. 7 hem M.S. 6 yılları olmak üzere iki kez valilik yaptığını anlamaktayız (bu tarihler Yosefus tarafından belirtilmiştir).(Elder, PID, 160)
Sonuncu olarak, tüm bu kayıt altına alma işlemlerine delil olarak, Mısır’da bulunan bir papirüs bizlere nüfus sayımı talimatlarını vermektedir: “Yaklaşmakta olan nüfus sayımı yüzünden, herhangi bir sebepten dolayı evlerinden uzakta yaşayanlar, aile nüfus kayıtlarını tamamlayabilmek ve parsellenmiş arazilerin gerçek mülk sahiplerinde kalmasının sağlanması için, en yakın zamanda ait oldukları idari bölgeye geri dönmek için hazırlansınlar.” (Elder, PID, 159, 160; Free, ABH, 285)(1)
Luka da anlatıldığı gibi İsa'nın nüfus sayımından sonra Meryem ve Yusuf memleketleri Beytlehem'e gitmişlerdir(Luk.2:4) ve Beytlehem'de İsa bir yemlikte doğmuştur.Bu Tevrat'ta bildirilen kehanet yerine gelmiştir.
Mat.2: 6 'Ey sen, Yahuda'daki Beytlehem,Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin! Çünkü halkım İsrail'i güdecek önder Senden çıkacak.
Matta İncil'i de İsa'nın doğumundan sonra olanları anlatır.Yıldız bilimcilerin İsa'nın nerede doğacağını öğrendikleri zaman Krala Hirodes'e haber verirler.Hirodes de bunun üzerine tüm ilk doğan çocukarı öldürmek için adamlarını gönderir ve Meryem ve Yusuf'ta Rab'bin meleği Yusuf'a görünerek kaçmalarını söyler ve Meryem,İsa ve Yusuf Mısır'a doğru giderler.Hirodes öldükten sonra, Rab'bin bir meleği Mısır'da Yusuf'a rüyada görünerek, "Kalk!" dedi, "Çocukla annesini al, İsrail'e dön. Çünkü çocuğun canına kıymak isteyenler öldü."Bunun üzerine Yusuf kalktı, çocukla annesini alıp İsrail'e döndü.Ama Yahudiye'de Hirodes'in yerine oğlu Arhelas'ın kral olduğunu duyunca oraya gitmekten korktu. Rüyada uyarılınca Celile bölgesine gitti.Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla bildirilen, "O'na Nasıralı denecektir" sözü yerine gelsin diye oldu(Mat.2:19-23).Luka da bu olayı destekler.
Luk.2: 39 Yusuf'la Meryem, Rab'bin Yasası'nda öngörülen her şeyi yerine getirdikten sonra Celile'ye, kendi kentleri Nasıra'ya döndüler.
Luka da Roma İmparatoru Sezar Avgustus ve Suriyeli vali Kirinius belirtilmiş,Matta da ise Yahudi kralı Hirodes'tir.Luka Roma İmparatorunun altında, "Büyük" lakabıyla tanınan Kral Hirodes'in Suriye valisi sıfatıyla Yahudiye ve Kirinus bölgelerini yönettiği devirde oldu. Bunun bir çelişki olduğu değil anlatım farklılığı olduğudur hatta İsa'nın doğumundan önce ve sonra olayları anlatır.
Kaynaklar
(1)Hüküm Talep Eden Delil,Josh Mcdowell,s.73.