Soru:Ölümden sonra diriliş ruh ile mi yoksa beden ile mi olacaktır?
Cevap:Eskatoloji konusunda önemli tartışmalardan biri ölümden sonraki dirilişin ruhen mi yoksa bedenen mi olacağına ilişkindir.Aquinas'a göre insanların ruhen dirileceğini söyleyenler yanılmaktadırlar.
Çünkü bizzat Kutsal Kitap ifadeleri bu görüşü çürütür.Mesela 1.Kor.de (15:44) doğal bir beden olarak gömülür,ruhsal bir beden olarak diriltilir deniliyor.Birkaç cümle sonra ise şöyle bir ifade kullanılıyor.(15:53)çünkü bu çürüyen varlığımız çürümezliği bu ölümlü varlığımız ölümsüzlüğü giyinmelidir.Aquinas'a göre buradaki çürüyen ve ölümlü varlık ifadeleri bedene işaret eder ve dolayısıyla dirilişin bedenen olacağını gösterir(SCG,IV,79:7).Bir başka örnek de yuhanna 5:25'te denilir.Bu cümle ilk bakışta dirilişin ruhen olacağına ilişkin bir izlenim vermektedir.
St.Aquinas |
Bununla birlikte birkaç cümle sonra (5:28) denilerek konu biraz daha açıklığa kavuşturulur.Düşünürümüz bu cümleden yola çıkarak ruhların mezarda olmadığını ve dolayısıyla da bedenin bu sesi duyup dirileceğini savunur(SCG,IV,79:8;Aquinas Eyüp 19:25-26'da da dirilişin bedenen olduğunu söyler.Aquinas dirilişin bedenen olacağına ilişkin akli deliller de getirir.Ona göre insan ruhu ölümsüzdür.Bedenin ölümünden sonra ruhlar bedenden bağımsız olarak varlıklarını sürdürür.Ancak özü itibariyle ruh bedenin formu ve bedene bağlı olduğu için ruhun beden olmaksızın var olması kendi tabiatına aykırıdır.
Tabiata aykırı olan hiçbirşey ebedi olamaz.Dolayısıyla ruh beden olmaksızın ebediyen var olamaz.Ruhun varlığını ebediyen sürdürebilmesi için bedenle tekrar birleşmesi gerekir.Kısacası ruhun ölümsüzlüğü bedenlerin dirilmesine bağlıdır.Daha önce de belirtildiği gibi Aquinas'a göre insanın doğal arzusu mutlu olmaktır.Nihai mutluluk ise mutlu olan kişinin mükemmelliğidir.Eksik olan her şey mükemmelliğe kavuşmak ister.Insanın doğal bir parçası olan ruh bedenle tekrar birleşmezse insan nihai mutluluğu elde edemez(ST,Supplement,75:1;SCG,IV/79:11).İlahi inayet sayesinde günahkârlar cezayı da iyiler de mükafatı hak ederler.Insan ruh ve bedenden oluştuğuna göre dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklerde hem bedenin hem de ruhun katkısı var demektir.
Bu nedenle beden ve ruh birlikte cezayı ve mükafatı hak eder.Ancak kötülüklerinin de iyiliklerinin de karşılığını bu dünyada ceza görmek yerine rahat ve mutlu bir şekilde yaşadığı görülür.Nitekim bu Eyüp 21:7'de de dile getirilir.O halde bu dünyada yapılanların karşılığı tamamen bu dünyada görülmemektedir.Insanlar yaptıklarının karşılığını yeniden dirildiklerinden tam anlamıyla göreceklerse bu durumda ruhun bedenle yeniden birleşmesi gerekir.Böylece hem ruh hem de beden yaptıklarının karşılığında birlikte ödüllendirilir ya da cezalandırılır(SCG,IV/79:12)
Kaynaklar
St.Thomas Aquinas,Muhammet Tarakçı kitabından yararlanılmıştır.